Milli Takım ve Arda

Arda mevzuunu 2016 Fransa Avrupa Şampiyonası elemelerinden beri konuşuyoruz. Hatırlayacağınız üzere milli takım kampında bir huzursuzluk yaşanmış bunun üzerine Fatih Terim açıklamalarında üstü kapalı olarak Arda’yı eleştirmiş Arda’da buna mukabil kendini savunmuştu. Fransa 2016’dan sonra Arda ve aralarında Burak, Selçuk gibi milli takıma uzun süre hizmet etmiş ve başarılı olmuş 5 futbolcu kadro dışı bırakıldı. Özellikle Arda’nın kadro dışı bırakılması kamuoyundan büyük tepki aldı ve Fatih Terim eski futbolcuları istemeye istemeye geri aldı bunu da beyan etti. Makedonya maçı sonrası Arda’nın 68 yaşında yılların spor gazetecisi Bilal Meşe’ye uçakta küfür ederek saldırması adeta kamuoyunda bir şok etkisi oluşturdu. Bu olaydan 1 gün sonra Arda basın toplantısı düzenledi ve özür dilemedi! İçinin rahatladığını pişman olmadığını ve milli takımı bıraktığını söyledi. Bunun üzerine zaten kadrodan çıkartılan Arda milli takımı bıraktı. Fatih Terim Arda konusu hakkında Kosova maçından sonra hiçbir gri alan kalmayacak şekilde basın toplantısı düzenleyeceğini söyledi. Herkez merakla bu basın toplantısına fokuslandı. Basın toplantısı yaklaşılık 1,5 saat sürdü. Sonuçta kimse net olarak bir şey anlayamadı. Anladıklarımız şunlar; Arda’nın prim konusuna itiraz ettiği, sesini yükselttiği, antremanlara geç katıldığı, takımın fotoğrafında bulunmadığı gibi büyük suç olarak sayamayacağımız yada milli takıma alınmamasını gerektirecek türden suçlar olmadığını görüyoruz. Tarafları en fazla kızdıran olayların başında ise prim mevzuunu medyaya kimin sızdırdığı meselesi. Bilal Meşe’nin Milliyet gazetesinde yazması ve Milliyet Gazetesi’nin Federasyon Başkanı Demirören’e ait olması olayı daha da karmaşık hala getiriyor. Akla hemen Arda’nın  Bial Meşe,’ye saldırarak sadece yazara değil aynı zamanda Fatih Terim’e ve Yıldırım Demirören’i de hedef aldığı geliyor. Bazı yazarların ve spor adamlarının Arda’nın birileri tarafından kullanıldığını belirtmeleri ise diğer bir konu. Bu kadar karmaşık olaylar içinde hala kamuoyu net olarak bir şey anlayabilmiş değil. 

Benim tüm bu  son 1 senelik süreçten çıkartabildiğim konu şu ; Arda Barcelona’ya gittikten sonra doğal olarak egosu yükseldi. Kendisinin şımarık yada kibirli olduğunu söyleyemeyiz. Ancak Fatih Terim karşısında 20 yaşındaki GS’lı Arda’yı göremeyince ki O’da egosu çok yüksek bir insandır Arda ile bir ego savaşına girilmiş. Arda ile Terim arasındaki en büyük sorunun bu olduğunu düşünüyorum. Diğer taraftan milli takım içindeki mevzuları basına kim aktarıyor, Terim yada Demirören yada ismini bilmediğimiz başkaları olayları nasıl manipüle ediyor bilemiyoruz. Görebildiklerimiz sadece buz dağının görünen kısmı. Umarım bu karmaşık durum en kısa zamanda düzelir ve milli takım hakettiği yerlere gelebilir.