Şefaat Torpil midir?

Şefaat, Kur’an-ı Kerim’de vurgusu çok yapılan bir terimdir. Kur’an-ı Kerim’de şefaat kelimesinin geçtiği ayetlerde, yol arkadaşı, kurtarıcı, hatırı sayılan birinin iş görmesi, birinin bir başka kimseye yardım etmesi, birinin bir kimseyi af etmesi, bir kimsenin başkalarına yol açması, birinin başka birilerinin avukatlığını yapması manalarını içerir. Buna kısaca birinin bir başka kimseleri kayıracağı veya torpil geçeceği anlamına gelen bu şefaat İslam alemindeki anlayışı Kur’an’daki şefaat anlayışından çok uzaktır. Bu konuyu Allahın indirdiği ve koruduğu, kerim ve bereketli kitabından öğrenelim!

Kur’an’da şefaat ayetlerinin türleri ve muhatapları; Müşrikler, inananlar, insanlığın tamamına, melekler ve peygamberlerdir.

1-)  Müşrik’leri muhatap alan ayetlere birkaç örnek;


6:94 - Bugün, sizi ilk defa yarattığımız zamanki gibi yapayalnız huzurumuza geldiniz, size verdiğimiz herşeyi arkanızda bıraktınız. Allah'ın size göre ortağı olduklarını iddia ederek yardımlarına, şefaatlarına güvendiğiniz ortakları yanınızda görmüyoruz. Aranızdaki bütün bağlar artık kesilmiş, güvendiklerinizin hepsi kaybolup gitmiştir.

7:53 - İlle onun te'vilini mi gözetiyorlar? Onun te'vili geldiği (verdiği haberler ortaya çıktığı) gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: "Doğrusu Rabbimizin elçileri gerçeği getirmiş. Şimdi bizim şefaatçilerimiz var mı ki bize şefaat etsinler, yahut tekrar geri döndürülmemiz mümkün mü ki eski yaptıklarımızdan başkasını yapalım?" Onlar, kendilerini zarara soktular ve uydurdukları şeyler kendilerinden saptı, kaybolup gitti.

10:18 - Allah'ı bırakıyorlar da, kendilerine ne fayda, ne de zarar verebilecek olan şeylere tapıyorlar ve "Bunlar bizim Allah katında şefaatçilerimizdir." diyorlar. De ki, "Siz Allah'a göklerde ve yerde O'nun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?" Allah onların ortak koştukları şeylerin hepsinden münezzehtir.

30:13 - Allah'a ortak koştuklarından, kendilerine şefaat edecekler de bulunmaz. Onlar, o zaman Allah'a koştukları ortakları inkâr ederler.

74:48 -
Artık onlara şefaatçilerin şefaatı fayda vermez.

40:18 - Yaklaşmakta olan o felaket (kıyamet) gününü de onlara haber ver. O dem ki yürekler gırtlaklara dayanmıştır, yutkunup dururlar. Zalimler için ne ısınacak bir dost vardır, ne de sözü dinlenecek bir şefaatçi.

2-) İnananlara (müslümanlara ) muhatap alan ayetlere birkaç örnek;


2:254 - Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zalimlerdir.

6:51 - Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları Kur'an'la uyar. Onlar için Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi vardır. Gerekir ki Allah'tan korkarlar.

6:70 - Dinlerini bir oyun ve bir eğlence edinen ve kendilerini dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak! Ve hiçbir kimsenin kazandığı şey yüzünden kendisini helake atmamasını, kendisi için Allah'tan başka hiç bir dost ve hiçbir şefaatçi bulunmadığını Kur'ân ile hatırlat. O, azaptan kurtulmak için bütün varını feda etse, kendisinden alınmaz. Onlar kazandıkları şey yüzünden helake uğratılmışlardır. Onlar için, inkâr ettiklerinden dolayı kaynar bir içecek ve can yakıcı bir azab vardır.

14:31 - İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.

2:254 - Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkâr edenler ise zalimlerin ta kendileridir.

3-) İnsanlığın tamamını muhatap alan ayetlere birkaç örnek;

31:33 -
Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Hiçbir babanın çocuğuna hiçbir yarar sağlayamayacağı, hiçbir çocuğun da babasına hiçbir yarar sağlayamayacağı günden korkun! Şüphesiz Allah’ın va’di gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi aldatmasın.

2:48 -
Ve öyle bir günden korunun ki, kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden şefaat da kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım da yapılmaz.

2:123 - Ve öyle bir günden sakının ki, o gün kimse, kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez ve ona şefaat de fayda vermez, hiçbir taraftan yardım da görmezler.

32:4 -
Allah O'dur ki, gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratmış, sonra Arş üzerine istivâ buyurmuştur (hakim olmuştur). Sizin için O'ndan başka ne bir dost vardır, ne de bir şefaatçi! Artık düşünmeyecek misiniz?

39:43 - Yoksa Allah'tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: "Onlar hiçbir şeye güç yetiremezler ve akıl erdiremezlerse de mi (böyle yapacaksınız)?"

4-) Peygamberleride içine alan ayetlere birkaç örnek;

6:50-51 - (Ey Peygamber) De ki: “Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Ve gaybı bilmiyorum. Size, muhakkak ki ben bir meleğim demiyorum. Ancak bana vahyedilene tâbî olurum.” “Basiretle gören ve görmeyen bir olur mu, hâlâ tefekkür etmiyor musunuz?” de. Kendileri için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi bulunmaksızın, Rab’lerinin huzurunda toplanmaktan korkanları, Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar diye, onunla (Kur’an ile) uyar.

39:19 - (Ey Peygamber) Hakkında azap sözü (hükmü) gerçekleşenler, hiç onlar gibi olur mu? Cehennemlikleri sen mi kurtaracaksın?

5 -) Melekleri konu alan ayetlere birkaç örnek;
    
Meleklerin şefaati; Allahın rahmeti ile şirk koşmayanları1 bizzat kendisinin af ederek şefaat edebileceği kimselere söz verdiklerine2 cennete kadar yoldaşlık edeceklerini anlıyoruz. Yoksa melekler kişiyi cehennemden kurtarma veya avukatlık yapma yetkileri yoktur.

53:26 - Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah’ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar.

21:28 -
Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar, Allah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. Hepsi de O'nun korkusundan titrerler.

21.26-28 -
«Rahman (olan Allah) çocuk edindi» dediler. O, (bu yakıştırmadan) yücedir. Hayır, onlar (melekler) ikrama layık görülmüş kullardır. Onlar Allah'dan önce söz söylemezler ve ne yaparlarsa sırf O'nun emri ile yaparlar. Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Allah'ın razı olacağı kimselerden başkasına şefaat etmezler. Hepsi O'nun korkusundan titrerler.  

Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de hiçbir nebiye şefaat hakkı veya yetkisinin verildiğine dair en ufak bir ayet kırıntısı yoktur. Hal böyle iken hala peygamberi bir kurtarıcı veya kayırmacı olarak görmek Kur’anla ne kadar bağdaşır. Peygamberimizin Kur’an’la örtüşen bir hadisini okuyalım;

“ Ey kızım fatima! Babam peygamber diye güvenme, rabbine karşı kulluk vazifeni yap. Eğer Allah’tan nefsini satın almazsan vallahi ben bile senin namına hiçbir şey yapamam…” (muslim, iman,89 hadis no:351)
Resulullah şöyle dedi: (hesap günü kimse) “Ya Muhammed! Bana yardım et diyerek yanıma gelmesin. Çünkü o vakit ben ona , ben senin için bir şey yapmaya malik değilim, ben sana bu günü tebliğ etmiştim derim’ buyurdu” (Buhari 1328, Nesei 2447)

Peygamberimizin öz kızı Hz. Fatima’ya şefaat etmeyeceği, edemeyeceği ayet ve hadislerle anlaşılıyorken bırakın peygamberi velilerin şefaat edeceği torpil geçeceği, Allah’ın elinden insanları kurtaracağını iddia edenlere bir şey demiyoruz!! Ya aklını kullanmayıp peşlerinden gidenlere ne diyelim! Hala torpil geçecek birilerinimi bekliyorsunuz?

Aslında kafir demek örten demektir. Bir kimse Allah’ın kendilerine indirdiği kitabın bir bölümünü yada tamamını gizler veya örterse kafir olur. Allah’ın ayetlerini aklını kullanmayarak kendi kendilerini kandıran ve böylece ayetleri nefislerinden bile gizleyen kimselerde böyledir.

O gün, gerçek egemenliğin (yalnızca) Rahman (olan Allah)'a ait olduğu (bütün açıklığıyla ortaya çıkacak) ve inkârcılar için çok zor bir gün olacaktır.25:26

82:18-19 -
Evet, hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin? O gün kimse kimseye hiçbir fayda sağlayamayacaktır. O gün buyruk, yalnız Allah’ındır.

1:4. : “Din gününün malikidir.”
(Her gün Fatiha Suresini okurken geçen bu ayet ne kadar çarpıcı)
 
39:44 -
(Ya Muhammed) de ki: "Şefaat tümüyle Allah’a aittir. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Sonra hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz."

Selam ve dua ile.

Dipnot:
1 4:48  /  2 46:16