İsmail Güzel

İsmail Güzel

Mail: iguzel@nestech.net

Molla Demokrasisi (Korumalı Görünüm)

Freedom House’a göre, bugün dünyada bu yüzyılın başında olduÄŸundan çok daha fazla sayıda seçim demokrasisi var. Lakin dünyanın dört bir yanındaki demokrasi devletleri çok sıkıntılı.....


GeliÅŸmekte olan ülkelerde onlarca yeni demokrasi kök salmak için mücadele ediyor ve elbette ABD de dahil olmak üzere birçok eski demokrasi sorunlu. Demokratik geçiÅŸlerin doÄŸal olarak olumlu yönde ilerlediÄŸi ve kurulan demokrasilerin geriye doÄŸru yuvarlanmadığı teorisi artık su kaldırmıyor...



Molla demokrasisi...


Yirminci yüzyılda, ülke üç büyük siyasi karışıklığa maruz kaldı; 1905-1911 Anayasal Devrimi, 1951-1953 petrol kamulaÅŸtırma hareketi ve 1978-1979 Ä°slam Devrimi. Her biri diÄŸerlerinden farklı gibi görünse de hepsi yolsuzluÄŸa, yanlış davranışa ve otokrasiye tepki oluÅŸturdu. 


Bunların hepsi bir ÅŸekilde demokratik hükümet için bir özlem ile nitelendirildi. Ancak her seferinde bu özlem hayal kırıklığına uÄŸramıştı.


1906 Anayasası, Åžah’ın gücünü kontrol etmek ve Ä°ran halkına kendi ülkesini nihai kontrol altına almak için bir parlamento kurdu. Yirmi yıl sonra ÅŸah bir kez daha mutlak bir hükümdar olarak karar aldı, parlamento lastik bir mühür haline geldi ve yeni anayasa büyük oranda göz ardı edildi. 

1951-1953 hareketi, esasen Ä°ran’ın petrol endüstrisinin ulusallaÅŸtırılması talebiyle ve daha sonra Ä°ngiliz hükümeti tarafından kontrol edilmek üzere harekete geçirildi. 


 

Lideri Başbakan Muhammed Musaddık, bir askerden, bir ordudan ve otoriteden ziyade iyi bir reformcu ve iyi bir parlamenterdi...


1953’te Musaddık, CIA ve Ä°ngiliz istihbaratı tarafından tasarlanan bir darbeyle devrildiÄŸinde, bir kez daha bazıları demokrasi ihtimalinin kesildiÄŸini düÅŸündü. Bu devrilmenin ardından Åžah tahtını korudu, hemen ardından, politik faaliyetler adına kraliyet tarafından yapılan bir darbe izledi...


Misagp Parsa, baskı güçlerinin neden Ä°ran’ın demokratik dürtülerini ve demokrasinin Ä°ran’da nihai olarak nasıl ortaya çıkabileceÄŸini üstlendiÄŸini inceler. Anayasal Devrim ve petrol kamulaÅŸtırma hareketinden bahseder... 


Ancak ana odak noktası, 1978-1979 Ä°slam Devrimini baÅŸarısız demokratik bir vaat olarak görüyor. Ä°slam Cumhuriyeti’nin niteliÄŸi göz önüne alındığında, eÄŸer demokrasi Ä°ran’a gelirse, kademeli bir reform deÄŸil, devrim yoluyla bunu yapar görüÅŸünde...


Parsa, Ä°slam Devrimi’nin makul bir ÅŸekilde demokratik bir hükümete yol açabileceÄŸine ve geniÅŸ bir koalisyon tarafından saÄŸlanabileceÄŸine inanıyor... 

Üniversite öÄŸrencileri, esnaf, tüccarlar, entelektüeller ve mavi-beyaz yakalı iÅŸçiler, geniÅŸ ve çeÅŸitli kalabalığın sokaklara taşınmasıyla... Fakat Ä°slam bayrağı altında devrim için yürüdükten daha sonra Ä°slam cumhuriyeti kurmaya oy verenler dahi, din adamlarının daha sonra kuracakları aşırı teokrasiyi tahmin etmemiÅŸlerdir. 

 

Hareketin lideri Humeyni, birçoÄŸunun demokratik bir kuralla desteklediÄŸine, basın özgürlüÄŸüne ve ifade özgürlüÄŸüne baÄŸlı olduÄŸuna ve ülkenin yönetiminde veya diÄŸer din adamlarının hükümeti yönetmesine ilgi duymadığına inanmaktaydı...


Ancak, Parsa, 1978-1979 yıllarında birçok kiÅŸinin demokratik isteklerini vurgulayarak yürüdüÄŸünü, ancak Humeyni’nin din adamlarının yöneteceÄŸi bir Ä°slam devleti fikrine kendisini adamış gerçeÄŸiyle acı bir biçimde yüzleÅŸtiklerini kaydetmiÅŸti. 



Humeyni, ÅŸüphesiz, 1978’de Paris’teki kısa sürgün süresince etrafında toplanan laik danışmanlar tarafından koçluk edilerek anlatılan demokrasi ilkelerine sadece kulak kabartmış ve anlaşılan o ki, demokrasinin erdemine gerçekte hiçbir zaman inanmamıştı.


Humeyni, 1970 yılında Irak’a sürgün edilmesiyle oluÅŸan Ä°slami hükümet üzerine yaptığı ünlü tezinde, din adamlarının Ä°slam devletinde hüküm sürmesi gerektiÄŸini söyledi. Paris’te yaÅŸadığı dönemde bile, ÅŸeriatın gerçek Ä°slami bir hükümette üstün olması konusunda ısrarcıydı. MonarÅŸinin yıkılmasından sonra Ä°ranlılar, açıkça Ä°slami bir cumhuriyet ve bir ruhban sınıfı olan Humeyni’nin tepesine yerleÅŸtirilen bir anayasa için çok büyük çoÄŸunlukta oy kullandılar.


Devrimci projenin merkezine “velayet-i fakih doktrinini”yerleÅŸtiren Humeyni, bir Ä°slam devletinin nihai gücünün en seçkin yaÅŸayan Ä°slam hukukçusuna verilmesi gerektiÄŸi fikrini ve kanunların temel çerçevesinin, adli sistemin ve ülkenin yönetimine dair ana meselelerin hep din adamları tarafından ÅŸekillendirilmesi gerektiÄŸi düÅŸüncesini hep bu doktrinden mülhem olarak hayata geçirdi.


Humeyni ve müttefikleri bir teokrasi kurmak için harekete geçti. Ä°ran’ın yeni lideri görünürde fakirlerin ve ezilenlerin lehine adalet dağıtıcı ve merhametli bir figüre yaraşır politikalar benimsemesine raÄŸmen, rakip iddia makamlarını acımasızca ortadan kaldırmaya baÅŸladı.


Baskı, Ä°slam Devriminden bu yana Ä°slam Cumhuriyeti’nin belirgin bir özelliÄŸi olarak kaldı, ancak muhalefet asla ortadan kaldırılmadı.


Ä°ktidar mücadelesinin baÅŸladığı bu dönemde Humeyni, iktidarını dini polis üzerinden tahkim etmeyi tercih etti. Ä°ran’ın Ä°slami karakterini korumaktan sorumlu normal ordu yanında bulunan paralel askeri güç olan Ä°slam Devrimci Muhafız KoordinatörlüÄŸü ve cankurtaran grubu Ensar-ı Hizbullah, güvenlik mimarisinin en önemli unsurlarını teÅŸkil etmekteydi.


Bu grupların üyeleri muhalif toplantıları aksatırken, yeni geliÅŸmekte olan rejimi, emri eleÅŸtiren gazeteleri kapattı ve Humeyni’nin “ÅŸeytanın partisi” olarak nitelendirdiÄŸi Kürt Demokrat Partisi de dahil olmak üzere muhalefet örgütlerini yasakladı. 


Yüzlerce Kürt çatışmada öldü ve pek çok Kürt de Devrim Muhafızlarına muhalefet veya “Allah’a karşı savaÅŸ yapmak” gibi suçlardan mahkûm edildikten sonra idam edildiler. Etnik azınlıklar adına kampanya düzenleyen diÄŸer hareketler de benzer bir kaderle bir araya geldi. Nihayet, Humeyar’daki din adamları eski müttefiklerine bile karşı döndüler…

Humeyni’nin ilk baÅŸbakanı Mehdi Bazargan’ın liderliÄŸindeki Ulusal Cephe ve Ä°ran Özgürlük Hareketi gibi Mücahid-i Halk gibi radikal sol gruplar ve daha ılımlı olanlar, ilk baÅŸlarda Humeyni’ye destek verdi, ancak birkaç ay içinde , kendilerinin rejimin hedefinde buldular.


 52 kiÅŸiyi bir yıldan fazla rehin aldılar…


Devrimin ardından ülkenin ilk cumhurbaÅŸkanı, devrimcilerin Tahran’daki ABD elçiliÄŸinde 66 Amerikalıyı tuttuÄŸu Kasım 1979’da baÅŸlayan kriz sırasında ılımlı bir yol çizmeye çalışan Abolhassan Bani-Sadr adlı biriydi. 


Popüler bir liberal din adamı olan Ayetullah Mahmud Taleganimarjinalize edildi. Velayat-e fakih doktrinini reddeden Büyük Ayetullah Kazem Åžeriat-Madari ev hapsinde tutuldu.


1981’de Humeyni’nin torunlarından birisi BBC’ye, Ä°slami hükümetin “Åžah ve MoÄŸollarınkinden daha kötü” olduÄŸunu söyledi ve rejimi “insanları öldürmek veya onları gerekçe göstermeksizin hapse atmak” ile suçladı.


1997’de Muhammed Hatemi, büyük sosyal, siyasi ve basın özgürlüÄŸü vaatleri ve çoÄŸunlukla hukukun üstünlüÄŸü ve gizlilik haklarına saygı ile cumhurbaÅŸkanı seçildi. Hatemi devrimci deÄŸildi… 


Ä°slam Cumhuriyeti’ni yıkmak veya rejimin temellerine meydan okumak istemedi. Ancak basında ve siyasi faaliyetlerde kontrolleri hafifletmeye, güvenlik kurumlarıyla yüzleÅŸmeye ve pazar odaklı ekonomik gündemi ilerletmeye çalıştı.


Ancak muhafazakar güçlerin baskıcı taktiklerini yoÄŸunlaÅŸtırdığını ve Hatemi’nin reformist anının kısa sürede kanıtlandığı görüldü. Geri tepme, önde gelen ılımlılara karşı bir dizi misilleme ile 1998’de baÅŸladı. 

O yıl, evlerinde iki reformist lider öldürüldü ve Tahran’ın deÄŸiÅŸik yerlerinde öldürülen iki laik muhalif yazarın cesetleri bulundu. Güvenlik kuruluÅŸları tarafından yaygın ÅŸekilde inanıldığı üzere öldürüldü. Önde gelen bir din görevlisi veHatemi’nin içiÅŸleri bakanı Abdullah Nuri ve Tahran belediye baÅŸkanı Ghatamhossein Karbaschi ve Hatemi destekçisi, sarsılmış suçlamalardan ötürü hapse atıldı.


Ertesi yıl Ä°ran, yakın tarihindeki en büyük protestolarından birine ÅŸahit oldu. Temmuz ayında mahkemeler popüler, özgürlükler eÄŸimli bir gazete Salam’ı kapattıktan sonra Tahran Üniversitesi’nde protestolar patladı. Rejim, sabaha karşı güvenlik güçlerini yurtlara göndererek öÄŸrencileri yataklarında darp ederek tepkisini gösterdi.


Tahran Üniversitesi’ndeki ilk protesto ve darbe gerekli kıvılcımı saÄŸladı. Gelecek altı günde, bu huzursuzluk ülke genelindeki kasaba ve ÅŸehirlerdeki üniversitelere yayıldı. ÖÄŸrenci liderleri, basın özgürlüÄŸü, siyasi tutsakların serbest bırakılması ve hükümetin hesap verebilirliÄŸi çaÄŸrısında bulunan taleplerini artırdı. 


“Diktatörler yıkılın” gibi sloganlar attılar ve hatta en üst düzey lideri Ali Hamaney’i istifaya çağırdılar.


 Ancak, protestolar yaygınlaÅŸtıkça ve daha radikalleÅŸtiÄŸinde, resmi tavır hızla deÄŸiÅŸti. Göstericileri darp etmek için Devrim Muhafızları’ndan gelen paramiliter güçler gönderildi. Polis çok sayıda öÄŸrenciyi tutukladı. Bazıları ortadan kayboldu. Üst düzey yetkililer öÄŸrencileri “ayak basanlar ve haydutlar” olarak etiketlediler. Hamaney, “iflas etmiÅŸ siyasi gruplar tarafından desteklenip, yabancı düÅŸmanlar tarafından teÅŸvik edildiÄŸini” iddia etti. 


Olaylar 2005 yılında Hatemi’nin görev süresinin sonuna kadar devam etti. Düzinelerce reform yanlısı eylemci tutuklandı. Muhafazakarlar tarafından kontrol edilen anayasal bir gözlem örgütü olan Muhafızlar Konseyi, kadınları ve sivil haklarını geniÅŸletecek ve güvenlik güçlerinin üniversite kampüslerine girmesini önleyecek kanun tasarıları da dahil olmak üzere parlamentonun çıkardığı sayısız ilerici yasayı veto etti. 


2004 seçimlerinde onlarca reformist adayın Konsey tarafından diskalifiye edilmesinden sonra muhafazakar çoÄŸunluk kazandı. Gelecek yıl yapılacak cumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde kazananlar, “devletin otoriter doÄŸasını artıran ve siyasi reform için kısa umutları kesen politikalar izleyen” bir popülist olan Mahmud Ahmedinejad’dı. Yeni cumhurbaÅŸkanı önemli deÄŸiÅŸikliklerin getirilmesi için zaman kaybetmedi. Siyasetin ve toplumun militarizasyonuna devlet çıkarını yansıttığını söyledi.


2009 yılında, devrim Muhafızlarının en üst düzey lideri ve birçok komutanı da dahil olmak üzere iktidar kurulu tarafından örtülü olarak desteklenen Ahmedinejad, ikinci bir dönem için Devlet BaÅŸkanı seçildi... Ä°ki tanınmış siyasetçi tarafından tehdit edildi; eski baÅŸbakan Mir Hüssein Musavi ve parlamentonun önde gelen din iÅŸleri bakanı ve eski parlamento konuÅŸmacı Mehdi Karroubi... 

 

Her ikisi de parlamentonun kurucu figürleri, fakat her ikisi de reform platformları ve Ä°ran’ın uluslararası izolasyonunun sona erdirilmesi için kampanya yürütüyorlardı. Musavi’nin kampanya gösterileri özellikle büyük ve ilgi çekiciydi. 


Oylama arifesinde, muhalefet toplantılarının büyüklüÄŸü, Musavi’nin taraftarlarının coÅŸkusu ve oy verme günündeki geniÅŸ katılımın tümü, Musavi’nin zaferine iÅŸaret etti. Ancak sonuçların ÅŸüpheli bir ÅŸekilde erken saatlerde ilan edildiÄŸi ve seçimi kazananın Ahmedinejad olduÄŸu ilan edildi. 


Ve bugün...


 

Rejim, 2009’daki tecrübelerinden öÄŸrenmiÅŸ görünüyor. 2013’te Ruhani’nin seçimine izin verildi ve oyda bariz bir müdahaleyi önledi. Rejimin bu uyarısı ve Ä°ranlıların Arap Baharı, Mısır, Suriye, Yemen ve Ä°ran’ın komÅŸuları Afganistan ve Irak’ta gördükleri bozukluk kademeli reform yoluyla deÄŸiÅŸim tercihlerini güçlendirdi ve kurÅŸunla deÄŸil, sandıkta baÅŸardı...


Ve son olarak;


Ä°ran’da baÅŸlatılan protestoların nerelere gidebileceÄŸi ile ilgili bir çoÄŸumuzun bir takım fikirleri var... Protestocular sokaklara dökülerek gayri milli hasılası 350 milyar dolarlık ülkeyi pahalılık bahanesiyle alt üst ediyor... Bir bakıma Ä°ran’da bizim “Gezi” diye tabir ettiÄŸimiz aÄŸaç bahanesiyle ülkenin milli deÄŸerlerinin hedef alındığı o talihsiz durumu yaşıyor... Bu durumun sonunda bölgede ne tür dengeler deÄŸiÅŸecek, yaÅŸayıp hep birlikte göreceÄŸiz...


Facebook Yorum

Yorum Yazın

casibom-Nerobet-escort bayan-nerobet-Nerobet-atak�y escort-mecidiyek�y escort-goldenautumncare.com-smartcoachingclasses.com-manikaranestates.com-houseofmasaba.net-discounttobaccocorner.com-fps-group.net-prathamabank.org-Nerobet-muirdata.com-Tokyobet-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar