Öncelikle şunu bilmemiz gerekir ki; bir ülkenin gelişmişliğini maalesef enerji üretimi ve enerji tüketimi (kullanımı) ile doğru orantılı kabul edilmektedir. Maalesef dememin konumuz harici sebepleri vardır. Bunu başka bir yazımızda inşallah izah edeceğim.
Yani modern dünya da bir ülke ne kadar fazla enerji kullanıyorsa (bilhassa tüketiyorsa) o kadar gelişmiş bir ülke olarak kabul ediliyor. Mesela dünya da tüketilen her 100 birim enerjinin 25’i Amerika Birleşik Devletlerinde tüketildiğinden , dünyanın en gelişmiş ülkesi Amerika Birleşik Devleti kabul edilir. Mesela enerji rezervleri ve üretimi olarak Rusya Federasyonu Amerika Birleşik Devletlerin’den daha fazla potansiyele sahip olabilir. Ancak önemli değildir. Çağdaş – modern dünya da gelişmişliğin yegane ölçüsü tüketmektir. En çok tüketen kimse en gelişmiş, en güçlü o kabul edilir. Biz böyle bir mantığa katılmamakla beraber bu kabulü burada zikretmiş olalım. O kadar önemli bu enerji konusu.
Geçtiğim yazılarda da defalarca yazdığımız gibi fosil kaynaklarına dayalı dünya enerji stokları her geçen gün azalmaktadır. Petrol, kömür, doğalgaz her geçen yıl azalıp, yakın bir tarihte (ortalama 100 yıl) yok olmaya doğru giderken; enerji ihtiyacımız hızla artmaktadır. Ülkemiz açısından baktığımızda; 2010 yılı enerji tüketimimiz 200 milyar kwh’a dayanmıştır. Üstelik bizim zaten fosil kaynaklı (petrol, doğalgaz bilhassa) enerji stoklarımız yoktur. Enerji konusunda %70’lerin üstünde dışarıya bağımlıyız. Bir de bu enerjiler dışarıdan aldığımız ülkelerde azalır veya biterse ülkemiz enerji konusunda bilhassa bu yüzyılın sonlarında çok zor durumlara düşebilir.
O zaman ülkemizin yenilenebilir (yani rüzgar, akarsu, güneş ve hidrojen gibi) enerji kaynaklarına yatırım yapması dışında bir de tek ve en büyük çare olarak Nükleer Enerji kalmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları hem bir kısmı sınırlı hem de bazılarında maliyeti çok yüksek (güneş ve hidrojen gibi) hem de bazıları çevreye zararlı atık veren (jeotermal yenilenebilir enerji kaynağı gibi) çeşitleri olabilir. Yani yenilenebilir enerji kaynaklarının azami derece de devreye sokulması Türkiye için gerek bir koşuldur ama yeterli değildir. Ülkemizin eksik kanla veya kalacak olan tarafı kesinlikle nükleerdir. Pekala nükleer enerji neden gereklidir?
Öncelikle ilkokul bilgilerimizi tazeleyerek nükleer enerjiyi tarif edelim. Ağır radyoaktif (uranyum gibi) atomların bir nötronun çarpması ile daha küçük atomlara bölünmesi (fisyon - parçalanma) veya hafif radyoaktif atomların birleşerek daha ağır atomları oluşturmasına (füzyon - birleşme) sonucu çok büyük bir enerji açığa çıkar. Bu enerjiye de nükleer enerji denilir. Nükleer reaktörlerde de fisyon reaksiyonu ile elde edilen enerji elektrik enerjisine çevrilir.
Mesela Güneş’deki reaksiyonlar; füzyon reaksiyonlardır. Bu reaksiyonun yer altı sıcaklığı ise fisyon (parçalanma - ayrışma) dan çok daha fazladır (birkaç milyon santigrad kadar!).
Nükleer enerji; her şeyden önce çevre dostu bir teknolojidir. Mesela HES’ler (hidroelektrik santraller) den sağlanan enerji de az da olsa (çevreye dikkat edilmezse fazla da olabilir) kısmı çevre zararları olabiliyor. Doğaya geçici de olsa zarar verebiliyorsunuz.
Nükleer enerji; CO2 emisyonuna neden olmaz. Dünya’da kurulu bütün nükleer reaktörler (santraller) 2.300.000 ton CO2 emisyonuna engel olmaktadır.
Nükleer enerji; SO2 emisyonuna da neden olmaz. Dünya’da kurulu nükleer santraller 42 milyon ton SO2 emisyonuna engel olmaktadır.
Nekleer enerji; atık kül üretimine neden olmaz. Dünya’da kurulu bulunan Nükleer santraller yılda 210 milyon ton kül üretimine engel olmaktadır.
Şimdi birkaç da istatistiki bilgi verdikten sonra yazımızın başlığını en son tekrar soralım.
Dünya’da ki nekleer reaktör sayısı 443’dür. Bunların (bir tanesi hariç tamamı) batılı veya emperyalist ve işgalci ülkelerin sınırları ya da denetimlerinde ki ülkelerdedir. Nükleer reaktöre sahip tek İslam veya 3. Dünya ülkesi Pakistandır.
İşletmede olan nükleer santrallerin net gücü; 369,552 MW’dır.
Üretilen enerji: 2544 TW saattir.
Nükleer enerjinin tüm dünyada üretilen enerjideki payı %16’dır.
İnşa halindeki reaktörlerin sayısı: •35 dir.
İnşa halindeki reaktörlerin net gücü: 27.443 MW’dır.
Evet başlığımızı tekrarlıyorum; Pekala! Nükleer Enerji Gerekli midir?
Facebook Yorum
Yorum Yazın