2016 Avrupa Åžampiyonası elemelerinde baÅŸlayan çalkantılı süreç 2018 Dünya Kupası elemelerinin sonunda hüsranla sonuçlandı. Hatırlayacağınız üzere Avrupa Åžampiyonası elemeleri oynanırken futbolculardan bazıları ile Terim arasındaki sürtüÅŸme önce futbolcuların milli takıma alınmaması, sonrasında Terim tarafından isteksizce milli takıma geri çaÄŸrılmaları, uçakta gazeteci dövme olayı , Terim’in milli takımdan gönderilmesi ve son 4 maç kala Lucescu’nun görevlendirilmesi ve kendi sahamızda Ä°zlandaya 3-0 yenilerek 2018’e veda etmemiz. Tüm bu süreçleri çok iyi hatırlıyoruz. Çünkü hepimiz bu süreçleri üzülerek elimizden bir ÅŸey gelmeyerek hatda detaylarını uzun süre öÄŸrenemeden acaba ÅŸöylemi olmuÅŸ yoksa böylemi olmuÅŸ diyerek geçirerekten izledik. Bu sürecin iki baÅŸ kahramanı vardı. Terim ve Arda. GelmiÅŸ geçmiÅŸ Türk Futbolunda teknik adamlık ve futbolculuk anlamında zirve yapmış iki isim. Bir büyük hoca ve onun büyük talebesi. Ne yazıktır ki bu iki büyük isim davranışları ile milli takımın baÅŸarısız olmasında büyük rol oynadılar. Özellikle Arda sahip olduÄŸu konumu ve ÅŸöhreti taşıyamamasından olacak ki kendisine emeÄŸi büyük olan Terim’le ters düÅŸmüÅŸ , yaşı bilhayli büyük olan bir gazeteciye uçakta fiziki ve sözlü saldırıda bulunduktan sonra milli takımdan ayrılmışdı. Daha da kötüsü bazı futbolcuların Arda’nın yanında olması Arda’nın bu yanlışlıkta takımda yalnız olmadığını gösteriyor. Futbolcuların bölünmüÅŸ olması bir takım için en büyük dezavantajdır.
Daha sonra Terim’in milli takımdan uzaklaÅŸtırılması sürecini izledik. Terim’in istafısını almak için medyada baÅŸlatılan büyük itibarsızlaÅŸtırma kampanyası bana 1998’de Ahmet Kaya’ya yapılan kötüleme kampanyasını hatırlattı. Adeta Terim takımı bıraksın diye tüm medya organları ve futbol dünyası içindeki figürler elbirliÄŸi ile yüklendiler Terim’e. Bahaneside eski tanıdığı olan bir kebapçıyla tartışması. Terim bu olaydan sonra adeta linç edilmek istendi ve istenilende oldu. Federasyon Terim’in görevine son verdi. Ondan sonra Terim’in alıp almayacağı belli olmayan tazminat meselesi günlerce konuÅŸuldu. Terim tazminat alırsa herhalde tazminat alan ne ilk nede son teknik adam olacak.
Terim gönderildikten sonra yerine Lucescu getirildi. Teknik adamlığı baÅŸarılarla dolu, mütevazi kiÅŸiliÄŸi olan ve Türkiye’yi de bilen bir insan Lucescu. Yaşının 70’ i aÅŸmış olması ve son 4 maç için gelmiÅŸ olması en büyük dezavantajıydı Lucescu’nun. Lucescu bu son dört maçta seçtiÄŸi ve oyuna çıkarttığı kadrolarla eleÅŸtri konusu oldu. Takım vasatın üstüne çıkamadı.Son iki maça hala ÅŸansımız devam ederken Ä°zlanda karşısında aldığımız maÄŸlubiyet herÅŸeye son verdi. Bir dünya kupasına daha katılamadık.
Gelecek için ne bekliyoruz derken içimizde biraz karamsarlık var. Her nekadar 80 milyonluk genç dinamik bir ülke olsak da futbolumuzun iyi yönetilemediÄŸi bir gerçek. Tüm maddi ve fiziki imkanların en üst düzeyde olmasına raÄŸmen baÅŸarının gelmemesi bize futbolda amatör ruhun ve baÅŸarıyı istemenin ne kadar önemli olduÄŸunu gösteriyor. Ampute Milli Takımı’mızın aldığı baÅŸarı adeta A Milli takımımıza ders oldu. Ben kendilerini tebrik ediyorum. Umarım milli ruhta A Milli Takımı’mıza en kısa zamanda geri döner onlarda ampute takımımız gibi bizi gururlandırırlar.
Facebook Yorum
Yorum Yazın