1853 Kırım Osmanlı- Rus harbinden beri ülkemizin sürekli olarak Rusya ile savaşmasını ve bu uğurda Batı ya finansal borçlanmasını isteyen emperyalist işbirlikçisi bir Anglosakson kliği vardır. Her halükarda Türkiye’nin Ruslarla savaşmasını ve Batıya muhtaç olmalarını arzu ederler... O dönemler Dünya’da güneşi batmayan imparatorluk İngiltere idi ve içimizde ki bu klik onlara uşaklık yapardı. Başta Mustafa Reşit Paşa olmak üzere tanzimatçılardan müteşekkil bu güruh sürekli borçlanma yapmamızı ve Batıya muhtaç bir şekilde Rusya ile savaşmamızı isterlerdi...
Türkiye’nin ilk defa genelde Batıya özelde ise İngiltere’deki küresel finans baronlarına borçlanmasını isteyen bu işbirlikçi alçak güruhun en büyük kozu ise Türkiye’nin hep Rusya ile savaş halinde olması idi. Çünkü ancak savaşan bir Türkiye sürekli Londra ya muhtaç olurdu... İkinci cihan harbinden sonra ise İngiltere, Dünya jandarmalığındaki yerini ABD’ye bırakmış ve yeni Türkiye’nin Rusya ile olan hasmane tutumlarını artık ABD kışkırtmaya başlamıştır...
Ruslar ha geldi ha gelecek, ha bugün ha yarın Kafkaslardan Kars ve Ardahan’a girecek diye, ülkemizi adeta Batının bilhassa yeni patron ABD’nin kucağına itende işte hep bu suni Rus korkusu pompalamaları olmuştur. Gerek, 1853 Kırım savaşında Mustafa Reşit Paşa’nın ( Tanzimatın banisi Koca Reşit Paşa ), gerekse, 93 Harbi olarak bilinen 1877 Osmanlı - Rus savaşında Mithat Paşa’nın (Ahmed Şefik Midhat Paşa, Osmanlı devlet adamı, iki kez sadrazam, Tuna, Aydın ve Suriye Valisi, ilk Osmanlı anayasası olan Kânûn-ı Esâsî’yi hazırlayan kurulun başkanı. Midhat Paşa, Padişah Abdülaziz döneminde savunduğu reform politikalarıyla tanınmış ve iki kez sadrazamlık yapmıştır) kışkırtmaları pek meşhurdur...
Fazla uzatmadan açıkça ifade edeceğim... O gün İngilizlere uşaklık ederek Türkiye’mizi Rusya’ya karşı kışkırtan Reşit ve Mithat Paşaların yerini bugün CHP’si, İP’i, DEVA’sı vs. almıştır. Bunlar sabahtan akşama kadar Rusya düşmanlığı yaparak Türkiye’ye asıl zarar veren NATO ve Amerika Birleşik Devletlerini cici gösterip, onların binde biri kadar Türkiye’ye zararı olmayan ve Dünya’da ki en önemli 3 ticari partnerimizden biri olan Rusya’ya 7/24 düşmanlık ve kışkırtıcılık yaparak adeta ülkemizi savaşa sokmak istemektedirler... Ayrıca IMF’ye de borçlanmamızı salık vermektedirler... Oyun aynı oyun. Akıl aynı yerden veriliyor yine 144 sene veya 170 sene sonra... Bugün değişen tek şey uşaklık eden yöneticilerin isimleri…
Tabii ki Rusya’nın bağımsız bir ülke olan Ukrayna’yı işgalini kabul etmiyoruz. Temennimiz Rusya’nın derhal Ukrayna’dan çekilmesidir... Ama çekilmiyor diye de Türkiye’yi adeta Rusya’nın üzerine salmak isteyenlerin kimliklerine, soy ağaçlarına ve cibilliyetlerine iyi bakın.
Bugünün Reşit ve Mithat paşaları olduğunu ve aynı masonik çevrelerden beslendiklerini göreceksiniz. Tarihin tekerrür etmemesi için ibret almalıyız... Yoksa tarihin en sevdiği şey tekerrür etmektir... Ne diyordu merhum büyük bilgin İbn-i Haldun? “Tarih ve olaylar suyun suya benzediği kadar birbirlerine benzerler...” O halde alemin keyfi için değil ancak kendi menfaatlerimiz için kararlar almalı ve uygulamalıyız.
Facebook Yorum
Yorum Yazın