Gündem o kadar hızlı akıyor ki hangi kritik gelişmeyi değerlendirsek diğerini atlamış oluyoruz. Son günlerin flaş gündemi Katar krizi ve Amerikalıların PYD organizasyonları. Aslında Katar krizinin baş aktörü de her ne kadar körfez ülkeleri olsa da arkada kuklacı tabi ki Amerika.
ABD ordusunun Ürdün’den Suriye’nin güneyine HIMARS roket sistemlerini aktardığı yönündeki haberleri değerlendiren Rus gazeteci Vladimir Lepöhin, ‘Kendi devletlerini kurmak için her fırsattan yararlanmaya hazır olan PKK/PYD bilinçli olarak Ortadoğu’nun merkezinde proxy-savaşları körükleme stratejisini güden ABD’nin elinde bozuk para haline geldi’ diyorken Proxy savaşı ne demek onu izah edelim. Proxy Savaşı, birbirine doğrudan saldıran veya diğerine karşı askeri düşmanlığı kabul eden iki güçlü ulus arasındaki çatışma durumudur. Fakat daha küçük ve güçlü devletler veya silahlı milisler, kendileri için savaşsın diye vekil/piyon olarak kullanılır. Dolayısıyla vekâleten savaş, birbirlerinin müttefikleriyle savaşan veya birbirlerinin düşmanlarına yardım eden iki büyük oyuncu içerir. İşte Katar Krizinin arkasında ki Amerika sütre arkasından savaşırken Katar 12 milyar dolarlık uçak alınca iyi çocuk oluyor Amerika’nın nezdinde. Tabi sırada Katar fonlarının Avrupa’nın gözde şirketlerine yatırdığı paraların Amerika havuzuna akması takip edecek. Türkiye yatırımları da sorun tabi ki. Sudiarabistan üstüne düşen vazifeyi hemen kabul edip 350 milyar dolarlık silah anlaşmasını Trump ziyaretinde imzalamışlardı. İran buradan üstüne düşen yükümlülüğü gördü ve 100 Boing uçak siparişini verdi bile. Burada mahallenin yaramaz ve asi çocuğuna düşürülmek istendiğimiz apaçık ortaya çıkmakta. Türkiyenin itiraz eden duruşu artık gizlenemez bir şekilde açıkta. Bunu dış kaynaklarla birlikte yerli işbirlikçilerinde vermeye çalıştığı algı iktidarın başında bulunan şahısla ve iktidarı oluşturan siyasete eşitlemek durumu açıklamaktan çok uzaktadır. Özellikle Amerika’nın Pentagon aklı ile dikte etmeye çalıştığı politika Türkiye’nin direnmeden güneyinde uluşacak Proxy operasyonlarla terör örgütü PKK=PYD kontrolünde uydu bir Kürt devleti kurdurmak. Bunu 15 Temmuz darbe girişimi ile ülkeyi kaosa sokup Türkiye’ye inme indirip yarı felçli bırakıp Ortadoğu coğrafyasına özelliklede bizim hinterlandımıza uydu devlet kurma hayelleri devam etmekte. Bunun için her türlü yolu deniyorlar. Türlü türlü darbe senaryoları gündemde ikinci bir gezi hayali bitmek tükenmeden devam etmekte. Mit tırları operasyonundan tutuklanan milletvekilinin ceza alması ana muhalefetin ülkeyi yangın yerine çevirebilirmiyim umuduyla yazıyı kaleme aldığım bugünlerde manşette idi. Bayramdan sonra biraz alevlenip saman alevi gibi söneceğine inanıyorum. Memleketin ana omurgası bunu görüyor ve 15 Temmuz gibi şiddetle karşı çıkıyor. Ayrıca muhalefetin ağırlıklı kısmıda bu şahsın zaten Fetönün siyasi ayağı olduğuna inancı kesin. Velakin bunlardan bir şey çıkmaz fakat ABD ile gergin durum bayramdan sonra yaza doğru şiddetlenerek devam eder. Bayramdan sonra askeri harekat kaçınılmaz. Özellikle Afrin ve Telabyad bölgesine girileceği konuşuluyorsada hiç kuşkusuz hiç zaman geçirmeden askeri müdahale Jeostratejik olarak şart olduğu açık. Amerikalılar Süleyman şah türbesi bölgesine yapmış oldukları yığınak bunların göstergesi. Bayram sonu bu operasyon Kuzey Irak da Barzani’nin Eylül’de yapılması planlanan referandumunun seyrine ciddi etki edeceğine inanıyorum. Bekleyip göreceğiz .
Hayırlı işler dileği ile Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Facebook Yorum
Yorum Yazın