Milli Takım

Enson yazımda Galatasaray’ın Avrupa Kupalarına katılma hakkı elde edip cezasını çekebilmesi için Türkiye kupa finalini kazanması gerektiğini yazmıştım. Nitekim öyle oldu ve Galatasaray ezeli rakibinden kupa finalini birkez daha kazanarak Avrupa kupalarına katılma hakkı elde etti. Eğer CAS’ tan Galatasaray lehine bir karar çıkmazsa Galatasaray bir sene kupalara katılamama cezası çekecek. Bu durum kötü gibi gözüksede  her şerde bir hayır var misali Galatasaray’ın bütçesini toparlamasına ve ayağını yorgana göre uzatmasına vesile olacaktır. Diğer takımlarda bu sınırlandırmalardan istifade etmeli ve rakamların çok yükseldiği  ligimizde özellikle futbolculara ödenen paralar tekrar gözden geçirilmelidir. Nitekimde öyle oluyor. Artık klubler son 3-5 sene içersinde verdikleri yüksek ücretleri bundan sonra veremeyecekler gibi gözüküyor.

Liglerin bittiği Avrupa Futbol Şampiyonasının oynandığı şu günlerde Milli Takımımızdan da bahsetmek istiyorum. Takip ettiğiniz üzere 2016 Avrupa Şampiyonası Fransada oynanıyor. Turnuvadan bahsetmeden önce bu turnuvanın aslında Türkiyede oynanması gerekirken Fransaya Platini’nin bir kıyağı olarak verildiğini hatırlatmak isterim. Platini bildiğiniz gibi adı yolsuzluklara karışmış ve ceza almış bir kişi. Türkiyenin bu turnuvayı kaldırabilecek stadları ve orginazasyon kabiliyeti varken maalesef taraf tutulmuş Türkiyenin hakkı yenmiştir. Umarım gelecek yıllarda hakkımız olan bu turnuvayı Türkiyede oynatabiliriz.

Turnuva maçlarına gelince; Türkiye büyük umutlarla Fransaya gitmişti. Eleme maçlarında son maçta son dakikada Selçuğ’un attığı golle turnuvaya direkt katılma hakkını kazanan Türkiye büyük bir sükse yapmışdı ve Fransa’ya büyük ümitlerle gitmiştik. Ancak ilk maçta Hırvatistana karşı oynanan oyun resmen hayal kırıklığı oluşturdu. Türkiye çok sönük etkisiz bir oyun ortaya koyarak adeta Hırvatistandan fark yemekten kurtuldu. Alınan 0-1 mağlubiyete açıkçası sevinir olduk oyunu gördükten sonra. Ve herzaman olduğu gibi gerek spor kamuoyu gerek medya milli takımı ve hocasını yerin dibine sokarcasına eleştirdi eleştirmeye devam ediyor. Buna birde Terim’in ezeli düşmanlarıda katılınca adeta Milli Takımı darağacında astık. Bu noktada birşeyler söylemek istiyorum. Evet Milli Takım kötüydü ve eleştiriyi hakkediyor. Ama sanki herşey bitmişcesine daha turnuva devam ederken bukadar ağır eleştiriler hakaretleri çok yanlış buluyorum. Siz futbolcuları yada teknik direktörü eleştirebilirsiniz ancak bu kadar hakaret edemezsiniz. Daha önümüzde iki tane maç varken ve Milli Takımımızın son andaki dönüşleri malumken nasıl oluyorda bukadar eleştirebiliyorsunuz? İçinizdeki Terim düşmanlığını ve bazı futbolcu kardeşlerimize olan yaklaşımınızı kontrol altına almak zorundasınız. Sonra bu takım başarılı olduğunda methiyeler göklere çıkarmalar vs. 

Ben her iki tutumuda yanlış buluyorum. Yani takımımız başarılı olduğunda onları göklere çıkartmak nekadar yanlışsa başarısız olduğunda yerden yere vurmakta okadar yanlış. Çok duygusal ve art niyetli tepkilerin takımlarımıza büyük zararı var. Başarıları zaman zaman yakalayan ama istikrarı yakalayamayan Türk takımları ve Türk futbolcularınında bu tepkilerin büyük etkisi olduğunu düşünüyorum.