TÜİK'in açıkladığı takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi endeksi Şubat ayında önceki yılın aynı ayına göre %4,9 artarak, piyasanın %3.5- %4,6'lik tahmininden yüksek geldi.
Detaylara baktığımızda ara malı imalatındaki yükseliş (Yıllık bazda %6,1) iş dünyasında iyimser havanın Şubat ayında da korunduğunu gösteriyor.
Ara malı imalatındaki iyimser seyrin büyük oranda Avrupa'dan gelen güçlü ihracat talebinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Diğer taraftan, dayanıklı tüketim malları üretiminin Ocak'taki daralmadan sonra tekrar büyümeye geçmesi (Yıllık%5,2) daralan otomotiv ve beyaz eşya üretimiyle çelişki gösteriyor.
Diğer taraftan, sermaye malları üretimi büyümesi üçüncü ay üst üste düşüş göstererek sanayi üretimini aşağı çekti (Yıllık%2,1).
Sanayi üretiminin Şubat ayında beklentilerin üzerinde artmasında esas olarak baz etkisinin belirleyici olduğu görülüyor. Endeksin alt sektörleri incelendiğinde baz etkisinin en az gözlendiği kalem Ocak ayındaki %9.3 oranındaki hızlı artışın ardından Şubat’ta %6.1 artan aramalı imalatı oldu. Piyasa faizleri ve döviz kurundaki hızlı yükselişin ithal girdi maliyetlerini artırması sebebiyle girdi üretiminin yurtiçine kaydırılması Şubat ayında da sanayi üretimi performansının artmasında önemli ölçüde etkili olmuştur. Bu durum Şubat ayı aylık dış ticaret verilerince de teyit ediliyordu.
Sanayi üretiminin aylık değişimini incelediğimizde, Şubat ayında arındırılmamış sanayi üretiminde Ocak ayına göre %4.3 düşüş yaşandığını, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin ise %2.9 gerilediğini görüyoruz. Her iki endekste de aylık düşüş hızının yavaşladığı dikkat çekiyor. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise Ocak ayındaki aylık %1’lik artışın ardından Şubat’ta %0.1 oranında geriledi.
Sanayi üretim endeksi ana sektörler itibarıyla incelendiğinde, Şubat ayında Ocak ayında olduğu gibi tüm ana sektörlerde üretim artışı dikkat çekiyor. Ana sektörlerde yıllık bazda en hızlı üretim artışı %11 oranı ile madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe yaşandı. Bu sektörü %6.1 oranı ile aramalı üretimi izledi. Ana sektörlerde genel olarak yıllık bazda üretim artış hızları Ocak ayı değerlerinin altında kaldı. Ocak ayı ile kıyaslandığında yıllık artış hızları yükselen ana sektörler enerji ve dayanıklı tüketim malı imalatı oldu. Bu iki sektörde geçen yıldan gelen baz etkisinin Şubat ayında diğer sektörlere kıyasla yüksek olduğu göze çarpıyor.
Sanayi üretim endeksi içinde en yüksek paya sahip olan imalat sanayi üretimi, Şubat’ta aylık bazda %3.2 gerilemesine karşın yıllık bazda %4.4 arttı, Ocak ayı yıllık artış oranı ise %7.7’den %7.4’e revize edildi. Baz etkisinin Şubat ayında görece zayıf olduğu imalat sanayi üretimi bu rakamlara göre canlılığını korurken, Ocak ayı performansının altında bir yıllık artış yaşanması faiz oranları ve döviz kurundaki yükselişin yarattığı belirsizliğin devam etmesinin üretime olumsuz yansıdığına işaret ediyor
Yukarıdaki verilere göre Avrupa başta olmak üzere ihracat pazarlarındaki canlanma ve zayıf kurun etkisiyle beklentilerden iyi gerçekleşen ihracat büyümesi iç piyasadaki yavaşlamayı telafi etmiş görünüyor.
Alt sanayi endekslerinin yıldan yıla büyüme oranlarındaki düşüş ise ekonomide bir yavaşlama işareti gösteriyor.
Avrupa ekonomisinde öngörülenden kuvvetli toparlanma ve zayıf kur sayesinde ihracat kaleminin toplam üretimi ve büyümeyi destekleyecek olması ve gelişen piyasalara olan küresel risk iştahının düzelmesiyle toparlanan Türk lirasının ufukta daha gevşek bir para politikası ışıkları yakması, büyüme beklentilerimizi yukarı çekebilecek gelişmelerdir.
Saygılarımla,
Detaylara baktığımızda ara malı imalatındaki yükseliş (Yıllık bazda %6,1) iş dünyasında iyimser havanın Şubat ayında da korunduğunu gösteriyor.
Ara malı imalatındaki iyimser seyrin büyük oranda Avrupa'dan gelen güçlü ihracat talebinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Diğer taraftan, dayanıklı tüketim malları üretiminin Ocak'taki daralmadan sonra tekrar büyümeye geçmesi (Yıllık%5,2) daralan otomotiv ve beyaz eşya üretimiyle çelişki gösteriyor.
Diğer taraftan, sermaye malları üretimi büyümesi üçüncü ay üst üste düşüş göstererek sanayi üretimini aşağı çekti (Yıllık%2,1).
Sanayi üretiminin Şubat ayında beklentilerin üzerinde artmasında esas olarak baz etkisinin belirleyici olduğu görülüyor. Endeksin alt sektörleri incelendiğinde baz etkisinin en az gözlendiği kalem Ocak ayındaki %9.3 oranındaki hızlı artışın ardından Şubat’ta %6.1 artan aramalı imalatı oldu. Piyasa faizleri ve döviz kurundaki hızlı yükselişin ithal girdi maliyetlerini artırması sebebiyle girdi üretiminin yurtiçine kaydırılması Şubat ayında da sanayi üretimi performansının artmasında önemli ölçüde etkili olmuştur. Bu durum Şubat ayı aylık dış ticaret verilerince de teyit ediliyordu.
Sanayi üretiminin aylık değişimini incelediğimizde, Şubat ayında arındırılmamış sanayi üretiminde Ocak ayına göre %4.3 düşüş yaşandığını, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin ise %2.9 gerilediğini görüyoruz. Her iki endekste de aylık düşüş hızının yavaşladığı dikkat çekiyor. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise Ocak ayındaki aylık %1’lik artışın ardından Şubat’ta %0.1 oranında geriledi.
Sanayi üretim endeksi ana sektörler itibarıyla incelendiğinde, Şubat ayında Ocak ayında olduğu gibi tüm ana sektörlerde üretim artışı dikkat çekiyor. Ana sektörlerde yıllık bazda en hızlı üretim artışı %11 oranı ile madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe yaşandı. Bu sektörü %6.1 oranı ile aramalı üretimi izledi. Ana sektörlerde genel olarak yıllık bazda üretim artış hızları Ocak ayı değerlerinin altında kaldı. Ocak ayı ile kıyaslandığında yıllık artış hızları yükselen ana sektörler enerji ve dayanıklı tüketim malı imalatı oldu. Bu iki sektörde geçen yıldan gelen baz etkisinin Şubat ayında diğer sektörlere kıyasla yüksek olduğu göze çarpıyor.
Sanayi üretim endeksi içinde en yüksek paya sahip olan imalat sanayi üretimi, Şubat’ta aylık bazda %3.2 gerilemesine karşın yıllık bazda %4.4 arttı, Ocak ayı yıllık artış oranı ise %7.7’den %7.4’e revize edildi. Baz etkisinin Şubat ayında görece zayıf olduğu imalat sanayi üretimi bu rakamlara göre canlılığını korurken, Ocak ayı performansının altında bir yıllık artış yaşanması faiz oranları ve döviz kurundaki yükselişin yarattığı belirsizliğin devam etmesinin üretime olumsuz yansıdığına işaret ediyor
Yukarıdaki verilere göre Avrupa başta olmak üzere ihracat pazarlarındaki canlanma ve zayıf kurun etkisiyle beklentilerden iyi gerçekleşen ihracat büyümesi iç piyasadaki yavaşlamayı telafi etmiş görünüyor.
Alt sanayi endekslerinin yıldan yıla büyüme oranlarındaki düşüş ise ekonomide bir yavaşlama işareti gösteriyor.
Avrupa ekonomisinde öngörülenden kuvvetli toparlanma ve zayıf kur sayesinde ihracat kaleminin toplam üretimi ve büyümeyi destekleyecek olması ve gelişen piyasalara olan küresel risk iştahının düzelmesiyle toparlanan Türk lirasının ufukta daha gevşek bir para politikası ışıkları yakması, büyüme beklentilerimizi yukarı çekebilecek gelişmelerdir.
Saygılarımla,
Facebook Yorum
Yorum Yazın