Ülkemiz bugün PKK terörü adı altında üstü örtülü direk bir savaşla karşı karşıyadır. Bilhassa ARAP BAHARI’nın Suriye’ye sıçraması ile bu savaş daha da şiddetlendirilmiştir. 2001’de ekonomik, siyasi ve kültürel olarak batmış olan ülkemiz 3 kasım 2002 AK Parti iktidarı ile toparlanma sürecine girmiş ve kısa sürede büyük merhaleler kat etmiştir. Ülkemizde belli bir azınlığın (ki bunlara dünyayı altın tepsi içinde de sunsanız yine nankörlük eder o tepsiye tükürürler) haricinde herkes bu başarıyı takdir ve kabul etmektedir. Oy vermeyen vatandaşlarımız dahi (o istisna azgın kesim hariç) bunu kabul etmektedir. TBMM’nin 1 Mart 2003’deki Amerikan askerlerinin Türkiye üzerinden Irak’a müdahalesini kabul etmemesi ile bahane edilerek emperyalist ülkelerin maşası olan PKK terörü haziran 2003’den itibaren tekrar start vermiş ve her geçen gün ekonomik ve siyasi gelişmemize paralel olarak şiddetini artırmıştır.
Bilhassa 2003-2007 yılları arasındaki birinci AK Parti dönemi gerek Sayın Başbakanımızın gerekse AK Parti iktidarının çıraklık ve sisteme adapte dönemi olarak geçmiştir. Buna rağmen enflasyon da ciddi başarılar elde edilmiş ve ANASOL - D hükümeti denilen (Ecevit - Bahçeli ve Yılmaz) Türkiye’yi batıran hükümetin yangını söndürülmüştür. 3 Kasım 2002’de yüzde 60 ile aldığı enflasyonu yüzde 18’lere getirmiştir. Şimdi ise bu tek rakamlı hanelerde seyretmektedir.
İnsan hakları, islam ve demokrasi düşmanı Suriye rejimi 1998 yılına kadar da PKK elebaşı Apo’yu bizzat kendi topraklarında BEKAA vadisinde Türkiye’ye karşı beslemiş ve saldırılar düzenlettirmiştir. Bugün Suriye rejimine sahip çıkan ve savunan insan hakları düşmanı vahşi çevrelere dikkat edin kendileri arsızca PKK-SURİYE hattında ülkemize karşı mücadele etmektedir. İktidarı seçimle değiştiremeyeceklerini bilen vatan hainlerinin tek çaresi ülkemizi iç veya dış bir savaşa sokmakta görmektedirler. Halbuki köprülerin altından çok sular akmıştır. Ülkemiz merkez bankası kasasında 100 milyar dolar nakit parası olan, dünyanın en güçlü 16 ncı ekonomisine sahip, dünya da itibar gören bir ülkedir. Amerika, İsrail, Suriye’nin destek verdiği ya da verebileceği PKK eşkiya sürüsüne teslim olabilecek bir devlet değildir. Türkiye bir milyon asker ve polisi ile özel harekatı, bordo berelileri ile kıyamet kopana kadar savaşacak bir güce sahiptir. Dağlarda cenabet gezen ve kökü dışarıda ki bu güruha asla teslim olmayacak kadar güçlüdür. Tek eksiği halkının tamamından alması gereken güçtür. Halkımız dostunu ve düşmanı olan rejimleri iyi tanımalı ve insan hakları düşmanı olan bu devletlere zerre kadar sempati duymamalıdırlar.
2007-2011 arası ise halkın daha büyük bir ekseriyeti AK Parti iktidarına teveccüh göstermiştir. Oy oranı yüzde 34’den yüzde 47’ye çıkmış ayrıca 12 Eylül 2010’daki referandumdan sonra derin devlet adeta tasfiye edilip yer değiştirmiştir. Daha önce milletimizin ve vekillerinin düşmanı olan bir kısım devlet erkanı adeta milletimizin hizmetinde hareket eder olmuşlardır. Bu ise Türkiye’nin düşmanlarını kudurtmuştur. İçerdeki taşeronları PKK ile dışarıda da İsrail ve Suriye gibi uşakları ile ülkemizin her türlü faaliyetinde aleyhinde çalışmışlardır.
SURİYE REJİMİNE DESTEK VEREN ÇEVRELERE DİKKAT EDİN! Hepsi vatan haini, demokrasi düşmanı, darbeci, cuntacı ve ergenekoncu ama aynı zamanda islam düşmanı çevrelerdir. İstisnaları saymıyorum gerçekten direniş hattı yıkılmasın diye samimiyetle destekleyenlerde vardır (bunlar İran ve rejimini destekleyen Hizbullahi çevrelerdir. Bu ayrı bir tartışma konusudur. Ayrı değerlendirmeye ihtiyaç vardır) ama istisnalar kaidei bozmaz. Türkiye gerçekten Amerika’nın isteği ile Suriye ye karşı olsa idi neden 2002’den 2011’e kadar bekledi? O yıllarda da Suriye, Amerika ve İsrail’in düşmanı idi.
TÜRKİYE İRAN OLMAYACAK denilerek 28 şubat 1997 de post modern darbe gerçekleştiren ve şu anda Sincan Ceza evinde yatan General Çevik Bir ve çetesi demokrasimize ayar verdiklerini ilan ederken merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun şu sözünü hiç unutamam; EVET TÜRKİYE İRAN OLMAYACAK AMA TÜRKİYE SURİYE DE OLMAYACAKTIR. Halkımız bu vahşi Suriye rejimine benzetmeye çalıştıkları ülkemizi seçim sandığında korumaya almış ve 1999 nisanında düştüğü gafletten uyanmış ve aciz, zavallı partilere bir daha iktidar yüzü göstermemiştir. Üst üste dokuz seçim ve referandumda MİLLET KENDİ PARTİSİNE SAHİP ÇIKMIŞ VE İKTİDARDA BIRAKMIŞTIR
Ben yıllardır biliyorum ki Suriye Amerika ile İsrail yüzünden ihtilaftadır ve İran bu yüzden Suriye ile aynı hizadadır. Peki 2002’den 2011’e kadar Türkiye Suriye konusunda Amerika’ya direndi de 2011’de mi Amerika dedi ki ben Suriye’yi istemiyorum git düşman ol Suriye’ye?
HAYIR ÖYLE DEĞİL? Arap baharı tüm ilişkileri değiştirmiştir. Suriye halkı tıpkı 1982’de ki gibi özgürlük ve demokrasi talebi ile ayaklandığında (tıpkı Tunus-Mısır ve Libya halkları gibi) Suriye’nin vahşi rejimi yine halklarına ölüm kusmuştur.1982 şubatında da aynı talepte bulunan Hama ve Humus halkından 40 bin vatandaşını katleden yine bu BAASCI ESAD rejimidir. Bu rejimi savunmak bir utanç vesikasıdır. Şayet Suriye halkı bu rejimden razı idi ise biz de Türkiye olarak buna razı olurduk. Aslolan halkların kendi idarelerini kendi özgür iradeleri ile seçebilmeleridir. Biz Suriye veya başka bir halkın kendi kaderlerini tayin haklarına saygılıyız. Peki siz ülkemizdeki BAASÇILAR...? SİZDE SURİYE HALKININ ÖZGÜR İRADESİNE SAYGILI MISINIZ? Suriye halkının önüne seçim sandığı giderse o halk da tıpkı Türk Halkı’nın CHP’yi gömdüğü gibi BAAS PARTİSİNİ VE ESAD’I sandığa gömer mi ? Korkunuz bu mu? Hatay’da toplanıp Baas rejimine destek veren vatan hainlerinden zaten başka ne beklenir ki?
Siz Türkiye halklarının yüzde 50 ile iktidara getirdiği AK Parti’ye saygı duydunuz mu ki Suriye halkının da BAASCI ESAD REJİMİNE KARŞI ayaklanmasına saygı duyasınız. Suriye rejimi değil midir ki onbinlerce kendi vatandaşını gözünü kırpmadan öldürmüştür. Siz nasıl insansınız ki bu katliama göz yumuyorsunuz? Anneleriniz sizi doğuracağına taş doğuraydı..daha yumuşak kalpli bir kesim çıkardı ortaya...CHP’nin Dersim dağlarında 1937 -1938 de yaptığı katliam gibi bir katliam yapmaktadır Suriye rejimi...bilhassa CHP’ye oy veren halkımıza sormak isterim siz nasıl bu katliama razı olmaktasınız? Hiç mi eliniz vicdanınıza gitmez.? İsrail Gazze’de 1500 kişi öldürdü diye millet olarak ayağa kalktık. Suriye’de hafta da bir Gazze katliamı oluyor. Yürekleriniz nasıl dağlanmıyor? Üstelik her gün askerimizi polisimizi ve masum vatandaşımızı katleden PKK’yı da en çok Baas rejimi destekliyor.. bu kadar mı vicdanınız katılaştı...ne diyeyim ALLAH MERHAMET VERSİN KALPLERİNİZE...zira merhamet etmeyene merhamet etmezmiş Allah.
Bilhassa 2003-2007 yılları arasındaki birinci AK Parti dönemi gerek Sayın Başbakanımızın gerekse AK Parti iktidarının çıraklık ve sisteme adapte dönemi olarak geçmiştir. Buna rağmen enflasyon da ciddi başarılar elde edilmiş ve ANASOL - D hükümeti denilen (Ecevit - Bahçeli ve Yılmaz) Türkiye’yi batıran hükümetin yangını söndürülmüştür. 3 Kasım 2002’de yüzde 60 ile aldığı enflasyonu yüzde 18’lere getirmiştir. Şimdi ise bu tek rakamlı hanelerde seyretmektedir.
İnsan hakları, islam ve demokrasi düşmanı Suriye rejimi 1998 yılına kadar da PKK elebaşı Apo’yu bizzat kendi topraklarında BEKAA vadisinde Türkiye’ye karşı beslemiş ve saldırılar düzenlettirmiştir. Bugün Suriye rejimine sahip çıkan ve savunan insan hakları düşmanı vahşi çevrelere dikkat edin kendileri arsızca PKK-SURİYE hattında ülkemize karşı mücadele etmektedir. İktidarı seçimle değiştiremeyeceklerini bilen vatan hainlerinin tek çaresi ülkemizi iç veya dış bir savaşa sokmakta görmektedirler. Halbuki köprülerin altından çok sular akmıştır. Ülkemiz merkez bankası kasasında 100 milyar dolar nakit parası olan, dünyanın en güçlü 16 ncı ekonomisine sahip, dünya da itibar gören bir ülkedir. Amerika, İsrail, Suriye’nin destek verdiği ya da verebileceği PKK eşkiya sürüsüne teslim olabilecek bir devlet değildir. Türkiye bir milyon asker ve polisi ile özel harekatı, bordo berelileri ile kıyamet kopana kadar savaşacak bir güce sahiptir. Dağlarda cenabet gezen ve kökü dışarıda ki bu güruha asla teslim olmayacak kadar güçlüdür. Tek eksiği halkının tamamından alması gereken güçtür. Halkımız dostunu ve düşmanı olan rejimleri iyi tanımalı ve insan hakları düşmanı olan bu devletlere zerre kadar sempati duymamalıdırlar.
2007-2011 arası ise halkın daha büyük bir ekseriyeti AK Parti iktidarına teveccüh göstermiştir. Oy oranı yüzde 34’den yüzde 47’ye çıkmış ayrıca 12 Eylül 2010’daki referandumdan sonra derin devlet adeta tasfiye edilip yer değiştirmiştir. Daha önce milletimizin ve vekillerinin düşmanı olan bir kısım devlet erkanı adeta milletimizin hizmetinde hareket eder olmuşlardır. Bu ise Türkiye’nin düşmanlarını kudurtmuştur. İçerdeki taşeronları PKK ile dışarıda da İsrail ve Suriye gibi uşakları ile ülkemizin her türlü faaliyetinde aleyhinde çalışmışlardır.
SURİYE REJİMİNE DESTEK VEREN ÇEVRELERE DİKKAT EDİN! Hepsi vatan haini, demokrasi düşmanı, darbeci, cuntacı ve ergenekoncu ama aynı zamanda islam düşmanı çevrelerdir. İstisnaları saymıyorum gerçekten direniş hattı yıkılmasın diye samimiyetle destekleyenlerde vardır (bunlar İran ve rejimini destekleyen Hizbullahi çevrelerdir. Bu ayrı bir tartışma konusudur. Ayrı değerlendirmeye ihtiyaç vardır) ama istisnalar kaidei bozmaz. Türkiye gerçekten Amerika’nın isteği ile Suriye ye karşı olsa idi neden 2002’den 2011’e kadar bekledi? O yıllarda da Suriye, Amerika ve İsrail’in düşmanı idi.
TÜRKİYE İRAN OLMAYACAK denilerek 28 şubat 1997 de post modern darbe gerçekleştiren ve şu anda Sincan Ceza evinde yatan General Çevik Bir ve çetesi demokrasimize ayar verdiklerini ilan ederken merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun şu sözünü hiç unutamam; EVET TÜRKİYE İRAN OLMAYACAK AMA TÜRKİYE SURİYE DE OLMAYACAKTIR. Halkımız bu vahşi Suriye rejimine benzetmeye çalıştıkları ülkemizi seçim sandığında korumaya almış ve 1999 nisanında düştüğü gafletten uyanmış ve aciz, zavallı partilere bir daha iktidar yüzü göstermemiştir. Üst üste dokuz seçim ve referandumda MİLLET KENDİ PARTİSİNE SAHİP ÇIKMIŞ VE İKTİDARDA BIRAKMIŞTIR
Ben yıllardır biliyorum ki Suriye Amerika ile İsrail yüzünden ihtilaftadır ve İran bu yüzden Suriye ile aynı hizadadır. Peki 2002’den 2011’e kadar Türkiye Suriye konusunda Amerika’ya direndi de 2011’de mi Amerika dedi ki ben Suriye’yi istemiyorum git düşman ol Suriye’ye?
HAYIR ÖYLE DEĞİL? Arap baharı tüm ilişkileri değiştirmiştir. Suriye halkı tıpkı 1982’de ki gibi özgürlük ve demokrasi talebi ile ayaklandığında (tıpkı Tunus-Mısır ve Libya halkları gibi) Suriye’nin vahşi rejimi yine halklarına ölüm kusmuştur.1982 şubatında da aynı talepte bulunan Hama ve Humus halkından 40 bin vatandaşını katleden yine bu BAASCI ESAD rejimidir. Bu rejimi savunmak bir utanç vesikasıdır. Şayet Suriye halkı bu rejimden razı idi ise biz de Türkiye olarak buna razı olurduk. Aslolan halkların kendi idarelerini kendi özgür iradeleri ile seçebilmeleridir. Biz Suriye veya başka bir halkın kendi kaderlerini tayin haklarına saygılıyız. Peki siz ülkemizdeki BAASÇILAR...? SİZDE SURİYE HALKININ ÖZGÜR İRADESİNE SAYGILI MISINIZ? Suriye halkının önüne seçim sandığı giderse o halk da tıpkı Türk Halkı’nın CHP’yi gömdüğü gibi BAAS PARTİSİNİ VE ESAD’I sandığa gömer mi ? Korkunuz bu mu? Hatay’da toplanıp Baas rejimine destek veren vatan hainlerinden zaten başka ne beklenir ki?
Siz Türkiye halklarının yüzde 50 ile iktidara getirdiği AK Parti’ye saygı duydunuz mu ki Suriye halkının da BAASCI ESAD REJİMİNE KARŞI ayaklanmasına saygı duyasınız. Suriye rejimi değil midir ki onbinlerce kendi vatandaşını gözünü kırpmadan öldürmüştür. Siz nasıl insansınız ki bu katliama göz yumuyorsunuz? Anneleriniz sizi doğuracağına taş doğuraydı..daha yumuşak kalpli bir kesim çıkardı ortaya...CHP’nin Dersim dağlarında 1937 -1938 de yaptığı katliam gibi bir katliam yapmaktadır Suriye rejimi...bilhassa CHP’ye oy veren halkımıza sormak isterim siz nasıl bu katliama razı olmaktasınız? Hiç mi eliniz vicdanınıza gitmez.? İsrail Gazze’de 1500 kişi öldürdü diye millet olarak ayağa kalktık. Suriye’de hafta da bir Gazze katliamı oluyor. Yürekleriniz nasıl dağlanmıyor? Üstelik her gün askerimizi polisimizi ve masum vatandaşımızı katleden PKK’yı da en çok Baas rejimi destekliyor.. bu kadar mı vicdanınız katılaştı...ne diyeyim ALLAH MERHAMET VERSİN KALPLERİNİZE...zira merhamet etmeyene merhamet etmezmiş Allah.
Facebook Yorum
Yorum Yazın