H. Tanju OKTAY

H. Tanju OKTAY

Mail: yazarlar19@teknikelektrik.com

Milli Takımın Çöküşü

2016 Avrupa Şampiyonası elemelerinde başlayan çalkantılı süreç 2018 Dünya Kupası elemelerinin sonunda hüsranla sonuçlandı. Hatırlayacağınız üzere Avrupa Şampiyonası elemeleri oynanırken futbolculardan bazıları ile Terim arasındaki sürtüşme önce futbolcuların milli takıma alınmaması, sonrasında Terim tarafından isteksizce milli takıma geri çağrılmaları, uçakta gazeteci dövme olayı , Terim’in milli takımdan gönderilmesi ve son 4 maç kala Lucescu’nun görevlendirilmesi ve kendi sahamızda İzlandaya 3-0 yenilerek 2018’e veda etmemiz. Tüm bu süreçleri çok iyi hatırlıyoruz. Çünkü hepimiz bu süreçleri üzülerek elimizden bir şey gelmeyerek hatda detaylarını uzun süre öğrenemeden acaba şöylemi olmuş yoksa böylemi olmuş diyerek geçirerekten izledik. Bu sürecin iki baş kahramanı vardı. Terim ve Arda. Gelmiş geçmiş Türk Futbolunda teknik adamlık ve futbolculuk anlamında zirve yapmış iki isim. Bir büyük hoca ve onun büyük talebesi. Ne yazıktır ki bu iki büyük isim davranışları ile milli takımın başarısız olmasında büyük rol oynadılar.  Özellikle Arda sahip olduğu konumu ve şöhreti taşıyamamasından olacak ki kendisine emeği büyük olan Terim’le ters düşmüş , yaşı bilhayli büyük olan bir gazeteciye uçakta fiziki ve sözlü saldırıda bulunduktan sonra milli takımdan ayrılmışdı. Daha da kötüsü bazı futbolcuların Arda’nın yanında olması Arda’nın bu yanlışlıkta takımda yalnız olmadığını gösteriyor. Futbolcuların bölünmüş olması bir takım için en büyük dezavantajdır. 

       Daha sonra Terim’in milli takımdan uzaklaştırılması sürecini izledik. Terim’in istafısını almak için medyada başlatılan büyük itibarsızlaştırma kampanyası bana 1998’de Ahmet Kaya’ya yapılan kötüleme kampanyasını hatırlattı. Adeta Terim takımı bıraksın diye tüm medya organları ve futbol dünyası içindeki figürler elbirliği ile yüklendiler Terim’e. Bahaneside eski tanıdığı olan bir kebapçıyla tartışması. Terim bu olaydan sonra adeta linç edilmek istendi ve istenilende oldu. Federasyon Terim’in görevine son verdi. Ondan sonra Terim’in alıp almayacağı belli olmayan tazminat meselesi günlerce konuşuldu. Terim tazminat alırsa herhalde tazminat alan ne ilk nede son teknik adam olacak.


      Terim gönderildikten sonra yerine Lucescu getirildi. Teknik adamlığı başarılarla dolu, mütevazi kişiliği olan ve Türkiye’yi de bilen bir insan Lucescu. Yaşının 70’ i aşmış olması ve son 4 maç için gelmiş olması en büyük dezavantajıydı Lucescu’nun. Lucescu bu son dört maçta seçtiği ve oyuna çıkarttığı kadrolarla eleştri konusu oldu. Takım vasatın üstüne çıkamadı.Son iki maça hala şansımız devam ederken İzlanda karşısında aldığımız mağlubiyet herşeye son verdi. Bir dünya kupasına daha katılamadık. 


Gelecek için ne bekliyoruz derken içimizde biraz karamsarlık var. Her nekadar 80 milyonluk genç dinamik bir ülke olsak da futbolumuzun iyi yönetilemediği bir gerçek. Tüm maddi ve fiziki imkanların en üst düzeyde olmasına rağmen başarının gelmemesi bize futbolda amatör ruhun ve  başarıyı istemenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ampute Milli Takımı’mızın aldığı başarı adeta A Milli takımımıza ders oldu. Ben kendilerini tebrik ediyorum. Umarım milli ruhta A Milli Takımı’mıza en kısa zamanda geri döner onlarda ampute takımımız gibi bizi gururlandırırlar.      


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar