Rengareng formalar giymiş çok sayıda yarışmacı yerlerini almış ve start verilmesi ilebirlikte yarışma başlıyor. Yarışmanın başlamasıyla çok sayıda seyircide, keyifle sporcuları izleyip, güzel ve güneşli ilk bahar gününün tadını çıkarıyor.
Sonra birden bire bir ses dalgası ve duman beliriyor seyirci gurubu arasında ve ardı sıra çığlıklar, sirenler birbirine karışıyor.
Ortalıkta dolaşan tek soru var “neydi o ses.” Evet gerçektende bu soru cevap bulmalıydı. Kısa süre sonra haber kanallarının son dakika olarak geçtiği olay, bombalı bir terör saldırısıydı ve patlamada 3 ABD vatandaşı ölmüş ve fazlaca da yaralı vardı.
Olayın hemen ardından olay yerine giden yetkililer konuyla alakalı basına açıklamalarda bulunuyor ve olayın derhal aydınlatılacağı, suçlulularında ele geçirileceği bildiriliyordu. Gerçektende dedikleri gibi de yaptılar ve olayın faili olarak iki Çeçen asıllı kardeş tespit edilip çatışmada öldürüldü.
Benzer bir olay iki gün önce Hatay Reyhanlıda oldu. Halkın yoğun yaşadığı yerde bombalı bir terör saldırısı yapıldı ve ilk belirlemelere göre elli civarı ölü ve sayısı belirlenememiş yaralı vardı. Yıkılan binalarda enkaz altında hala ölü olabileceğindende şüpheleniliyor.
Olay yerine giden yetkililer yerine, haber kanallarına telefonla bağlanan yetkililer daha fazla, kimsenin dediği net değil. Olayı üstlenen yok.
Herkes Suriye İstihbaratının işi olduğunu ima ederken, şüpheli istihbaratın yetkilileri çıkıp bu olaydan üzüntü duyduklarını ve mutlaka aydınlatılması gerektiğini söylüyorlar.
Karışıklık yetmezmiş gibi, sosyal medyada bu olayın “sırf Türkiye Suriyeye girsin diye organize edilmiş bir saldırı olabileceği” konuşuluyor. Tıpkı 11 Eylül saldırılarından sonra ABD’nin Afganistana girdiği gibi. Şaşırtıcı bir benzetme.
Ama en süper olanı ise en sona kalmış, çünkü yeterince karışıklık yokmuş gibi, Üstüne üstlük birde Savcılık “Konuyla alakalı Yayın Yasağı” getirerek mevzuyu tatlıya bağlıyor.
Tam da Türkiyeye özgü bir durum...
Aslında ben yayın yasağına gerek olmadığını düşünüyorum, Çünkü elli insanın öldüğü sayısız yaralının olduğu ve ülkeler arası savaş sebebi sayılacak bir acı yaşanıyorken ve bu olayın üzerinden daha bir gün geçmişken, ülkemiz Fener-Cimbom derbisine teslim oluyor. Maç başlarken Maç Spikeri “Ülkede Hayatın Durduğu An” diye birde anons yapıyor ve dedikleri gibide oluyor. Bütün haber kanalları maç sonrasını, golleri konuşuyor.
Yani o yayın yasağı koyan savcı boşuna uğraşıp yasak falan koymuş. Hani bir dahaki büyük yıkımlarda (!) olaylarda boşa uğraşmasın, biz nasılsa unutacak oyalanacak birşeyler buluruz.
Amerika’da yaşanan olayı günlerce konuşuyoruz tartışıyoruz, mesela hatırlarsanız Amerikalı Sara isimli bir kadın, İstanbul surlarında kayboldu diye haftalarca onu polisle birlikte aradık, katili tespit edilince de heyecanlanıp ne zaman yakalanacak diye bekledik ama iş bizim ülkemizin insanına gelince, birde üstelik sosyal medya da popüliteside yok ise elli tane parçalanmış cesedi üç tane ucuz gole değiştiriyoruz, hele birde Survivor yarışmasından kimin eleneceği heyecanı da eklendimi, “ooo sizde tam bombayla ölecek zamanı buldunuz ha, yahu ne işiniz vardı o binada?.” Diyesi geliyor adamın.
Şunu da belirtmeden edemeyeceğim ki, ABD de yaşanan olay ile bizde yaşanan olayı mukayese sebebim, kaç insanımızın bir ABD vatandaşı ettiğini hatırlatmaktır. Unutmayalım ki futbol kalitemiz Avrupa seviyesine çıkmaya yakın olsada, insanımız Avrupa insan yaşamı ve hakları seviyesinden bir kaç yüzyıl geride. Vesselam
Facebook Yorum
Yorum Yazın