Odalar Kime Hizmet Ediyor

Aylardır burada bilhassa mühendis odaları ve özellikle EMOŞ olmak üzere yarı resmi kuruluş olan meslek odaları ile alakalı görüş beyan ediyoruz. Basın bilhassa sektörel basın demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarıdır.

Ancak demokrasileri hazmedemeyen anti demokratik – militarist ve oligarşik düzen sevdalıları basından rahatsız oluyorlar. Tüm dünya da bu böyledir. Diktatörlükle yönetilen ülkelerde basına ya hiç izin verilmez ya da sansür uygulanır.

İletişim çağının gerçekleşmesi ile artık dünyamızda hiç bir şey gizli kalamamaktadır. 1989 da Berlin Duvarı’nın yıkılmasının birinci sebebi Doğu Bloğu ülkelerinin uydu antenler vasıtası ile Batı’daki gelişmeleri takip edip, Sovyet Bloğunun yetmiş yıldır kendilerini nasıl kandırdıklarını tespit etmesidir. Daha önceki yıllarda biz şöyle ileriyiz, böyle gelişmişiz diye milyarlarca insanı kandıran Doğu Bloku; teknolojinin, bilginin sınır tanımaması ile adeta komünizmle beraber çökmüştür. Bir daha da adı anılmamaktadır.

Durum bizim ülkemizde de aynıdır. Bizim odalarımızda eski Sovyet sisteminin kafasında ki insanlar tarafından yönetilmektedir. Ben size isim vermeden bir tanesini anlatayım.

Kanlı terör örgütünün, sivil masum insanların canını alan son eylemlerini kınayamayan bir merkezi odamız; kendi bünyesindeki bir başka alt oda tarafından kınanmış ve protesto edilmiştir. Zira bu odaya aşırı ideolojilere mensup bölücü – yıkıcı ve insanlık düşmanı örgüt mensupları dolmuştur.

Bugün bir sürü üst düzey meslek kuruluş ve odaları bu zihniyetlerin işgali altındadır. Çünkü demokrat ve muhafazakâr insanlar bir tek meclisi ve belediyeleri demokrasinin gereği saymaktadır. Herkes siyaset deyince meclis ve belediyelere girip siyaset yapmayı anlıyor. Bakıyorum muhafazakâr çevrelere her seçimde muhafazakâr partilerden yerel veya genel seçimlerde aday olmayı bir büyük mücadele sayıyorlar. Halbuki zaten yeteri kadar siyasetçimiz buralarda var. Esnaf odaları, meslek odaları, mühendislik odaları ve baro kimlerin elinde.

Hâlen buraların kâhır ekseriyetine darbeci – cuntacı – Ergenekoncu ve sivil toplum kuruluşu düşmanı zihniyete mensub insanlar hakim. Bu odalar; istisnalar hariç yıkıcı, bölücü, PKK’yi bile kınamaktan aciz insanların işgali altındadır.

Hele EMOŞ tam bir evlere şenlik. Muhalefet yapacağım diye halk düşmanlığı yapıyor. Darbe yapmaktan veya yapmaya teşebbüs etmekten tutuklu bulunan bir kısım vatan hainlerinin adeta sözcüsü. Bu EMOŞ’un yöneticileri halkımıza ne kadar benzer ne kadarı içinden çıkmıştır. Sanki Sovyet Bloğunun eski dinazorları.

Kendi meslek gruplarının üyelerine hizmet edeceğine; cemaatler devlete doldu diye basın açıklaması yapıp iktidara saldırıyorlar. Sanki cemaatler uzaydan gelmiş bu ülkeye. Kendileri abuk - sabuk bu odalara dolacaklar, bu demokratik seçimle oldu denilecek. Ama halkın %50’sinin oyu ile iktidara gelmiş partinin tasarrufları cemaatçilik olacak. Hay cemaat kadar başınıza taş düşsün. Bu ülkede kurtuluş savaşı verilirken, askere gönderilirken hiç cemaat veya tarikat çocuğu diye ayrım yapmıyorsunuz. Ölmeye gelince, cepheye gidilecekken halkın çocukları gidecek. Ama devlet bürokrasisine bu evlatlar gelmeyecek öyle mi? İllaki sizin gibi ateist, darwinci, bölücü ve yıkıcı zihniyete mensup olmalı öyle mi?

İşte bu zihniyete mensup insanların bu odalardan temizlenebilmesi için muhafazakâr, demokrat ve dürüst insanların odalara üye olup, yönetimlere demokratik olarak el koymaları gerekmektedir.