Bölgede yaÅŸanan ve yaÅŸatılan ölüm ve acının nedeni ne? Kürt halkına hizmet mi ? Kürt halkı adına hareket edenler, bu gün Kürt halkı adına mecliste siyaset yaptığını söyleyenlerle beraber Kürt halkının desteÄŸini almadığını söylemek isterim çünkü Kürt halkı son zamanlarda yaÅŸanan kirli oyunun farkına vardı bu kirli oyunun iç yüzünü görmeye baÅŸladı. Åžimdi birileri diyecek ki HDP’nin bölgeden aldığı oy oranına bakın nasıl destek verilmiyor diyorsunuz diyecek bunu his ediyorum; öncelikle ÅŸunu belirtmek isterim ki BDP’ye oy vermiÅŸ her vatandaÅŸ PKK’ya destek vermiyor veya onların yaptıklarını tavsif etmiyor ve yine BDP’ye bu süreçte oy verenler olayların biteceÄŸini düÅŸünerek ve BDP’nin aktif siyasetin dışına itilmeden PKK’nin pasivize edileceÄŸini yani artık ÅŸiddetten uzak kalınacağını düÅŸünerek BDP’ye oy vermiÅŸlerdir. Bazılarıda bu bölgedeki diÄŸer siyasi aktör olan AK Parti’ye. Bölgedeki eksiklikleri ara ara yazdım anlattım.
Peki bölge buraya nasıl geldi? Bu sıradan bir geliÅŸme mi? Bunlara bakmak gerekir.
Elbeteki yaÅŸananlar sıradan geliÅŸmeler deÄŸildir bunlar bu gün planlanan oyunlar da deÄŸildir, tek amaç bölgeyi kaosa sürüklemek. Suriye ve Irak ortamı yaratılarak Türkiye’nin geleceÄŸi, Türkiye’nin OrtadoÄŸu üzerinde ve Ä°slam alemi açısında yaptığı siyasi adımlarını zayıflatmak ve bir diÄŸeri de bölgemiz ve OrtadoÄŸu üzerindeki son beÅŸ yıldır uygulanacak planlar olduÄŸunu ve en az 50 yıl önce hazırlanmış planlar olduÄŸunu bilmek gerekir. Bu planlar diÄŸer ülkelerde tuttu ancak Türkiye de istedikleri sonucu alamıyorlar. Gezi de tökezlediler, 17-25 Aralıkta tökezlediler, ÅŸimdiler de PKK ve uzantıları üzerinden yürütülüyor, burada da tökezlediklerini belirtmek isterim çünkü Kürt halkı yaÅŸanan oyunların farkın da ve Kürt halkının desteÄŸini alamadıkları için bugünler de daha da vahÅŸileÅŸiyorlar. Burada devlete düÅŸen haklı sahiplenmesidir. Bunun adımlarının da atıldığını görüyoruz. Yeterli mi bence yeterli deÄŸil, hükümetin daha aktif olması gerekir.
Peki bu ölümler bitecek mi?
KeÅŸke bu soruya birileri nitelikli/makul bir cevap verebilseydi, ama ne çare! Çünkü bu halkı ölüme ve göçe mahkum edenler yine tarih önünde bir gün hesap vereceklerini biliyoruz.
Öz yönetim diyorlar, katil TC diyorlar, Ä°stilacı devlet diyorlar, hepsi içi boÅŸ laflar olduÄŸunu halk görüyor ve dile getiriyor bu dile getirildikçe birileri çıldırıyor.
Elalem bilsin ki, birileri kazancını, bir baÅŸkası konumunu kaybetmek üzere olup, kudurdukça kuduruyorlar.
Kadınlara özgürleÅŸmeyi vaat ederek erkeklerin ortak malı haline getirmek istiyorlar, Komünist sistemin kalıntıları Kürtler üzerinde uygulanmak isteniyor.
Zorumuza giden ÅŸudur ki bu mücadeleyi Kürtler adına yaptıklarını söylüyorlar. Tarzına bakıyorsunuz tarz yamuk, eÄŸer ben Kürt isem öz vatanımda savaşırsam, haklıysam orada burada saklanmam, başım dik mücadele eder, ölürüm öldürürüm. ErkekliÄŸin payına bazen bu da düÅŸüyor. Ama orada burada saklananlar, barikatların arkasına sığınanlar, ya haksızdırlar ya da Kürt deÄŸiller, dilleri Kürt de olsa ÅŸahsiyetleri Kürt deÄŸildir.
Ya ÅŸu kepenk kapamaya ne demeli? Yıllardır aynı usulle kepenk kapama talimatıyla esnafımız kan aÄŸlıyor ve bunun zararını herkes ödüyor.
Bugünü özetleyen bir Diyarbekir ÅŸiirimizi de paylaÅŸmak isterim...
Ah Diyarbekir!
GüneÅŸin doÄŸduÄŸu esmer gülüÅŸlü ÅŸehir!
Oysa ne güzeldin sen Diyarbekir!
Dağkapıda ciğer,
Sıtkı ustada kadayıf,
Gazi KöÅŸkünde muhabbet
Erdebil köÅŸkünde iftar,
HaÅŸim Ustada mumbar,
Hevsel Bahçeleri’ne verdin miydi sırtını
senden huzurlusu yoktu
Ama ÅŸimdi;
Dicle hüzünlü..
Karacadağın başı dumanlı, karlarını
eritiyor gönlünün ateÅŸinden..
On Gözlü köprünün on gözü birden
gözyaÅŸlarını akıtıyor çaÄŸlayarak..
Küçeler..
Ah küçeler..
Birbir sessizleÅŸti geceler,
Gecenin 2’sinde cıvıl cıvıldı oysa..
Dört Ayaklı Minare..
Çok cevvâldi..
Ne savaÅŸlar, ne asırlar geçmiÅŸti ama
yıkılmamıştı. Direnmişti senelere..
Ayakları yaralı şimdi..
Oysa ne güzeldin Sen Diyarbekir,
Osmanlı’nın ilk eseri
Duvarları nâdide Osmanlı
çinileriyle kaplı
Tonozları, mihrâbı, minberiyle eÅŸsiz bir
kültürel mirâstı KurÅŸunlu Camii,
Nâm-ı diÄŸer Fatih paÅŸa Camii..
Ama onun da başından dumanlar
yükseliyor ÅŸimdi.
Ne çok yara var üzerinde hey gidi
cân eskisi!
O da çığlıklarını, haykırışlarını anlatıyor
artık her ezan vakti çaÄŸlara..
Ama doÄŸrulacak yine..
Yine beÅŸ vakit yükselecek imânın sesi
Çünkü yakışmaz ona başını eÄŸmek,
Yakışmaz ona enkâzında kalmak
DoÄŸrulacak yine küheylân gibi
ArÅŸa deÄŸecek nûrdan sesi.
Çünkü Bir olanın sesi o!
BirliÄŸin sesi!
Diyarbekir ey!
Haydi at ölü toprağını üzerinden
Silkin!
Sahabelerin var senin!
Cânını vermiÅŸ ÅŸehitlerin!
Hz. Süleymân’ın duası var üzerinde
Hz. Yunus’un rüyâsı
Surların var senin,
Duaların var yediden yetmişe
Kalesin sen!
Kalkarsın,
Bunu da atlatırsın,
Çünkü sen Diyar-ı Bekirsin!
..ve hâla çok güzelsin sen Diyarbekir!
Facebook Yorum
Yorum Yazın