Paralel Eğitim Olmaz

Geçen ay sizlere Türkiye’de  gelişen olayları ‘Semboller ve Hikayeleri’  başlığı altında anlatmaya çalışmıştım. Yazının sonunda da Kürtlerle Türklerin kucaklaşmasıyla büyük bir enerji doğacağını belirtmiştik. Rabbim bizleri utandırmadı geçen haftalar da  Diyarbekir’de yaşanan hikayeyi ve sembolleri hepimiz gördük Allah’ın izniyle. Fakat bizim görmemiz sadece yetmiyor tabi. Bu kadar güzel gelişmeye rağmen Türkiye’nin  gündemine ve ayaklarına hayati meseleymiş gibi yapışan bir dersane gündemidir gidiyor. Ben bu konuyu agresif bir biçimde gündeme taşıyanlara detaya girmeden hayatta başka güzelliklerinde olduğunu, başka hizmet alanlarının da var olduğunu  aşağıdaki kıssa ile anlatmak isterim.

Eski zamanların birinde bir adam hayatın anlamının ne olduğunu merak etmiş. Kendi bulduğu cevapların hiçbirisi ona yeterli gelmemiş. Başkalarına sormaya karar vermiş. Aldığı cevaplar tatmin etmemiş. Mutlaka bir cevabı olmalıdır diyerek yılmadan sormaya devam etmiş. Köy köy, kasaba kasaba, ülke ülke dolaşmış. Zaman akıp geçmiş. Umudu tükenmeye başlamışken gittiği köylerden birinde, konuştuğu kişilerden biri:

- Şu karşı dağları görüyor musun? Orada yaşlı bir bilge yaşar. İstersen ona git. Belki o senin aradığın cevabı biliyordur. Sana söyler.

Adam yola koyulmuş. Uzun ve zorlu bir yolculuk geçirmiş. Nihayet bilgenin yaşadığı eve ulaşmış. Kapıyı çalmış. Bilge, adamı evine davet etmiş. Hal hatırdan sonra bilge, adama ne için geldiğini sormuş. Adam hayatın anlamının ne olduğunu sormuş.

Bilge, adama demiş:
- Sana bunun cevabını söylerim. Cevabını söylemeden önce bir sınavı tamamlaman gerekiyor.

Adam bu öneriyi kabul etmiş. Bilge adama bir çay kaşığı vermiş. Çay kaşığına zeytinyağı doldurmuş ve adama demiş:

- Şimdi evin dışına çıkıp, bahçede bir tur at. Sonra buraya gel. Zeytinyağını dökmemek şartıyla. Bir damlası dahi dökülürse sana cevabını veremem.
Adam gözü çay kaşığında pür dikkat bahçeyi turlayıp bilgeye dönmüş.

Bilge:
- Kaşıkta yağ eksilmemiş. Bahçede neler gördün, demiş.
Adam şaşkın.
- Kaşığa dikkat etmekten bahçeyi farketmedim, demiş.

- Şimdi tekrar bahçeye çıkıp kaşık elinde bir tur at. Bu sefer bahçeyi inceleyip gel.

Adam tekrar bahçeyi turlamak için çıkmış. Ve bahçenin büyüleyici güzelliğine hayran kalmış. Geri geldiğinde bilge sormuş:

- Bahçede neler gördün?

Adam bilgeye bahçenin güzelliği karşısında büyülendiğini, bahçeye hayran olduğunu anlatmış.

Bilge gülümsemiş ve eklemiş:
- Kaşıkta bir damla bile yağ kalmadı. Hayat senin bakış açınla anlam kazanır. Sadece bir noktayı görürsen, hayatın akıp gider ve sen farkına bile varamazsın. Görebileceğin güzelliklerin tam ortasında hayatını yaşarsın. Akıp giden zamanın gözünde bir anlam kazanır. Hayatın anlamı senin bakış açında gizlidir.

İşte bu arkadaşlar bakış açılarını değiştirmedikleri sürece hayata anlam katamıyacaklarını kıssadan  hisse nezaketle aktarmak istedim.

Not: Yoksa ne mi olur? Devletin başı açıkladı paralel eğitim olmaz. Paralel devlette olmaz vesselam.

Hayırlı işler dileği ile Rabbim yar ve yardımcımız olsun.