Öncelikle bize bu güzel şampiyonluğu hediye ettikleri için tüm GALATASARAY camiasın içten teşekkürlerimi sunarım. Boşuna demiyoruz her zaman her yerde en büyük cimbom diye. Daha önümüzde çok uzun yıllar var bizler daha ne şampiyonluklar göreceğiz Çünkü Şampiyonluk kanımızda var. Bizde Taraftar olarak her zaman takımımızın hep yanındaydık ve hep yanında olmaya devam edeceğiz.Takımımızı hiç bir zaman yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız.Galatasaray’ımız sezona başlarken sıkıntılı bir başlangıç yaparak kafalarda soru işaretleri ile sezona başlangıç yaptı. Özhan Canaydın’lı yönetim neler yapacak kimleri transfer edecekti. Teknik direktör Feldkamp’ı Transfer ettiklerinde dahi yine kafalarda soru işareti ile yaşı takımı kurtarmaya yeter mi? Sezonu bitirmeden gidebilir mi? Sağlık sorunları sezonu bitirmeye izin verir mi? Gibi sorular akıllara takıldı. Alman tecrübeli çalıştırıcı elinden geldiğince takımı iyi yerlere getirmeye çalıştı. Ama sonunda dayanamayıp ligin bitimine haftalar kala istifasını verdi. Transfer edilen yabancı futbolcuların ise Lincoln ve Linderoth sakatlıkları ve kadroya giremeyişleri ile takımı yalnız bırakmaları diğer genç aslanların işine yaradı. Sezonu az yabancı kadrosu ile yoluna devam eden cim bom tamamı yerli futbolculara sahip olmanın verdiği güvenle ligin sonuna kadar emin adımlarla ilerledi. Yönetimde de sıkıntılı dönem yaşayan cim bom ani bir kararla başkanlık seçimlerine girmeyeceğini söyleyen Özhan CANAYDIN yerini hırslı ve dinamik yapısıyla bilinen Adnan POLAT’ın Başkan seçilmesini sağladı. Bundan sonra ki aşamada Feldkamp’ın istifa etmesi ve yerine uzun yıllar Galatasaray’a hizmet etmiş birisi olan Cevat GÜLER’i takımın çalıştırıcısı olarak takımın başına getirdi. Bütün bu olumsuzluklar takımın tedirgin olmasına sebebiyet vermiş olsa da Galatarasay’ın ağabeylerinin olması (Hakan Şükür-Hasan Şaş) takımı her şeye karşı motive ettirmeyi başardı. Gerek yönetim olarak gerek takım olarak bütünleşen Galatasaray emin adımlarla Fenerbahçe derbisine kadar küçük kayıplarla gelen cim bom zirve koltuğuna oturmak için kolları sıvadı. Evet kollarını sıvadı çünkü 2000 yılında ki Galatasaylılık ruhu geri dönmüştü. Kim olursa olsun bu güç karşısında yenilmekten kurtulamayacaktı. Evet o günde inanılmaz bir gündü. Stadın atmosferi bu takım bu sene şampiyon olacak dercesine ÇILDIRIN marşı ile stadı inletiyorlardı. Takımların korkulu rüyası olan Ali Samiyen de zorlu bir maç ama bütün futbolcular kendilerine olan güvenleri tam ve maçı kazanacaklarından hem taraftarlar hem de futbolcular emindi. Adeta sonucu bilircesine maçlarını oynadılar ve izlediler. Ve İnancın Karşılığını ezeli rakibimizi yenerek hem de ekonomik yönden bizden kat kat yüksek olan takımı yendiler. Yazımda da dediğim gibi bu inanç ve ruh karşısında bırakın Fenerbahçe’yi kim olursa olsun yeneceklerdi. Şampiyon olacaklardı. Maç sonucunda şunu gördük ki Çekilin yoldan Şampiyonun ayak sesleri geliyor. Ve öylede oldu. Yazımın başlığında da dediğim gibi daha önümüzde çok uzun yıllar var bizler daha ne şampiyonluklar göreceğiz Çünkü Şampiyonluk kanımızda var. Kıskananlar çıldırsın…
Cimbombom Cimbombom Cimbombom
Aslanlar sahada tribünler ayakta
90 dakika taraftar arkanda
Sarı kırmızıyla hiç bitmez bu sevda
Şampiyon olunca coşalım çılgınca
Çıldırın çıldırın çıldırın
Çıldırın çıldırın cimbom için çıldırın!
Aslanlar sahada tribünler ayakta
90 dakika taraftar arkanda
Sarı kırmızıyla hiç bitmez bu sevda
Şampiyon olunca coşalım çılgınca
Çıldırın çıldırın çıldırın
Facebook Yorum
Yorum Yazın