“Tanrı size istediğiniz insanları değil, ihtiyacınız olan insanları verir. Öyle ki bu insanlar size yardım edecek, sizi incitecek, size acı verecek, sizi sevecek ve olmanız gereken insan olabilmenizi sağlayacaktır.”
Lao Tzu
Yaşadığımız olaylar, bazen bizi üzen veya sevindiren insanlar, beklenmedik sürprizler, hissettiklerimiz, yakalandığımız hastalıklar, yolda karşılaştığımız hayvanlar, hayatımızda tekrar eden olaylar… Karşımıza çıkan kişiler her kimse, sonucu ne olursa olsun onlar doğru kişilerdir. Hayatımızda olan herkesin bir nedeni vardır, bizi mutlaka bir yerden bir yere taşırlar ya da bize mutlaka bir şeyler öğretirler. Dışardan, yaşadıklarımıza böyle bakabilirsek, zincirleme bir şekilde hayatımızın bir yerine dokunduklarını görebiliriz. Belki kimimiz bunları kader olarak kabullenecek, kimimiz bunlar bir tesadüf diyecektir. Evet, hiç bir şey sebepsiz girmiyor hayatımıza. Farkındalıklarımız ve her insan, hayatımıza mutlaka bir yerinden dokunur ve bize rehberlik eder, bazen öğretir, bazen de öğrettirir.
Diyelim ki Matematik ile hiç ilginiz yok iken bir anda bir matematik dehasına dönüştünüz?
Size bir şehir efsanesi gibi gelse de aslında bu mümkün. Jason Padgett bunun olabileceğini kanıtlayan bir kişi.
Fraktallar olarak tanımladığımız tekrar eden geometrik şekilleri elle çizmek gibi bir yeteneği olan Jason Padgett günümüzde bir matematik dehası olarak kabul ediliyor. Ancak onun matematik ile ilgili takıntısı tesadüf sonrası ortaya çıkmış gibi gözüküyor.
Jason Padgett’in bu ilginç bir yaşam öyküsünü sizlerle paylaşmak istedim.
Jason Padgett ‘in hikayesi 2002 yılında arkadaşları ile eğlenceden dönerken kimliği bilinmeyen kişiler tarafından saldırıya uğraması ile başladı. Kafasına sert bir cisim ile vurulan ve komalık olacak düzeyde dayak yiyen Jason, ciddi bir beyin sarsıntısı geçirdi. Tedavi olduktan sonra, hayatında inanılmaz değişiklikler gerçekleşti.
Hastaneden çıkıp eve döndüğünde Jason Padgett dış dünyaya karşı büyük bir korku beslemeye başladı. Bu nedenle, uzun süre kendini evde tecrit etti. O saldırı ardından girdiği depresyon ile boğuşurken beyninde de ilginç değişimler gerçekleşti. Görme yeteneğinde değişimler yaşamaya başladı. Jason artık her şeyi kesikli bir film izler gibi ve pikseller halinde görüyordu. Gördüğü garip eğriler, kesikli çizgileri daha iyi anlayabilmek için internette araştırmalar yapmaya karar verdi. Sonunda fraktallara ve mandelbrot kümesine rastladı. Kendisini çok etkileyen bu çizimler devamında onun da fraktallar çizmesine olanak sağladı.
Fraktal çizimleri aslında onun gördüğü şeyleri dış dünyaya aktarabilmesinin bir yolu oldu. Bir gün profesyonel bir matematikçinin eline bu çizimlerin geçmesiyle, bir satış elemanı olan Jason Padgett’in kariyeri değişti. Devamında Jason, sayılar teorisi üzerine dersler almaya başladı.
Jason Padgett’in Dünyası Neden Geometrik şekiller ve Grafiklerden Oluşuyordu?
Kendisi de bu sorunun cevabını merak etti. Sonunda Miami Üniversitesi’nde bilişsel bir sinirbilimci olan Berit Brogaard ile iletişime geçti. Görüşmelerinin devamında Jason kendisinde sinestezi oluştuğunu anladı. Nüfusun yaklaşık %4’ünde gözlemlenen sinestezi doğuştan olabildiği gibi bir kafa travması sonrasında da gelişebiliyor. Jason Padgett durumu daha da iyi anlayabilmek için beyin taramaları yaptırdı. Sonuçlar onun, beynin bilinçli erişime sahip olmadığımız kısımlarına erişebildiğini ve görsel korteksin beynin matematiksel işlemler ile ilgili bölümü ile birlikte çalıştığını ortaya koydu. Jason Padgett, kazanılmış savant sendromuna sahip olan dünyadaki 40 kişiden birisi.
Bu durum matematik, sanat veya müzikte müthiş yeteneklerin beyin hasarı veya hastalığı sonrasında aniden ortaya çıkması ile gerçekleşiyor.
Günümüzde Jason Padgett’ın dünyası asla sıkıcı değil. Onun hayalleri bile geometriden oluşuyor .
Sağlık ve mutlulukla kalın.
Facebook Yorum
Yorum Yazın