Sağlıklı Bir Bedende En Güzel uyum Gösteren Sağlam Bir Kafadır…
Günlük hayatımızın koşuşturmacası içinde ihmal ettiğimiz ve değerini bilmediğimiz sağlığımız aslında bizim en değerli hazinemiz. Kabul edelim •“Sağlık olmadan hiç bir şey olmuyor” Bu yaz çevremde gözlediğim bazı olaylardan olsa gerek bu seferki yazımda sağlık konusuna değinmek istedim. Önemli bir konu olduğunu hepimiz biliyoruz zaten. Sonuçta ben sağlık sektöründen biri değilim ancak her şeyde olduğu gibi sağlık konusunda da eğitilmemiz gerektiğine inanıyorum. Maalesef bu konuda bilmediklerimiz, yanlış bildiklerimiz, hatta bilip uygulayamadıklarımız var. Amacım biraz bunlara dikkat çekmek ve farkındalığımızı artırmak. Hepimiz için yemek yemek bir keyiftir. Ancak; Yeterli ve Dengeli beslenmek ne demektir biliyor muyuz? Sağlık konusunda ne kadar bilinçliyiz? Yaş ilerledikçe karşılaştığımız hastalıklar nelerdir? Nelere dikkat etmemiz gerekir? Hangi besinleri ne kadar ne için tüketmeliyiz? Düşündükçe sağlıkla ilgili cevabını aradığımız çok soru olacaktır.
Sonuçta bizler aile içinde sağlık konusunda ne kadar bilinçli davranırsak çocuklarımızda aynı şekilde devam edecek ve kendi çocuklarına bunu aktaracak diye düşünüyorum. Bebeklik döneminden itibaren sağlıklı ve dengeli beslenen çocukların gelişim düzeyleri de iyi seviyede oluyor. İyi beslenen okul çağındaki çocukların akademik başarı seviyelerinin daha yüksek olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Kendimizi öyle bir kaptırmış gidiyoruz ki bu iş temposunda gözümüz hiçbir şeyi görmüyor. Sağlığımızı bir anda unutuyoruz. Ne zaman hastalıkla karşılaşıyor ve sorun yaşıyoruz işte o zaman sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Yıllarca hiç durmadan koşturuyoruz ve çalışıyoruz. Hep bir şeyleri kazanma mücadelesi, bir şeylere sahip olma hırsı, eğitim, ev, araba, villa, bir tane yetmiyor gene daha çok para daha lüks bir yaşam derken bir bakıyoruz ki yıllar geçmiş ve bizler sağlığımızı kaybetmeye başlamışız ve bu seferde kazandıklarımızı sağlığımızı geri almak için harcıyoruz. Maalesef istesek de istemesek de bunlar yaşanan gerçekler.
Aslında sağlıktan daha büyük zenginlik yoktur. Ama yaşadığımız düzen içerisinde aile hayatımız, iş hayatımız, (stresten uzak ), beslenme biçimimiz, yapabiliyorsak sosyal aktivitelerimiz bunların hepsi sağlığımızı tehdit eden olumlu veya olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. Hangimiz bunları bilinçli bir şekilde düşünüyor ve düzene koymaya çalışıyoruz ? Evet biraz zor. Hele de büyük şehirlerde bu daha da zor. Belki büyük şehirlerde yaşayanlar için ortam ve şartlar daha kolay ve uygun, fakat gün içinde yaşanan trafik stresi, iş stresi, beslenme şekli, insanların ruhsal yönden sağlığı bana göre daha zor ve hastalıklara yakalanma riski daha fazla.
Son yıllarda büyük şehirlerden bir çok insanın belli bir yaştan sonra kendi memleketlerine dönüp varsa arazisine evini yapması, yeniden bir düzen içinde kendi köyünde yaşamak istemesi buna güzel bir örnek gösterilebilir. Gerçekten kimse artık büyük şehirde yaşamak istemiyor. Çünkü daha temiz havayı , daha temiz suyu, daha stressiz ve gürültüsüz bir ortamı, kendi bahçesinde yetiştirdiği organik beslenmeyi tercih ediyor. Sonuç olarak ruh sağlığı ve beden sağlığı birleşmiş oluyor ve birey kendini daha mutlu ve sağlıklı hissediyor.
Bireylerin sağlıklı ve mutlu olması demek beden ve ruhsal yönden güçlü toplumlar demektir. Bilinçli davranmak ve kendimizi bu anlamda eğitmekte önemli tabiî ki. Düzenli sağlık kontrollerimiz, düzenli yaşam biçimimiz, beslenme şeklimiz, pozitif düşünmemiz, günlük spor aktivitelerimiz bizi daha sağlıklı günlere taşıyacaktır. Bu düşünce ve davranış biçimi çocuklarımıza da iyi bir örnek demektir.
Hastalık ve sağlık kavramları kültüre bağlı olmasına rağmen insan her yerde insandır.
Dünya Sağlık Örgütü, sağlığı şöyle tanımlanmaktadır: ”Sağlık, yalnızca hasta veya sakat olmamak değil bedenen, ruhen ve sosyal yönlerden tam bir iyilik halidir.” Bu tanım artık bütün dünya ülkelerinde kabul edilen bir tanımdır. O halde, kişinin tam sağlıklı olabilmesi için bedenen hasta veya sakat olmaması yetmemektedir. Bu kişinin aynı zamanda ruhen de dengeli olması, sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde olması gerekmektedir.
Yaşam tarzımız bu etkenler içinde önemli bir yer tutmaktadır. Sahip olduğumuz yaşam tarzımızın en önemli öğesi de beslenme konusudur. Doğru beslenerek vücudumuzdaki enerji düzeyini yüksek tutup, ruhsal yönden daha sağlıklı olmayı, kalp sağlığını koruyarak hayata pozitif bakmayı ve yaşam kalitemizi geliştirmeyi, depresyona daha az yakalanmayı, hastalandığımızda daha çabuk iyileşmeyi, yavaş yaşlanmayı ve genç görünmeyi sağlayabiliyoruz..
Peki Nasıl Beslenelim?
Sağlıklı beslenmek demek yeterli ve dengeli beslenmek demektir. Vücudumuzu oluşturan hücrelerin düzenli ve dengeli çalışması için besin öğelerinden yani yağlar, karbonhidratlar, proteinler, vitaminler ve minerallerden yeterli miktarda almak demektir.
Vücudumuzun tüm besin maddelerine ihtiyacı vardır. Tek taraflı beslenmek yani sadece protein veya karbonhidratla beslenmek yanlıştır. Dengeli beslenerek vitaminler, mineraller ve lifler gibi önemli besin maddelerinden de almış oluruz.Yemek yeme alışkanlığımız zihinsel ve bedensel faaliyetlerimizi etkileyen unsurlardan biridir. Sağlıksız beslenme düşünme ve kavrama yeteneğinin azalmasına ve hafıza kayıplarına neden olur. Günde 8 saat uyuduğunuz halde kendinizi yorgun hissediyor, bedensel, zihinsel faaliyetlerinizde çabuk yoruluyor, hafıza ve düşüncenizde azalma görüyorsanız mutlaka yemek yeme alışkanlığınızı gözden geçirmelisiniz.
Aşağıdaki Beslenme piramidi 5 ana besin grubunu içerir. Piramit en altta yer alan ve sıklıkla tüketilmesi gereken karbonhidratlarla başlar ve daha az tüketilmesi gereken gıdalara doğru gider. Bu besin grupları karbonhidratlar, mineraller, proteinler, yağ ve şekerdir. Beslenme piramidi gıdaların doğru seçimi için rehberiniz olmalıdır.
Karbonhidratlar: Alt grupta yer alan ve sıklıkla tüketilmesi gereken gıdalardır. Karbonhidratlar pirinç, bulgur, makarna gibi tahıllardır.
Proteinler: Yeni dokuların yapımından ve hücre onarımından sorumlu ve önemli kaynaklardır. Kontrollü ölçülerde tüketildiklerinde, kan şekerimizi karbonhidratlar kadar yükseltmezler. Kırmızı et, balık, tavuk, peynir, yumurta, süt ve süt ürünleri, protein bakımından zengindir. Proteinleri tüketirken, içerdikleri yağ miktarı ve çeşidini göz önünde bulundurmak önemlidir. Yağ içeriği daha düşük olan (derisiz) tavuk, hindi, omega-3 ‘ten zengin balık, protein kaynaklarıdır. Beslenmede yağı azaltılmış süt ve ürünleri bulundurmak ihtiyaç duyulan kaliteli protein ihtiyacını karşılamak ve kalsiyum almak için en iyi yoldur.
Yağlar: Ana besin öğelerinden yağlar yiyeceklere lezzet verir ve yağda eriyen vitaminlerin emilimini sağlar. Et, tavuk, balık, süt, peynir gibi hayvansal proteinler; fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar; ayçiçek yağı, zeytinyağı gibi sıvı yağlar, tereyağı ve margarinler bu gruba örnek olarak verilebilir. Doymuş yağdan zengin kırmızı et tüketimini haftada 1-2 sınırlandırabilir, tam yağlı süt ve ürünleri yerine yağsız olanları tercih edebilir, tereyağı veya kremalı soslardan uzak durabilir, haftada 1-2 gün balık tüketmeye özen gösterebiliriz.
Sıvı Tüketimi: Gün içinde yeterince su içmek çok önemlidir.Eğer su içmekte zorlanıyorsanız, alışkanlık kazanana kadar suya 1 dilim limon koyabilir veya 1-2 damla limon damlatabilir, naneyle veya tarçınla tatlandırabilirsiniz. Su dışında içecek seçeğenizde, çay, bitki çayları, kahve, soda gibi enerji içermeyen içecekleri veya yağı azaltılmış süt ve ayran gibi enerji içeren sağlıklı içecekleri tercih etmelisiniz. Bu, hem vücut ağırlığınızı korumanızı sağlar, hem de kan şekeri yönetimini kolaylaştırır.
Alkol: Alkolün enerjisi çok yüksek olduğundan fazla miktarda tüketmek hızla kilo aldırır. Bu yüzden alkolü kontrollü miktarda tüketmek önemlidir. Özellikle gece tüketilen alkol sonrası, kan şekeriniz düşme eğiliminde ise ara öğünü atlamamalı veya ilave karbonhidrat almalısınız.
Mineraller: Sağlıklı yaşam için gereklidir. Mineraller (kalsiyum, bakır, iyot, demir, çinko vb.) sebze ve meyvelerde bulunur, hücre korunması ve sağlıklı diş, kemik, cilt yapısı için önemlidir. Mineraller ayrıca kalp ritmi, kan basıncı, vücuttaki sıvı dengesi gibi daha birçok düzenleyici fonksiyonlarda rol oynar.
Sonuç olarak Yaşamak, öğrenmek, iş yapabilmek için sağlıklı olmak gerekir.
Can Yücel ‘in sağlıkla ilgili söylediği şu sözleri aslında sağlıklı ve dengeli beslenmeyle birlikte konuyu kısaca tamamlıyor. Sevdiklerinize ayırdığınız ilgi ve sevgi dozu iyi ayarlanırsa en büyük ilaç bu galiba…
Varsın çorbanın tuzu az gelmiş olsun.
Varsın pilav birazcık lapa olmuş olsun.
Varsın en sevmediğiniz yemek, kereviz olsun masada.
Sofranızda SEVGİ varmı?Oondan haber verin..
Tadına var akşamının…
Gece evinde, dostların olsun
Sohbet edecek birileri olsun…
Arkadaşım, hayat bu.
Daha ne olsun !
Ama en önce ve illaki SAĞLIK olsun !
CAN YÜCEL
Sevgiyle ve Sağlıkla kalın….
Facebook Yorum
Yorum Yazın