Yaz yazılarında sizlere mutlaka anlattığım sessiz, ıssız ve gizli tabiat zenginlikleri ile dolu yazlığımın olduğu adadan bahsediyorum. Okurlarım artık adayı gayet iyi biliyorlar. Yıllar önce annemlerin bir ahbabı aracılığı ile öğrendiğimiz bu adada 35 senedir yazlarım geçiyor. Pek gelişmeyen ve rağbet görmeyen hali ile tam kafa dinlemelik bir kaçış rotası. Bol rüzgârlı, bol dalgalı ama mis gibi havası ve tertemiz denizi ile bence cennet gibi bir yer.
Adada yaşam genelde yaz ayları yoğun. Kışın ise birkaç aileyi geçmiyor. (Geçmiyor değil geçmiyordu demem gerek.) Pandemi ile bu sayı bu yıl değişti. Dolayısı ile facebookta açılan sayfamız bu yıl daha hareketli. Kış resimleri ekleniyor ve yazılar paylaşılıyor.
Dedim ya, adamız bol rüzgâr alır. Doğal olarak da bu kadar rüzgâr gören yer zaman içinde rüzgâr türbini sahiplerinin de dikkatini çekti. Bir-iki derken sıra sıra dizilmeye başladılar.
Benim her türbin gördüğümde içim sevinçle doluyor. Faydasını biliyor ve kömürün, petrolün ve hatta bilinçsiz su gücünün doğaya zararını düşününce bu sevincim daha da artıyor. Ben faydasını bildiğim için böyle memnunken konuyu araştırmayan ve belki görüntüsünün heybetinden belki ne olduğunu bilmemenin verdiği korkudan türbinleri istemeyen komşularımın olduğunun farkına vardım.
Şimdi sizlere bu devasa güzelliğin ne kadar faydalı olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Eminim ki bu yazının sonunda artık siz de onlara gülümseyerek bakacaksınız.
Bir türbinin ortalama kanat çapı 100mt civarındadır. Yerden kule yüksekliği de 65 ile 120mt arası değişiklik gösterebilir. Tabii ki bu rakamlar çevre koşullarına göre değişir. Ülkemizde yerden 50 m yükseklikte ve 7.5 (m/s) üzeri rüzgâr hızlarına sahip alanlarda kilometrekare başına 5 MW gücünde rüzgâr santralı kurulabileceği kabul edilir.
Bol rüzgâr estiğinde çok elektrik üretilir demek de yanlıştır. Çünkü belli rüzgâr hızının altında (3-4m/s) ve belli rüzgâr hızının üzerinde (90-108m/s) türbin çalışmayı durdurur.
Şimdi doğru bilinen yanlışlar kısmına geçebiliriz.
1.YANLIŞ: Rüzgâr türbinlerinin insan sağlığına zararlı elektromanyetik radyasyon yaydığı iddia ediliyor.
DOĞRUSU: Elektromanyetik radyasyona sebep olacak kısımlar elektrik jeneratörü ve trafolardır; bunların yaydığı manyetik radyasyon da son derece düşük ve çok az bir alanda etkili. Yapılan ölçümler bu parçaların sebep olduğu manyetik radyasyonun türbinin tabanına geldiğimizde bile ihmal edilebilir şekilde düşük olduğunu gösteriyor. İlla radyasyon için endişe edilecekse bunun için saç kurutma makinelerini konuşmak daha doğrudur.
2.YANLIŞ: Rüzgâr türbinleri elektronik aletlerin çalışmasını engeller.
DOĞRUSU: Kanatlar manyetik dalgaları etkilemez ama engelleyebilirler. Bu da kısa mesafeler için geçerlidir. Kulenin tepesindeyken telefon çekmeyebilir; fakat 20 metreden uzakta telefon ve telsiz gibi cihazların çalışmalarında bir sorun yaşanmaz.
3.YANLIŞ:Rüzgâr enerjisi santralleri olan yerde tarıma zarar verir.
DOĞRUSU: Tam tersine rüzgâr enerjisi santralleri kurulu olduğu alanın yalnızca yüzde 1’ini işgal eder. Alanın geri kalanı tarıma kullanılabilir. Rüzgâr türbinleri sıfır atık olduğu için topraklar, göller ve akarsular temiz kalır. Su da kullanmadığı için tasarruf edilen su, tarıma ve insanların kullanımına kalır. Oysa termoelektrik santrallerde her gün binlerce ton su tüketilir.
4.YANLIŞ: Rüzgâr enerjisi santralleri gürültülüdür.
DOĞRUSU: Bir rüzgâr türbini 300 metrelik bir mesafede artık en fazla bir buzdolabı kadar gürültü yayar. Sessiz kırsal bölgelerde esen rüzgârın sesi, genellikle türbinlerin sesinden daha yüksektir. Yine de ÇED raporlarına bakılarak muhtemel rahatsızlıkların önlenmesi için rüzgâr türbinlerinin civardaki yerleşim yerlerinin uzağına kurulması önceliklidir.
Facebook Yorum
Yorum Yazın