( The Political Terrorism and State in the Middle East) : Evet bu ay gündem maalesef yine Ortadoğu. 1992 yılında Pınar Yayınların’dan çıkan Asaf Hüseyin’in kitabının adı idi. Aslında orada problem 1992 veya 1976’ da başlamadı. Ortadoğu’ nun gözyaşı 1948’ de İsrail’ in orada kurulması ile başladı. Vatansız topraklara, topraksız vatanlılar yerleştirildi ! Filistinliler sürgün edildi. Ve 60 yıllık acı dolu yıllar başladı. Batı Şeria, Gazze, Kudüs ve Golan tepeleri işgal edildi. Tarih boyunca elde edinilmiş bütün kazanımlar, bütün insan hakları ve bildirgeleri ihlal edildi. Hem de bunlar batının desteğiyle yapıldı. Amerika ve İngiltere destek verdi İsrail kudurdu. Bombaladı, evlerini yaktı yıktı, çocukların kemiklerini kırdı tanklarla üstünden geçti. Ve bunların hepsini çağdaş batının verdiği silahlarla yaptı. Tek dişi kalmış canavarın verdiği destekle bunları yaptı. Şimdi Amerika ve İsrail yöneticileri kendilerine karşı direnen Lübnan’ lı mücahitleri terörist diye suçlamaktadırlar. Bu suçlama ve sicillemeyi yaptıktan sonra dünya kamuoyunda yandaş bulmaya çalışmaktadırlar. Ama bu artık kolay değil. Bir defa şunu bütün dünya kabul etmeli ki ( ki bunu Zapatereo gibi ABD yanlısı siyasetçiler bile etmektedir.) Ortadoğu’ da işgalci olan İsrail’dir. Bu bölgeye dışarıdan göçle gelmiş, para ile toprak satın almış ve ABD’nin verdiği silahlarla Müslüman bazen de Lübnan’da olduğu gibi Hristiyanları katlede katlede, yaka yıka, eze eze yerleşmiştir. İşgalci İsrail’dir. Katil İsrail’dir. Yayılmacı olan yine İsrail’dir. Ha bu arada İsrail’e destek yalnız ABD’den değil onların Körfez ve Ortadoğu’daki çıkarlarını korumakla görevli Arap yönetimleri ve şeyhliklerinden de gelmektedir. Başta Suud hanedanı olmak üzere yalnız ABD çıkarlarını ve kendi haram saltanatlarını korumak ve kollamakla görevli bu yöneticiler İsrail’e karşı direnen müslümanları suçlayarak aslında İsrail’e en büyük desteği vermektedirler. Lübnan Hizbullah’ı , Filistin Hamas’ı ve İslami Cihadı aslında kendi ülkelerinin kurtuluş savaşını yapan direnişçi teşkilatlardır. Yani biz kurtuluş savaşı verirken Kuvay-ı Milliye teşkilatı ne ise Hizbullah Lübnan’da, Hamas’ ta Filistin’de odur. Yani İsrail’in bizatihi kendisi teröristtir. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi terörist arapça’da fitne veya fesat çıkartan kişilere tekabül eder. Yani fesat çıkaranlara bugün kullandığımız tabirle terörist deniliyor. Yine Kuran-ı Kerim’de fesatçı (terörist) çok yerde kullanılan bir kavramdır. Bakara suresinin ilk ayetlerinde “ Onlara yeryüzünde fesat çıkarmayın denildiğinde Bizler sadece islah edicileriz derler bilin ki asıl fesatçılar (teröristler) onlardır”
Yani İsrail’in ben barışçıyım, ben kendimi savunuyorum dese de onun öyle olmadığını hepimiz biliyoruz. Ortadoğu’daki çıbanın başı İsrail’dir. Onu bu bölgede ileri karakol yapanda ABD’dir. Amerika Ortadoğu’yu hizaya İsrail’le getirmek istemektedir. Ama bu kadar zulüm bu kadar kan, bu kadar acının altından ne İsrail ne Amerika kalkamaz. Ortadoğu’da artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Zaten ABD Dışişlerinin Bayan Bakanıda haritaları değiştirmemiz lazım diyor. Ama bu Irak’taki gibi olmayacak. Burada İsrail ve vatandaşlarının da canı yanacağa benziyor. Çünkü karşılarında bir inanç abidesi Lübnan Müslümanları var. Yıllar süren Arap-İsrail savaşlarında İsrail kentlerine tek mermi düşmemiş iken bugün başta Hayfa ve Telaviv olmak üzere tüm şehirlerinde akşama kadar savaş ve füze sirenleri çalmaktadır.
Şunu dünya milletleri de biliyorlar ki “ Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah’ı var “
Facebook Yorum
Yorum Yazın