Sanayi Üretim Verisi Analizi

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre; 2012 yılı Mayıs ayında sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %5,9 artmıştır.

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2012 yılı Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre;madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi %4,2, imalat sanayi sektörü endeksi %5,8 ve elektrik,gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %7,3 artmıştır.

Aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere üretimde artış eğilimi aynen devam ediyor.

SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ, 2005=100


Yukarıdaki tabloda sanayi üretim endeksinin 2012 yılında gerek 2010  gerekse 2011 yılına göre daha yüksek seyrettiğini görüyoruz. Bu durumda üretim artış hızının geçen yıla oranla hep yüksek seyretmesi, ve ortalama olarak da iyi bir oranla yukarda olması 2012 büyüme beklentilerinin üzerinde bir büyüme  yaşanabileceği sinyali vermektedir. Genel olarak %3 civarı büyüme beklenen Türkiye yukarıdaki verilere göre bu hızla ürettiği takdirde beklentileri ikiye katlayabilecek bir potansiyele sahiptir.

Aşağıdaki tablo son derece kritik öneme sahiptir. Zira cari açığın azalıp azalmayacağı sinyalini vermektedir. Türkiye ağırlıklı olarak hammadde ve ara malı ithali yapmakta olduğundan ara malı üretiminin artması cari açığı azaltıcı etki yapmaktadır.

SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ, 2005=100   

    
Yukarıdaki tabloya göre ara malı üretimi de 2012 ilk beş ayında 2010 ve 2011 yıllarının aynı dönemine göre yüksektir.

Aşağıdaki tablo genel imalatla ilgili olduğundan reel sektörü çok iyi yansıtmaktadır.

SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ, 2005=100          
                       

Yukarıdaki tabloda da görüleceği üzere 2012 yılı ilk beş ayında 2010 ve 2012 yılı ilk beş ayına göre daha yukarda bir üretim endeksi verisini gözlemliyoruz.

Çift dip resesyon gibi konuların konuşulduğu, borçların bile çevrilmekte zorlanıldığı bir global ekonomide bu veriler birçok ülke için hayaldir. Özellikle AB bölgesi için.  Kaldı ki Türkiye en zayıf noktası olan cari açık verilerinde bile hızlı bir düzelme yaşanmaktadır. Kırılganlık bahanesine sığınanlar kendi ülkelerinin global resesyona karşı ne kadar kırılgan olduğunun farkında bile değiller.
 
Türkiye verilerine bakılınca, özellikle dış ticaretin ülkeler bazında dağılımı bize resesyonda olan AB bölgesinden canlı diğer ülkelere bir kayış olduğunu çok kolay görüyoruz. Bu durum tamamen Türkiye’nin samimi ve etkin dış politikasının eseri olduğu gibi, Türk girişimcisinin de global krize meydan okumasıdır.
 
Türkiye bu üretim gücündeki istikrarla Dünya’ya örnek olmaya devam edecektir. Bu verilerle not artırımına bir adım daha yakın olduk.

Saygılarımla,