Ne işe yarar bu Matematik?!
Matematik uygarlığın aracıdır. Matematik çok yönlü bir bilimdir.
Evrenseldir. Yayılma alanının ve derinliğinin sınırı yoktur. Bilim ve teknolojide olduğu kadar günlük yaşamda da vazgeçilmezdir.
Biz matematik öğretmenlerinin en sık karşılaştığımız ve cevap bulmakta en çok zorlandığımız sorulardan biridir. Hocam “Ne işe yarar bu MATEMATİK“ ?
Açıları bulmak? Kareköklü sayıları hesaplamak?, Üslü sayıları hayatımızda nerede kullanacağız ki?
Bu sorulara verilen cevaplar ise genelde aynıdır; “Matematik her işe yarar her işeeee”, “hatta her şeyde matematik vardır”, “Mühendislikte, Marangozlukta, Sanatta, Alışverişte, Fen bilimlerinde orda burda şurda her yerde!”
Arkasından ikinci soru gelir. “Peki hocam siz günlük hayatta denklemleri, alan
formülleriniher zaman kullanıyor musunuz? “Alışveriş yaparken mi kullanıyorsunuz?“, “Yemek pişirirken mi? “
….Hatta şu espriyle devam ederler.” Sadece Matematik dersinde kullanıyorsunuz herhalde “Evet en iyi matematikçiler bile gündelik hayatlarını sürdürürken kitaplardaki ya da derslerdeki karmaşık matematiksel formülleri ve sembolik kuralları kullanmazlar, en azından ben kullanmıyorum ama alışveriş yaparken ödeme yaparken veya para üstü alırken kullanıyorum diye çoğu zaman cevap veririm. Sonra anlayacakları dilde örneklerle anlatmaya başlarım. Çünkü bu sorunun cevabına ikna olmazlarsa durum matematik dersi açısından vahim demektir özellikle küçük gruplarda..Şimdiki nesil biraz da böyle işte… Olay her yerde bu anlamda matematik formüllerini kullanmak değil tabii. Farkındalık yaratıp günlük hayatın içinde matematik olduğunu anlatmak aslında.”
Hepimiz günlük yaşamda sık sık aritmetikten yararlanmakla birlikte üzerinde hemen hemen hiç düşünmeyiz. Örneğin; günlük dilde kullandığımız olasılık cümlelerini veya kesirlerle ifade ettiğimiz cümleleri, düşünmeden yaptığımız birçok davranışın nedenlerini de araştırmayız ve bilmeyiz..
Herhangi bir şey satın alan biri ödediği ücreti ve geri aldığı para üstünü sayarken ticaretin başladığı dönemden beri kullanılan bilgileri kullandığını fark etmez bile, temel toplama ve eşitlik kavramlarını kullandığımızı düşünmeyiz.
Pazarda alışveriş yaparken, arsa ölçerken, borsaya bakıp hisse değerinin artış miktarını hesaplarken, bilinçli bir şekilde matematik yapmakta, matematik bilgi ve becerilerini kullanmaktayız aslında.
“Evet hocam ne işe yarar bu matematik?”
Sıradan bir ev hanımının veya matematikle hiç ilgisi olmayan bir meslekte çalışan birinin denklemleri, sayılar arasındaki ilişkileri bilmesi, hiç kullanmayacağı formülleri ezberlemesi ne işe yarar?
Aslına bakarsanız pek işe yaramaz. Çünkü matematikle ilgili hiçbir formülü, denklemi ya da fonksiyonu gündelik yaşamda kullanmayız. Mesala manava gidip sin30 kg elma ister miyiz? Ya da yarım kilo elma almak için sin 30’un 0,5’e denk olduğunu bilmeniz gerekmez. Yani matematik hayati bir konu değildir, çarpım tablosunu ve basit dört işlemi bilmek hayatta kalmak için işimizi görür.
“Pekii o zaman neden matematik öğreniyoruz?”
Matematik düşünme sistemimizi disipline eder.
Geliştirir. Problemlerle karşılaştığımızda farklı bakış açımızı geliştirir ve çözüm üretmemizi sağlar.
İşe “matematik” kelimesinin kökünden başlarsak kavram olarak Eski Yunanca “medeis” ya da “matesis” kelimesi “matematik” kelimesinin köküdür ve “ben bilirim” anlamına gelmektedir.
Bu anlamda bilmek için matematik öğreniyoruz.
Daha sonra sırasıyla “bilim, bilgi ve öğrenilmesi gereken şey” gibi anlamlara gelen “μάθημα (máthema)”sözcüğündentüremiştir. “Μαθηματικός (mathematikós)” “öğrenmekten hoşlanan” anlamına gelir, insan ruhunu okşadığı için matematik öğreniyoruz. Osmanlı Türkçesinde ise “Riyaziye” denilmiştir. “Matematik” sözcüğü Türkçeye Fransızca “mathématique” sözcüğünden geçmiştir.
Bir düşünce biçimi ve evrensel bir dil olan matematik günümüzün gelişen dünyasında birey, toplum, bilim ve teknoloji için vazgeçilmez bir alandır. Günlük yaşamda, iş ve meslekte gerekli olan çözümleyebilme, akıl yürütme, iletişim kurabilme, genelleştirme yapabilme, yaratıcı ve bağımsız düşünebilme, strateji kurma gibi üst düzey davranışları geliştiren bir alan olarak matematiğin öğrenilmesi kaçınılmazdır. Nasıl ki vücudun zinde kalabilmesi için yapmamız gereken şey spor ise beynin ve zihnin sağlıklı olabilmesi genç kalabilmesi için de matematik öğrenmemiz şarttır.Çünkü beyin hücreleri düşündükçe kendini yeniler ve düşünme eyleminin en fazla, en sistematik olduğu analitik düşünce yapısını matematikte görmekteyiz.
Matematikteki sistematiği kavramış doktor daha iyi doktordur, stratejik düşünebilen hakim, simetriyi kavrayan sanatçı, kuaför, hesap kitap işlerini iyi bilen yönetici diğerlerinden daha iyidir.
Öğrencilerin matematik dersinde edinmeleri amaçlanan beceriler nelerdir?
Bilgi birkimini kullanarak karşılaştıkları problemleri tanımlamayı, ne tür stratejiler kullanması gerektiğini, doğru soruları belirlemeyi, olası çözüm yolları üretmeyi, gerektiğinde problemi parçalara ayırıp tek tek çözümler geliştirmeyi kavrarlar.
Matematik dilini günlük yaşamlarında kullanır ve fiziksel yada sosyal bir olayı matematiksel kavramlarla tanımlamayı öğrenirler.Olaylara çok boyutta bakmaya alışırlar. Problemler karşısında farklı tutum ve çözüm yolları geliştirme becerileri geliştirirler.
Başka bilim alanları ve sanatla matematiğin ilişkisini görürler.
Başka bilim alanları ve sanatla matematiğin ilişkisini görürler.
Öğrencilerin düşüncelerinin verimini arttırma yönünden ele alırsak; İnceleme ve araştırma merakı uyandırmayı; Öğrendiklerini şema halinde ifade edebilmeyi; Düzenli ve sabırlı olmayı; Düşünceleri düzene sokmayı; Peşin hükümden kaçınmayı, açık fikirli olmayı; Bilginin yayılmasını arzu etmeyi; Grup olarak çalışmanın verdiği fazladan gücün farkına varıp, gerektiğinde grup çalışması yapma becerisi edinmeyi öğrenirler. İşte bu nedenlerle önemlidir matematik.
Matematikte beklenen amaçlar bunlar olmasına rağmen, günümüzde bu şekilde bir matematik eğitimi verildiğini söylemek mümkün mü acaba? Maalesef değil.
‘Çocuk psikolojisi üzerinde çalışanlar, çocukların özellikle ilkokulda matematiğe karşı tavır aldıklarını belirtiyorlar. Sorun, hem işlevsellik hem de yöntem sorunudur. Özellikle temel eğitimde öğrenci, öğrendiği bilgileri kullanabilmelidir. Çocuk, günlük hayatında bin bir türlü matematik işlemi ile karşı karşıyadır.’
Okullarımızda, matematiğin yaşamın bir parçası olduğu öğrenciye hissettirilmelidir. Öğrendiği bilgileri yaşamına uygulayabilmelidir. Öğretim sistemimizde sanki gelenekleşen yanlış düşünceler vardır. Öğrencinin ilgi ve yeteneğine göre az ya da çok öğretilmelidir. Başka bir deyişle; matematiği
Ürkütücü kılan psikolojik nedenler öncelikle giderilmeli eğitimciler tarafından bu ders sevdirilmelidir.
Sağlık ve mutlulukla kalın…
Facebook Yorum
Yorum Yazın