Ben bu yazı mı sosyal paylaşım platformlarından birinde seçim akşamı yazdığım bir değerlendirmeden alıntı ile sizlere sunuyorum. İnşaallah bana kızmazsınız? Virgülüne dokunmadan seçim akşamı yaptığım yorumlar •şöyle idi;
Biliyorum beni ve yorumlarımı bekliyorsunuz :))) biraz geç kaldım facebookumu açmak için :))) Sadece PC den Facebookumu açma kararlılığım epeydir devam ediyor...Iphoneumdan sadece twitterima giriyorum.. O yüzden okuduğum tweetler buraya düşse de ben facebookta ne olup bitiyor bilemiyorum ama şükür tekrar beraberiz... Seçim sonuçlarını değerlendirmeye başlayabiliriz arkadaşlar !
1) Öncelikle 2014 yerel seçimleri sonuçları ne olursa olsun necip ve büyük milletimizin takdirleri ile sonuçlandığı için başımızın tacıdır...Bunu seçim sonuçları açıklanmadan saatler önce hiç bir öngörüm olmadan da yazmıştım...Kazasız belasız bir seçim sonucu yaşamayı mevladan temenni ediyorum.. Milletimizin her koşulda canı sağolsun ...
2) Milletimiz bir kez daha önüne konulan seçeneklerin en iyisine karar vermiştir.. İdarenin elinden alındığı 1923-1950 arası karanlık dönemi hariç görüşü sorulduğu zaman hep en doğruya yakın alternatifleri tercih etmiştir.. Menderes’de de Özal’da da Erdoğan’da da bu böyle olmuştur...Bugün de bu gelenek bozulmadı. Milletimiz kendine en yakın gördüğü Erdoğan’a yine açık bir destek verdi.. İçinden çıkmış evladını hatalarını bilse kabul etse de diğerleri ile kıyaslanmayacak kadar kendisine yakın bulduğundan diğer tüm partilerin toplamı kadar oy desteği ile açık ara birinci yaptı..
3) Gerek haziran ayında ki gezi vandalizmi ile gerekse 17-25 aralıklarda ki yurt dışı dizaynlı ve paralel örgüt eksenli sahte yolsuzluk operasyonları ile hükümetimizin devrilmeye çalışılması büyük Türk Milleti tarafından RED edilmiştir...Halklarımız Türk’ü ile Kürt’ü ile liderine ve milli iradesine sahip çıkmıştır.. Sandıktan çıkan iradesini sokak Vandallarına, küresel sermayenin uşaklarına, işbirlikçi sahtekarlara yedirmemiştir...Menderes ve Özal gibi evlatlarına ilaveten Erdoğan’ı kurban verdirtmemiştir..
4) Bu seçimler ile belki de demokrasi tarihimizin en enteresan seçimlerini yaşadık.. İlk defa bir Siyasi Parti ve iktidar kendine rakip olarak birincil muhalefet partilerini değil de bugüne kadar dini bir cemaat oluşum olarak bildiğimiz çocuklarımızı emanet ettiğimiz bir yapıyı hedef almıştır...Tüm mitinglerinde ve siyasi açıklamalarında en büyük eleştiri ve oklarını paralel yapı olarak adlandırdığı bir yapıya yöneltmiştir. Diğer siyasi parti ve liderlerini bu yapının oyuncağı ve piyonu olmakla suçlamıştır...Böyle bir seçim propagandasına ben şahsen 40 yıldır seçimleri takip eden bir vatandaş olarak ilk defa şahit oldum.•(1973’den beri izlerim seçimleri)
5) Ak Parti veya Sayın Erdoğan bizim milletimizin bağrından çıkmış bir parti ve kişidir.. Kişi ve kurumlar gelip geçicidir.. Büyük milletimiz esas olandır.. Bu millet 1071’den beri İslam ile yoğrulmuş topraklarda var olmuştur.. Ondan evveli de vardır. 4000 yıllık bir devlet geleneğine sahiptir. Paralel yapı ile kucak kucağa milletimize ve devletimize ihanet eden muhalefet çok ağır bir yenilgi almıştır. Bu Devlet ve onu oluşturan milletimiz, bu ihanet şebekelerine geçit vermemiştir.. Bu seçim milli ve yerli olanlarla gayri milli ihanet şebekelerinin arasında geçmiştir...Gezi vandalizminden beri istim üzerinde duran ekonomimizi siyasetimizi çökertmek isteyen, küresel emperyalist sermaye ile büyük Türk milletinin arasında geçen mücadele şükürler olsun ki milletimizin galibiyeti ile nihayet bulmuştur..
6) Bu seçimin kesin mağlup olmuş cephesinin önde gelenlerinden başta kasetçi muhalefet liderleri ile paralel medyanın önde gelen müfteri ve casus-ajan yazarlarından en kısa zamanda hesap hesap sorulacağı tahmin edilmektedir. Milli güvenliğimize ihanet edenler, hukuka hesap verip en kısa sürede cezalandırılmalıdırlar. Bunları sevk ve idare ettiği iddia edilen varsa (ki var) paralel örgütten de hukuk içerisinde hesap sorulacağı beklenmektedir. Bu vatan hainlerinin ele başları, kilit noktada ki tüm sorumluları bir daha gün güneş yüzü göremeyecek derece de cezalandırılmalıdır. Şayet bu durumda bir acınma gösterilirse acınacak duruma düşer onlara acıyanlar... Neo Conların hazırladığı tezgah ile fütursuzca saldıranlar ağır biçimde demokrasiye ve hukuka hesap vermelidirler..
7) Farkında olunmadan paralel örgüte teslim edilmiş olan yargı, normal hale getirildikten sonra hukuk içerisin de hesabı sorulamamış olan başta 28 Şubat, gezi vandalizmi ve 17-25 Aralık sahte yolsuzluk operasyonlarının failleri, tetikçileri önde gelen amigoları tek tek yargıya hesap vermelidir. Ergenekon ve Balyoz davalarında suçsuz yere paralel örgütün kumpasına getirilmiş ve tutuklanmış olan herkes serbest kalmalı ama gerçekten darbe ve cunta faaliyetlerin de bulunmuş cuntacı faşistlerde cezalandırılmalıdırlar ki bu ülke de bir daha hiç bir faşist cuntacı, milletin meclisine darbe yapmaya cesaret edemesin.. Unutulmamalıdır ki cezalandırılmayan darbe teşebbüsleri ve vandalizmler tekrar edecektir. Bilhassa sokaklara dökülerek darbe denemesinde bulunan gezici faşistler pişman edilmelidirler.. Bir tane gezi vandalı daha ceza almamıştır bugüne kadar...Beyaz Türklerin şımarık çocuklarının bir ayaklanması olan gezi vandalizmi tıpkı 31 mart 1908’de Abdulhamit Hana karşı yapılan darbenin aslında bir tekrarıdır.. Gezi Vandallarının yargılandığını görmeden bu ülkeye ne adalet ne huzur gelir.. Bir İhanettir gezi ve unutulmamalıdır...
Biliyorum beni ve yorumlarımı bekliyorsunuz :))) biraz geç kaldım facebookumu açmak için :))) Sadece PC den Facebookumu açma kararlılığım epeydir devam ediyor...Iphoneumdan sadece twitterima giriyorum.. O yüzden okuduğum tweetler buraya düşse de ben facebookta ne olup bitiyor bilemiyorum ama şükür tekrar beraberiz... Seçim sonuçlarını değerlendirmeye başlayabiliriz arkadaşlar !
1) Öncelikle 2014 yerel seçimleri sonuçları ne olursa olsun necip ve büyük milletimizin takdirleri ile sonuçlandığı için başımızın tacıdır...Bunu seçim sonuçları açıklanmadan saatler önce hiç bir öngörüm olmadan da yazmıştım...Kazasız belasız bir seçim sonucu yaşamayı mevladan temenni ediyorum.. Milletimizin her koşulda canı sağolsun ...
2) Milletimiz bir kez daha önüne konulan seçeneklerin en iyisine karar vermiştir.. İdarenin elinden alındığı 1923-1950 arası karanlık dönemi hariç görüşü sorulduğu zaman hep en doğruya yakın alternatifleri tercih etmiştir.. Menderes’de de Özal’da da Erdoğan’da da bu böyle olmuştur...Bugün de bu gelenek bozulmadı. Milletimiz kendine en yakın gördüğü Erdoğan’a yine açık bir destek verdi.. İçinden çıkmış evladını hatalarını bilse kabul etse de diğerleri ile kıyaslanmayacak kadar kendisine yakın bulduğundan diğer tüm partilerin toplamı kadar oy desteği ile açık ara birinci yaptı..
3) Gerek haziran ayında ki gezi vandalizmi ile gerekse 17-25 aralıklarda ki yurt dışı dizaynlı ve paralel örgüt eksenli sahte yolsuzluk operasyonları ile hükümetimizin devrilmeye çalışılması büyük Türk Milleti tarafından RED edilmiştir...Halklarımız Türk’ü ile Kürt’ü ile liderine ve milli iradesine sahip çıkmıştır.. Sandıktan çıkan iradesini sokak Vandallarına, küresel sermayenin uşaklarına, işbirlikçi sahtekarlara yedirmemiştir...Menderes ve Özal gibi evlatlarına ilaveten Erdoğan’ı kurban verdirtmemiştir..
4) Bu seçimler ile belki de demokrasi tarihimizin en enteresan seçimlerini yaşadık.. İlk defa bir Siyasi Parti ve iktidar kendine rakip olarak birincil muhalefet partilerini değil de bugüne kadar dini bir cemaat oluşum olarak bildiğimiz çocuklarımızı emanet ettiğimiz bir yapıyı hedef almıştır...Tüm mitinglerinde ve siyasi açıklamalarında en büyük eleştiri ve oklarını paralel yapı olarak adlandırdığı bir yapıya yöneltmiştir. Diğer siyasi parti ve liderlerini bu yapının oyuncağı ve piyonu olmakla suçlamıştır...Böyle bir seçim propagandasına ben şahsen 40 yıldır seçimleri takip eden bir vatandaş olarak ilk defa şahit oldum.•(1973’den beri izlerim seçimleri)
5) Ak Parti veya Sayın Erdoğan bizim milletimizin bağrından çıkmış bir parti ve kişidir.. Kişi ve kurumlar gelip geçicidir.. Büyük milletimiz esas olandır.. Bu millet 1071’den beri İslam ile yoğrulmuş topraklarda var olmuştur.. Ondan evveli de vardır. 4000 yıllık bir devlet geleneğine sahiptir. Paralel yapı ile kucak kucağa milletimize ve devletimize ihanet eden muhalefet çok ağır bir yenilgi almıştır. Bu Devlet ve onu oluşturan milletimiz, bu ihanet şebekelerine geçit vermemiştir.. Bu seçim milli ve yerli olanlarla gayri milli ihanet şebekelerinin arasında geçmiştir...Gezi vandalizminden beri istim üzerinde duran ekonomimizi siyasetimizi çökertmek isteyen, küresel emperyalist sermaye ile büyük Türk milletinin arasında geçen mücadele şükürler olsun ki milletimizin galibiyeti ile nihayet bulmuştur..
6) Bu seçimin kesin mağlup olmuş cephesinin önde gelenlerinden başta kasetçi muhalefet liderleri ile paralel medyanın önde gelen müfteri ve casus-ajan yazarlarından en kısa zamanda hesap hesap sorulacağı tahmin edilmektedir. Milli güvenliğimize ihanet edenler, hukuka hesap verip en kısa sürede cezalandırılmalıdırlar. Bunları sevk ve idare ettiği iddia edilen varsa (ki var) paralel örgütten de hukuk içerisinde hesap sorulacağı beklenmektedir. Bu vatan hainlerinin ele başları, kilit noktada ki tüm sorumluları bir daha gün güneş yüzü göremeyecek derece de cezalandırılmalıdır. Şayet bu durumda bir acınma gösterilirse acınacak duruma düşer onlara acıyanlar... Neo Conların hazırladığı tezgah ile fütursuzca saldıranlar ağır biçimde demokrasiye ve hukuka hesap vermelidirler..
7) Farkında olunmadan paralel örgüte teslim edilmiş olan yargı, normal hale getirildikten sonra hukuk içerisin de hesabı sorulamamış olan başta 28 Şubat, gezi vandalizmi ve 17-25 Aralık sahte yolsuzluk operasyonlarının failleri, tetikçileri önde gelen amigoları tek tek yargıya hesap vermelidir. Ergenekon ve Balyoz davalarında suçsuz yere paralel örgütün kumpasına getirilmiş ve tutuklanmış olan herkes serbest kalmalı ama gerçekten darbe ve cunta faaliyetlerin de bulunmuş cuntacı faşistlerde cezalandırılmalıdırlar ki bu ülke de bir daha hiç bir faşist cuntacı, milletin meclisine darbe yapmaya cesaret edemesin.. Unutulmamalıdır ki cezalandırılmayan darbe teşebbüsleri ve vandalizmler tekrar edecektir. Bilhassa sokaklara dökülerek darbe denemesinde bulunan gezici faşistler pişman edilmelidirler.. Bir tane gezi vandalı daha ceza almamıştır bugüne kadar...Beyaz Türklerin şımarık çocuklarının bir ayaklanması olan gezi vandalizmi tıpkı 31 mart 1908’de Abdulhamit Hana karşı yapılan darbenin aslında bir tekrarıdır.. Gezi Vandallarının yargılandığını görmeden bu ülkeye ne adalet ne huzur gelir.. Bir İhanettir gezi ve unutulmamalıdır...
Facebook Yorum
Yorum Yazın