Muhteşem Dönüş

Bu ayki yazıma başlarken Milli Takımımızın aldığı başarı ile başlamak istedim. Zira Milli Takımımız muhteşem bir dönüş yaparak kötü başladığı grup maçlarından Hollanda gibi dev bir takımı geride bırakarak Fransa’da oynanacak 2016 Avrupa şampiyonasına direkt katıldı.

Hatırlarsanız Milli Takım turnuvaya hiçte iyi başlayamamıştı. İlk üç maçında sadece 1 puan toplayabilen İzlanda’ya ve kendi sahamızda Çek Cumhuriyetine yenilen, Avrupa’nın küçük ülkesi Letonya ile bile berabere kalmıştı. 

Ogünlerde Fatih Terim ve futbolcular yoğun eleştiri almışlardı. Fakat onlar yılmadılar inandılar ve kazandılar.  

Önce deplasmanda Hollanda’yı  son dakikalarda yediğimiz golle ellerinden kaçırdılar. Daha sonra kendi sahamızda Letonya ile tekrar berabere kalan milli takımımız için dönüm maçı Konya’da oynadığımız Hollanda maçı oldu. Bu maçı 3-0 net skorla alan milli takımımız son iki maçında Çek Cumhuriyetini ve İzlanda’yı yenerek gruplara direkt katılma hakkını elde etti. Son maçta golün son dakikalarda atılması ve turnuvanın diğer maçında istenilen sonucun gelmesi sevincimizi daha da arttırdı. Konya şehri ve seyircisi milli takımımızı çok güzel ağırladı ve örnek teşkil edebilecek bir taraftarlık örneği gösterdiler. 

Ben buradan Konya halkına teşekkür  etmek istiyorum. Umarım milli takımımız sonraki maçlarınızda Konya’da oynar. Milli takımıza Avrupa 2016 Şampiyonasında başarılar dileyerek Galatasaray’a geçmek istiyorum.

Galatasaray Trabzonspor maçından sonraki yükselişini devam ettirdi. Gaziantep, Başakşehir  ve Gençlerbirliği maçlarını kazanan Galatasaray, lider Beşiktaş’ın iki puan gerisinde  ikinci sıraya yerleşti. 

Şampiyonlar Liginde ikinci  maçında Kazak Astana ile 2-2 berabere kalan Galatasaray üçüncü  maçında grup lideri Portekizli Benfica’ yı 2-1 yenerek puanını 4’e çıkardı ve şansını devam ettirdi. Maça 2.dakikada şok bir gol yiyerek başlayan Galatasaray daha sonraları toparlandı ve ataklarını sıklaştırdı. Önce Selçuk’un beraberlik golü daha sonrada Podolski’nin  üstünlük gölü geldi. İlk yarı bu skorla kapandı. İkinci yarıda daha temkinli bir Galatasaray izledik. Benfica’ nın baskısına rağmen Galatasaray kontra pozisyonlar buldu ancak bunları değerlendiremedi. Son 15 dk. da hakemin Benfica lehine aşırı taraflı yönetimine rağmen Galatasaray maçı 2-1 kazandı. Şimdi tüm gözler 3 Kasım günü Portekiz’de oynanacak maça çevrildi. Bu maçı Galatasaray kazanamasa bile en azından beraberlikle bitirmelidir. Mağlubiyet durumunda Galatasaray işi zorlaşacaktır. 

Türk futbolunun milli takımla yakaladığı pozitif ivmenin kulüp takımlarına da yansıyacağını düşünüyorum. Zira moral motivasyon ve trend futbol için çok önemlidir. Umarım Galatasaray da Şampiyonlar Liginde ikinci olarak yoluna devam edecektir.

Bu hafta sonu Türkiye Ligi’nde Galatasarayönemli bir derbiye deplasmanda Fenerbahçe maçına çıkacak. 

Her derbi çok önemli olduğu gibi bu derbide her iki takım açısından çok önemli. En büyük rakibi ile aynı puanda olan Galatasaray bu maçı kaybetmemek zorunda. Son 16 sezondur gelmeyen galibiyete rağmen Galatasaray galibiyeti zorlamalı ama yenilmemeli. Zira yenilmesi rakibinin 3 puan öne geçmesine neden olacaktır. Bana göre bu maçın favorisi yok. Her sonuç alınabilir. 

Umarım güzel bir maç olur ve Galatasaray maçı kazanır. Gelecek ay görüşmek dileğiyle;