Hep mutlu olmak diye bir yaşam yok. Hep stresli olmak da yok. Normal şartlardaki bir insanda tüm duygulardan azar azar olmalı. Aslında işin dengesi bu. Peki, ya denge bozulursa?
Dengeyi sağlamanın bir sürü yolu var elbette. İlk akla gelen dengeyi bozan her neyse onu ortadan kaldırmak. Bunu becerebilirsek sorun çözüldü demektir. Ama her gün en az iki saatini trafikte geçiren bir İstanbullu vatandaşın trafik problemini ortadan kaldırmak pek de kolay değil.
Peki, buna çözüm ne?
Çözüm hobi! Hobi edinmekten daha güzel bir çözüm ben düşünemiyorum. Hobi, aslında ergenliğe gelmeden önce edinilmesi gereken ve bunamadan ölmeyi sağlayan belki de tek ilaç. Anti stres ilacı, iskele ile vapur arasındaki lastik gibi…
Şimdi size geçen gün bizim dernekte doktor olan bir üyemizin uyguladığı bir deneyden bahsedeceğim.
Derneğimiz, musiki derneği. Haftada bir toplanıp çalışıyoruz. Yaklaşık her dört ayda bir konser veriyoruz. Verdiğimiz konserlerde salon merdivenler dâhil doluyor. Dolayısıyla biz bu işi gerçekten gönülle ve profesyonelliğe yakın halde yapıyoruz çünkü hepimiz müzikten zevk alıyoruz.
Neyse, konumuza dönelim; Doktor arkadaşımız o gün bizden 5 denek istedi.
Her denekten derse başlamadan ve ders bittikten sonra tükürük örneği aldı. Amacı stres ile alakalı Kortizol seviyesini ölçmekti.
Araya konser telaşımız girdi ve biz bu deneyi tam unutmuşken geçen hafta sonuçları önümüze koydu.
Sonuçlar şöyleydi; Dört kişinin Kortizol düzeyi ders başlaması ile bitişi arasında ciddi fark gösteriyordu. Dersin başında gayet yüksek olan değer -bu arada ders akşam 19.00’da yani iş çıkışı başlıyor- dersin sonunda inmişti. Beşinci kişiye gelince, pek bir fark yoktu.
Şimdi esas sonuca geleyim; Dört kişi, çeşitli meslek gurubundan arkadaşlarımızdı, peki ya beşinci? İşte o, konservatuarda tüm gün müzik ile iç içe yaşayan bir arkadaşımızdı. Biz hobimizle dengeyi tutturmaya çalışırken o hobisini meslek edinmişti.
Diyeceğim o ki; her ne yapıyorsanız yapın ama mutlaka haftada bir gün sizi mutlu eden bir şeylerle uğraşın. Değilse gerçekten bu hayat zor. Yıpranmayı en aza indirmek –bunu söyleyip ahkâm kesmenin doğru olmadığını biliyorum- birazcık sizin elinizde…
Sözü çok olanın yalanı bol olur ya, bu konuda ben daha çok yazarım ama ne yazık ki yarın TRT’ye çekime gidiyorum. Koromuz çok beğenilince konuk olarak davet edildik meşk etmeye.
Aşk’ınız daim olsun, kötülükler ve telaşlar sizden uzak olsun da işleriniz rast gelsin...
* Kortizol, böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinde üretilen, vücudun strese gösterdiği tepkiyle ilişkili bir kortikosteroid hormondur. Kan basıncını ve şekerini artırır, kadınlarda kısırlığa neden olur ve bağışıklık sistemini baskılar.
Facebook Yorum
Yorum Yazın