Semboller ve Hikayeleri

Geçenlerde not almıştım sizlere fırsat olur aktarırım diye gazetelerin satır aralarında çıkan ve gözden kaçan haberlerdendi. Economist dergisi, 'Türkiye'de din: Hristiyan geçmişi silmek' başlıklı bir yazıda, Trabzon'daki Aya Sofya Müzesi'nin Camiye dönüştürülmesini ele alıyordu.

Dergi Trabzon Müftüsü'nün, Ramazan ayının ilk cuma namazını Aya Sofya'da kıldırdığını söylüyor ve şöyle devam ediyor; "Namaz, İstanbul'u Bizanslılar'ın elinden 1453'te çekip alan Osmanlı Sultanı İkinci Mehmet'in Karadeniz'deki bu antik Yunan liman kentini 1462'deki fethinin sembolik bir yeniden canlandırmasıydı. İkinci Mehmet, zaferini bugünün İstanbul'undaki Aya Sofya katedralini camiye dönüştürerek kutlamıştı."

Burada bahsi geçen İkinci Mehmet onlar söylemekte doğal olarak zorlanıyor ve bilakis o ünvanıyla söylemeyi imtina ediyorlar. Adı geçen Osmanlı Hükümdarı Hazreti Peygamberin övgüsüne muhatap olmuş müthiş kumandan namı diğer Fatih Sultan Mehmet’dir. Trabzon'daki Aya Sofya'nın İstanbul'daki benzerinden daha küçük, yine de deniz kenarındaki muhteşem yapıda göz kamaştırıcı duvar resimleri bulunduğunu ve Bizans mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edildiğini belirtiyor. Economist, diğer Hristiyan eserlerinde olduğu gibi, Trabzon'daki Aya Sofya'nın da laikler ve İslamcılar arasındaki mücadelenin bir sembolü haline geldiğini söylüyor. Dergi 16'ıncı yüzyılda camiye dönüştürülen yapının, daha sonra başka şekillerde kullanılmasının ardından 1964'te müzeye dönüştürüldüğünü hatırlatıyor. Bu süreci sonrasında yaşananları yakından takip eden hukukçu bir dostum bir Trabzon seyahatinde bizleri gezdirirken anlatmıştı yaşananları ve bu konudaki mücadelelerini. İsmet İnönü zamanında Ayasofya ve onun gibi birçok cami müzeye dönüştürülerek maksadı dışında kullanılmakta idi. Ama yerel bir mahkeme, Türkiye'nin tarihi camilerinden sorumlu kamu kurumu olan Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Aya Sofya'nın kuruma ait olduğu ve Kültür Bakanlığı tarafından yasadışı bir şekilde işgal edildiği iddiasını kabul edince, 2013'te Trabzon AyaSofya camii tekrar ibadete açıldı.

Şimdi bu haberi neden aktardım kısaca izah edecek olursak. Türkiye’nin yüz yıllık kış uykusundan uyanışının sembollerle anlatımını tek tek aktarmış oluyoruz. Sizlerle paylaşmıştım üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesi. Sonrasında demokratikleşme paketiyle azınlık vakıflarının arazilerinin tekrar kendilerine iade edilmesi. Yeni Türkiye kurulurken kurucu unsur olmalarına rağmen hep ikinci plana itilen Kürtlerin tekrar kurucu unsur olarak görülmesi ve bunu sağlayan aşamaların gerçekleşmesi bölgede Türklerle Kürtlerin kucaklaşmasını sağlayacak. Bu kucaklaşma sonucunda büyük Türkiye’nin izlerini bölgede göreceğiz. İşte içinden Selahaddin Eyyubi, Yavuz Sultan Selim, Fatih Sultan Mehmet gibi liderler çıkaran iki toplum bu coğrafyanın gerçek hükümdarının kimler olduğunu gösterecek.Sabredin çok yakında her şey farklı olacak.

Hayırlı İşler dileği ile Rabbim yar ve yardımcımız olsun.