Hem başyazımızın hem de Kablo’da Geçen Ay yazımızın başlık konusu Reklamlar. Neden mi dersiniz? 6 Aylık bir bebeği televizyonu görecek biçimde karşısına yerleştirin. Programları ve reklamları izletmeye başlayın. Bir bebeğin bile en çok reklamları izlediğini,dikkat ettiğini göreceksiniz. Reklamlar bu kadar dikkat çekici.
Türk Siyasetinin ve Türk Müziğinin renkli siması Sayın Zülfü LİVANELİ bir batılı düşünüre dayanarak “Haşa Tanrının bile reklama ihtiyacı var. Eğer olmasaydı günde 5 defa ezan veya kiliselerde çan duyulmazdı” Tabii burada Sayın LİVANELİ kastını aşan bir ifade kullanmış olabilir, ama onun asıl niyeti reklamın ne kadar önemli olduğu. LİVANELİ’nin ifadesindeki ezan ve çan aslında reklam değil tebliğ ve uyarıdır. Hatırlatmadır. Ama burada bir kıssadan hisse vardır. Reklama, hatırlatmaya ihtiyacı olmayan yoktur. Dünya’nın en bilinen markaları CocaCola, Pepsi,v.s. reklama hiç ara vermemektedir. Ülkemizde de kendi sahasında açık ara lider olan bütün kuruluşlar dahi reklama devam etmektedir. Ülker, Arçelik, Beko, Casper, Vestel, Vakko vs. gibi…
Demek ki benim reklama ihtiyacım yok sözü boş bir sözdür. Reklama herkesin ihtiyacı vardır. Kabloda geçen ay yazımda da belittim. Yıllardır yazıp çiziyoruz. Elektrik sektörü sermayesizdir diye…Bir arkadaşım Anadolu’dan aradı. “Ya bu nasıl fakirlik, LigTv’ deki canlı yayın futbol müsabakalarına en çok reklamı elektrik sektörü veriyor.Hani elektrikçiler fakirdi” diye takıldı bana. Evet sektörümüzün sermaye eksikliği konusunda ki görüşümüz aynı ama bu sektörde ufku açık firmalarında sayısı hayli fazla. Bunları kabloda geçen ay yazımda tafsilatlı yazdım.Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı,HES kablonun sahiplerinden Sn. Mustafa BOYDAK’ın yıllar önce söylediği gibi “MARKANIZ YOKSA BİR HİÇSİNİZ” Marka olmanın temeli de reklamdır. Reklam yapmazsanız marka olamazsınız. Futbol maçlarını seyrettiğimizde Elektrik sektörünün önde gelen firmalarının reklamlarını, spotlarını görünce ben çok memnun oluyorum. Bu elektrik sektörünün en azından bir bölümünün kabuğunu kırdığını müşahade ediyoruz. İnşallah bu tüm sektöre yayılacak bir sinerjiyi oluşturur.
Tabii Reklam deyince elektrik sektöründe dergimiz Teknik Elektrik Postası’nı es geçemeyiz. Dergimiz ücretsiz dağıldığından reklam almadan yaşama şansı yoktur. Elektrik sektörü dergisine sahip çıkmıştır. Her ne kadar yazılarımız, anketlerimiz taraflı bulunmuşsa da bazen bu eleştiriyi yapanlar dahi dergimize reklam vermişlerdir. Üstelik dergimiz halen maalesef amatörce çıkmaktadır. Çeşitli maddi imkansızlıklara rağmen çıkmaktadır. Fakat bu durumda kendisine gönül veren dostlarına müteşekkirdir. Sektörümüzde daha işitsel (Radyo vs.), görsel (medya-Tv) yayın yapan bir kuruluş yoktur. Şüphesiz sektörümüz geliştikçe bu tip yayın kuruluşları da olacaktır. Ama sektör de yaşayan değil sektörü yaşayanların dergisi olarak lanse ettiğimiz “Teknik Elektrik Postası” sahasında bir boşluğu doldurmuştur. Reklam vizyonu olan, marka imajına önem veren firmalarında gözdesi haline gelmiştir. Şuanda ismini veremeyeceğimiz değerli bir sanayici kuruluşumuzun binlerce denek üzerinde yaptığı araştırmada en çok okunan elektrik meslek dergisinin “Teknik Elektrik Postası” olduğunu ortaya çıkarmıştır. Biz zaten bu tespite daha önce sahiptik. Fakat bizim bunu açıklamamız biraz abes olur diye düşünmüştük. Ama çok büyük bir sanayicimizin birinci ağzından bunu duymak beni sevindirdi. Onlar yakında elektrik kamu oyuna bunu bir şekilde deklare edecekler. Dergimiz 8000 noktaya dağıtılmakta ve ortalama en az 13 kişi tarafından okunmaktadır. Yani benim bu acizane başyazılarımı her ay en az 100.000 (Yüzbin) kişi okumaktadır. Tabii Anahtar’da, Kablo’da ve Sayaç’da geçen ay yazılarımızı da ortalama 100.000 (Yüzbin) kişi okumaktadır. Elektrik sektöründe ne bu adetle dağılan dergi, nede bu derece de reyting yüksekliği olan bir dergi vardır. Çok adet dağılan ve çok okunan dergimiz elektrik sektörünün gözü kulağı olmayı devam ettirecektir inşallah…
Facebook Yorum
Yorum Yazın