Nurgül YILDIRIM

Nurgül YILDIRIM

Mail: yazarlar24@teknikelektrik.com

Sağlık Üzerine Günümüz Hastalıklarından “Stres ve Diyabet“

“ Stres, kişinin yaşamdan memnuniyetini ve yaşam kalitesini etkileyen çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri olarak değerlendirilmektedir.. Bu nedenle, stres konusunda bilgilenmek ve verebileceği zararların farkında olmak, gerek sağlığın korunması ve gerekse okul ve iş yaşantısındaki başarı açısından büyük önem taşımaktadır. Yaşamımız süresince maruz kaldığımız sınavlar, hızla zorlaşan yaşam şartları, trafik sorunları , iş hayatı zorlukları, insan ilişkileri ,aile ilişkileri derken  bulunduğumuz ortamlar  vs. daha pek çok faktör stres kaynağıdır. “



İnsanların mutlu, neşeli, verimli, çalışkan olabilmelerinin ilk koşulu hiç kuşkusuz sağlıklı olmalarıdır. Sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir ruha sahip olan insan yaşamdan mutluluk duyar, yaşamayı sever  buna göre geleceğe daha güvenle bakar. Sağlığını yitirmiş bir insanı düşünün; çoğunlukla yaşama küser ve yaşamaktan zevk alamaz. Sağlık ve sağlıklı yaşam konusunda bilinçli olmak bu bakımdan önemlidir. Bu bilince ulaşmaktaki en önemli etken ise her şeyde olduğu gibi gene eğitimden geçiyor. Ancak   maddi, manevi  imkan ve koşullarımız da tabiki sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebiliyor.


Bir önceki yazımızda Sağlık konusuna dikkat çekerek  sağlıklı büyüyebilmek ve gelişebilmek için nelere dikkat etmemiz gerektiğini, altı besin öğesinin (proteinler, vitaminler, karbonhidratlar, yağlar, madensel maddeler, su)  gün içinde düzenli olarak alınmasını ve sağlığımız açısından önemini, ”Nasıl Sağlıklı Beslenmeliyiz“  başlığı altında  dikkat etmemiz gerekenleri paylaşmıştık. Aslında bilmediğimiz şeyler değil bunlar. Ancak çoğu zaman oluruna bıraktığımız  veya ertelediğimiz bazen de kabullenmediğimiz  durumlar.

 Bu yazımda ise Stres ve Diyabet konusu üzerinde durmak istiyorum.


Stres, kişinin yaşamdan memnuniyetini ve yaşam kalitesini etkileyen çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri olarak değerlendirilmektedir..


Stres konusunda bilgilenmek ve verebileceği zararların farkında olmak, gerek sağlığın korunması ve gerekse okul ve iş yaşantısındaki başarı açısından büyük önem taşımaktadır. Yaşamımız süresince maruz kaldığımız sınavlar, hızla zorlaşan yaşam şartları, trafik sorunları, iş hayatı zorlukları, insan ilişkileri, aile ilişkileri derken bulunduğumuz ortamlar  vs. daha pek çok faktör stres kaynağıdır. 


Günümüz insanının yaşam süresi artmıştır ancak hastalık miktarı ve çeşitliliği yaşam kalitesini düşürmüştür. Teknolojik gelişmeler, işsizlik, aile ilişkileri, hareketsiz yaşam tarzı, beslenme alışkanlıklarındaki hatalar, farkında olunamayan pek çok faktör, insanların hem daha sık hastalanmalarına hem de özellikle psikolojik bakımdan kendilerini kötü hissetmelerine neden olabilmektedir. Böylece birçok beklenmeyen hastalıkların temelini oluşturan stresle karşı karşıya kalmış oluyoruz.

 

Diyabet (Şeker Hastalığı), ise en sık görülen ve dünyada nüfusu hızla artan hastalıklardan biri olarak biliniyor. Kendi ailemde diyabet hastaları olduğu için küçüklüğümden beri bu konuda biraz daha duyarlı olduğumu söyleyebilirim. 

Stres Nedir?

Stres günlük yaşamda karşılaştığımız değişiklikler, problemler, hayal kırıklıkları ve güçlüklere karşı vücudumuzun gösterdiği normal bir reaksiyondur.


Stres, yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır ve yaşı, cinsiyeti, konumu, statüsü ne olursa olsun hiç kimsenin strese karşı bağışıklığı da yoktur. Bu nedenle Stres kişide bağışıklık sistemini zayıflatmakta, yorgunluk ve halsizlik meydana getirmekte, neden olduğu sıkıntı sonucu sinirlilik yapabilmektedir. Yoğun stres başta mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları olmak üzere bir çok hastalığa zemin hazırlamaktadır. 

Diyabetli birey, stresin çok önemli olduğunu bilmeli ve stresin kan şekerini nasıl etkilediğini anlamalıdır. 


Yani Stres, algılanan tehlikeye karşı fiziksel ve zihinsel verilen bir tepkidir. Günümüz koşullara bakarsak stressiz bir zaman düşünmemiz çok zor. Ancak onunla baş edebilme becerilerimizi geliştirebilirsek işte o zaman büyük bir işi başarmış olmanın mutluluğunu yaşamalıyız.


Stresle baş etmek için yapılabilecek şeyler; 

– Spor yapmak,

– Olumlu düşünmeye çalışmak,

– Zamanı iyi kullanmak,

– Rahatlatıcı uğraşlar edinmek,

– Düzenli ve sağlıklı beslenme


Aslında bitki ve yiyeceklerle de bir çok hastalıkla mücadele edebileceğimizi bilmeliyiz. Örneğin kivide bulunan serotonin maddesinin stresi azalttığını, inositolinin ise depresyona iyi geldiğini, diyabet hastalarının şeker oranlarını düzenlemede de pozitif yönde etkili olduğunu araştırmalar gösteriyor. •“ Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr Rüstem Cangi   AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu mucize meyvenin dünyada tüketilen yaş meyveler içerisinde içerik bakımından en zengin özelliğe sahip olduğunu ve özellikle C ve E vitamini ile yüksek potasyum ve magnezyum içerdiğini belirtiyor.”


Baharat olarak kullandığımız tarçınında strese iyi geldiği, sinir spazmlarında ruhi sıkıntıları azatlığı, kekikle birlikte çay gibi içilirse şekeri düşürdüğü biliniyor. Ayrıca, romatizma ve sinirsel ağrılara karşı toz haline getirilmiş  tarçınla, karabiber  ve zeytin yağının karıştırılarak buharlaşıncaya kadar kaynatılması, süzülerek çıkan yağın masajla ağrıyan yerlere sürülmesinin de iyi geldiği söyleniyor.

Kahvaltıdan önce aç karnına bamya dilimlerinin suyunun içilmesiyle  kandaki şeker miktarını düşürdüğü en son ortaya çıkan açıklamalarla dikkat çekiyor.


Peki Diyabet Nedir? (Şeker Hastalığı) 

Aldığımız gıdaların önemli bir kısmı vücutta şekere (glukoz) dönüştürülerek enerji oluşturmak için kullanılır. Sindirim sisteminde, mideye komşu bir organ olan pankreastan salınan insülin adlı bir hormon, glukozun, kullanılmak üzere vücut hücrelerimize girmesini sağlar. Şeker hastalarında ise, pankreas yeterli insülin üretemez ve ürettiği insülini verimli kullanamaz.


Bunun sonucunda, doku hücrelerinde kullanılamayan glukoz kanda birikir ve sonuçta kan şekeriniz yükselir. Sağlıklı bir yetişkinin açlık kanında glukoz düzeyi, 70-100 mg/dL olmalıdır.

Şeker hastalığı, bütün aileyi ve bireyi etkileyen bir hastalıktır ve özelliklede çocuklar söz  konusu ise durum daha da zordur. Aileden gelen (kalıtsal) veya  çevresel faktörlere de  bağlıdır.


Şeker Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

– Çok fazla su içme ve içme isteği,

– İştahın açılması ve fazla yemek yeme,

– Çok sık idrara çıkmak ve geceleri

   bunun için sık sık uyanmak,

– Ciltte kuruma,

– Sürekli halsizlik ve yorgunluk, çabuk

   yorulmak,

– Yaraların geç iyileşmesi,

– Bazen bulanık görmek gibi belirtileri vardır.


Kimlerde Şeker Hastalığı Görülme İhtimali Daha fazladır?

Şeker hastalarının çoğunda erişkin tipi diabet (tip 2 diabet) görülür. Bu nedenle şeker hastalığı derken genellikle bunu kastediyoruz. Bu hastalığa yakalanmada risk oluşturan faktörler şunlardır:

– Ailesinde şeker hastası olanlar,

– Fazla kilolu insanlar (bunu beden kütle indeksi-BKİ- ile anlayabiliriz. (BKİ’si 25’in üzerinde olanlar risk altındadır) 

BKİ  = Vücut ağırlığı ve boy ölçülerinin belirli bir matematiksel hesap ile oranlanması sonucu ortaya çıkan bir sayıdır


Örneğin ;  65 kg ağırlığında, 164 cm boyunda, bel çevresi 76 cm ve kalça çevresi 99 cm olan bir kişinin Beden Kitle İndeksi ile Bel Kalça Oranınıhesaplayalım. Bu verileri BKİ ve BKO formüllerine yerleştirelim:

BKİ = 65 / (1.64 x 1.64) = 65 / 2.6896         = 24.16

BKO= 76 / 99 = 0.76

Değerlendirmelere göre; Beden Kitle İndeksi


19'dan küçük: Çok zayıf, 

20-25 arasında : Normal kilolu ,  

25-30 arasında: Hafif şişman,  

30 ve üzerinde: Şişman (Obez),  

40 ve üzerinde: Aşırı Şişman 

        (Morbid obez)


BKİ değeri 24.08 olan kişi tablodan anlaşılacağı gibi normal kilo sınırları içinde yer alıyor. Ancak hemen bu kişi normal kilodadır diyemiyoruz. Yani BKİ değeri tek başına şişmanlığı tespit etmemiz için yeterli değildir. Çünkü şişmanlık vücutta yağ oranının fazla olmasıdır. Tabiki uzmanlardan yardım almak bu konuda daha doğrudur.


– Hızlı yemek yiyenler, çabuk acıkanlar,

– Yüksek tansiyonu olanlar,

– Kandaki yağ miktarı fazla olanlar,

– Hareketsiz bir yaşam tarzı sürenler,

– Yaş ilerledikçe hastalık riski artar.


Bütün bu faktörlerle birlikte yağları vücudun bel bölgesinde toplananlar (şişman olmasalar bile) bel çevresi erkekte 102 cm’i, kadında 88 cm’i geçenler risk altındadır. Buna yakın değerlerde olanlar ise dikkat etmelidir.

İnsülin hormonunun gereğinden az üretilmesi Tip 1 diyabet ya da insülin etkisine karşı direncin çoğalması ile Tip 2 diyabet türü oluşabilmektedir.

Tip 1 daha çok gençler ve çocuklarda görülür. Tip 2 ise daha çok erişkin insanlarda hatta çoğunluğu şişman erişkinlerde görülür.

 

Tip 2 Diyabetiniz varsa, kan şekerinizi kontrol altında tutmanız için stres yönetimi son derece önemlidir. Tip 2 Diyabeti olan kişilerde vücut insüline (kandaki şekeri ortadan kaldıran ve enerji için kullanılabilecek ya da depolanacak hücrelere taşınmasına yardımcı olan hormonlar) yeterince iyi şekilde cevap veremez. Tip 2 Diyabeti egzersizle, diyetle ve bazen meditasyonla idare etmek genellikle kan şekerini kontrol altında tutmanızı sağlar ancak stres kan şekerinin yükselmesine yol açabilir.


Stres, vücudunuzun tehlikelere karşı gösterdiği normal bir tepkidir demiştik. Stres yaşadığınızda, vücudunuz şekerden hızlıca enerji çekerek, tehlikeden kaçmanıza ya da savaşmanıza olanak tanır. Herkesin kan şekeri stres altındayken yükselir. Ancak Tip 2 Diyabetiniz varsa, vücudunuz kan şekerinizi normal seviyeye çekmekte daha fazla zorlanır.


Stres tamamıyla kötü bir şey değildir aslında. Küçük bir stres enerjinizi kullanmanıza ve konsantrasyonunuzu arttırmanıza yardımcı olur. Ancak aşırı stres ve Tp 2 Diyabet kombinasyonu kötü olabilir. Bu yüzden stres yönetimi Tip 2 Diyabeti idare etmek için çok önemlidir.Günümüz koşullarda stresi iyi yönetmek her ne kadar zor olsa da hepimize Stressiz ve Mutlu günler diliyorum.


Sevgiyle ve Sağlıkla  kalın…


Kaynak:Güçlü N. Stres yönetimi. G.Ü Eğitim Fakültesi Dergisi: 21(1): 91-109, 2001., Sağlık.net, Diyabet Dergisi, Gebelik ve Emzirme Döneminde Beslenme Kitabı

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar