Bir iki ay önce ABD’ye seyahat eden bir arkadaşım; yok, yok, devasa toprakları, en geliÅŸmiÅŸ teknoloji ve müthiÅŸ bir zenginlik diyor ve ekliyor; “ne istiyorsun okyanus ötesinden, rahat bırak bizim coÄŸrafyayı, üç günlük dünya için deÄŸer mi bunca vahÅŸete sebep olmaya.” diye geçirdim içimden diyor.
Evet, deÄŸerdi! Onca zenginliÄŸi ve dünyanın hamisi olmayı sürdürmenin yolu, potansiyel tehlike gördüÄŸü yerleri bölge bölge ayırıp, her biri için bir ekip görevlendirip, uçan sineÄŸi bile kontrol etmekti.
Bu bölgelerden biri de bizim de içinde olduÄŸumuz OrtadoÄŸu. Müslüman nüfusun ezici çoÄŸunluk olduÄŸu, ancak farklı ırk ve mezheplerin ve hatta bunların da kendi içlerinde çeÅŸitli ayrılıkların olduÄŸu bir coÄŸrafya..
Neyi tutsanız elinizde kaldığı, kime dokunsanız ah dediÄŸi bir bölge! Herkes ötekine karşı önyargılı ve düÅŸman.. Åžimdi bütün bunlar sonuç mu, neden mi yani tavuk-yumurta, yumurta-tavuk hikayesi mi bunun tartışmasını yıllarca yaptık ve geldiÄŸimiz nokta karşılıklı haklı tespitlerden öte bir iÅŸe yaramadı.
Evet, hırsızın suçu var ve madem bir hırsız da var, öyleyse gelin biz, dikkat “biz” ne yapabiliriz.. Öncelikle kendi aramızdaki çatışmaları, her birimiz bir adım geri atarak dursak, sadece dursak ve düÅŸünsek biraz..
Aramızdaki çatışmaların kime yaradığını hesaplayamıyorsak zaten bırakalım böyle gitsin! Herkes kendi doÄŸrusunu dayatmak sevdasından çok deÄŸil, bir ölçü vazgeçse ve ÅŸöyle bir ortak noktada buluÅŸsa.. Her insanın öncelikle yaÅŸama hakkına saygı! Ne kadar acı deÄŸil mi, en olmazsa olmaz bir ÅŸeyden baÅŸlamak… Henüz bu noktada bile buluÅŸamamış olmak.. Sonra herkesin kendi inanç ve ideolojisini bunun üstünde tutması..
Kahretsin ya! Hangi inanç ya da ideoloji insansız bir iÅŸe yarar ki, bunları insanın yaÅŸama hakkından üstün tutuyoruz!
Ä°slam adına ve onun mezhepleri uÄŸruna ölüp öldürünce bu Ä°slam’ı kim yaÅŸayacak acaba! Ya da ideolojilerimiz nasıl bir candan üstün olabiliyor… Ha sakın, biz öyle deÄŸiliz demeyin, hepimiz de çok güzel adam kafası eziyoruz! Kötülükte yarışıyoruz ama suçu da hep ötekine atıyoruz… Böyle didiÅŸirken ise büyük resimde asıl bunların kime yaradığını unutup bilendikçe bileniyoruz…
Ä°deologlar fikirlerini ortaya koyarken, bilseydi adam öldürmenin gerekçesi olacaklarını yine koyarlar mıydı! Ya din!
Toplumsal hayatı düzenlemek ve ahlakı yerleÅŸtirmek için var olan tek ya da çok tanrılı olsun tüm dinlerin amacı insanın yaÅŸam hakkını elinden almak olabilir mi!
Ä°slam’da cihat var dediÄŸinizi duyuyorum.. Kimin neyin cihadı, Müslümanların yönettiÄŸi devletlerin, devlet icraatlarını ve yapmak istediklerini bir dine mal etmek ve her seferinde buna sığınmakla Ä°slam’a mı hizmet ettiniz yoksa, kendinize mi! Sadece Ä°slam mı!
Sadece DoÄŸuda mı oldu din kaynaklı hadiseler… Batı’nın kırıldığı mezhep savaÅŸları, din adına yapılan cinayetler, o tüyler ürpertici cadı avları vs…
Sonra bir üst akıl, dur demiÅŸ olmalı ve aşılamaz çatışmaları dondurarak, saygı ve kabulü seçmiÅŸler.. Bu sorunu yaÅŸayan ve etkisini iyi bilen bu yapı, zaten teÅŸne olan kitlelere, aynı derdi ihraç ederek edip, hafifçe bile kaşımaları sonuç vermiÅŸ.. Birinci Dünya savaşı, amaçlarını gerçekleÅŸtirmek için idealdi ve doÄŸrusu baÅŸarılı da olmuÅŸlar…
Åžimdi bize düÅŸen, onların bu konuyu nasıl çözdüklerini örnek almak olmalı. Ve unutmayın, ÅŸu an yaÅŸanandan daha hafif deÄŸildi yaÅŸananlar. Onlar baÅŸardıysa biz neden baÅŸarmayalım..
Geçenlerde CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın bir cümlesi çok hoÅŸtu. Haritadaki yapay sınırlardan çok gönüllerdeki sınırları yıkmak gerek diyordu. Ä°lk defa aslında bu kadar yetkili bir ağızdan bu harita meselesi ve yüz yıllık planların yok ediciliÄŸi ifade ediliyordu..
Bu söylemi, bir Mısır’dan, Cezayir’den, Ürdün’den duymak da mümkün olsaydı, çok önemli bir baÅŸlangıç olacaktı.
Bu söylem, Batı için hafife alınacak bir söylem deÄŸil ve bir süredir ülkemize karşı yapılan her türlü provokasyonun ardında iÅŸte bunların dile gelmesinden duyulan endiÅŸe vardı..
Baraj kapakları açıldı bir kere ve bu saatten sonra ya aynen devam edip, birbirimizi yok edip boÄŸuluruz ya da yaÅŸananlardan ders çıkarıp doÄŸruya ulaşırız..
Evet, bir üst akıl! Hani çocukken “tıp” oynar gibi, tıp dese biri ve birden dursak hepimiz ve sonra bir adım geri çekilsek.. Dursak öylece, nefes alsak bir; ÅŸöyle kuvvetlice, ciÄŸerlerden vicdana uzansa ve aÄŸlasak aÄŸlasak, günlerce aÄŸlasak, arınsak kin ve nefretten, beklemesek ilk güzel eli ötekinden ve uzatsak…
Bütün ideolojilerin, inançların ve siyasetlerin de, insanı ikinci plana atan her ÅŸeyin de canı cehenneme! Önce nasıl insan gibi insan olunur bunu bir hatırlayıp, not etsek!
Ä°yi insan deÄŸilsen, sıfatın ne olursa olsun, iyi dindar, ateist, saÄŸcı-solcu vs. deÄŸilsin! Bir avuç insan direnecek elbet, çünkü varlıklarını kavgaya endekslemiÅŸler.
Ancak ÅŸüphesiz kazanan sonunda hep iyilik olacak…
Niyet etsek artık selam ve huzura!
Facebook Yorum
Yorum Yazın