Günümüz ekonomik yarışında marka oluşturmanın, pazarda marka yaratmanın çok büyük önem taşıdığı yadsınamaz bir gerçektir. Teknolojik gelişmeler ve sınırların ortadan kalkması ile birlikte üretimdeki farklılıkların en aza indirgenmesi sonucunda firmaların rakipleriyle aralarına ciddi mesafeler koyabilmesi markalaşma sayesinde mümkün olabilmektedir.
Özellikle son yıllarda fazlasıyla dikkat çeken markalaşma süreci ne yazık ki sanıldığı kadar kolay olmamaktadır. Tescili planlanan markanın yurt içi ve yurtdışındaki durumu hakkında derinlemesine bir araştırma yapılmadan tescil prosedürünün hemen başlatılmak istenmesi ya da markanın ürün, müşteri ve pazarlama planı açısından hedeflerinin belirlenmemiş olması markalaşma amacıyla işe koyulan firmaların çeşitli olumsuzluklarla karşılaşmalarına neden olmaktadır. Bunun sonucunda da markalaşma ruhundan uzak kalmak kaçınılmaz bir son olarak görülmektedir.
Kurumların marka oluştururken tanıtım ve reklam boyutunun dışında işin hukuki boyutunu da göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Yani hukuki ve ekonomik boyutun bir arada değerlendirilmesi, firmaların istediği sonuca ulaşmalarında fazlasıyla etkili olacaktır. Markalaşma sürecinin tanıtılması anlamında zaman kayıplarının önüne geçebilmek adına bir yol haritası belirlemek firmalara büyük kolaylık sağlayacağı gibi sosyal sorumluluk bilinciyle yürütülecek çalışmaların etkinliğini sağlayacak sağlam bir ekibe sahip olmak da işleri kolaylaştıracaktır. Aynı şekilde kurum yönetici ve firma sahiplerinin marka oluşturma sürecinin bizzat içinde bulunmaları gerekmektedir.
Ülkemizin geleceğin ekonomisinde söz sahibi olması gücünü arttırabilmesi ancak girişimci ve sanayicilerimizin güçlü yapılar kurması ile mümkün olacaktır. Bu yapıların temel taşlarından birisi de markaların ruhunu bulmaktan geçmektedir. Marka haklarının korunabilmesi adına marka tescil işleminin yaptırılması bir zorunluluktur. Tescil işlemleri için ise markanın kullanılacağı ürün ve hizmetlerin belirlenmesi demek olan koruma kapsamı konusunda çok dikkatli olmak gerekmektedir. Marka koruma kapsamının belirlenmesi istikrarlı ekonomilerde çok da zor olmamaktadır. Fakat ülkemizin gelişen ve büyüyen pazarlarında çeşitli ürün ve hizmetlerle yer almak isteyen firmaların, iyi bir ekip kurarak pazarlama planlarını yapması doğru olacaktır.
Sadece art niyetli kişilerin kullanmasına engel olabilmek amacıyla firmaların hiçbir zaman girmeyecekleri alanlar için de marka tescili yaptırdıkları görülmektedir. Fakat gereksiz oluşturulan ve faaliyet gösterilmeyecek markanın kullanılmayacağı koruma alanlarının ileride sorun teşkil edebileceğinin bilincinde olunması firmaların geleceği açısından önem arz etmektedir.
Güzel günler dileklerimle,
Özellikle son yıllarda fazlasıyla dikkat çeken markalaşma süreci ne yazık ki sanıldığı kadar kolay olmamaktadır. Tescili planlanan markanın yurt içi ve yurtdışındaki durumu hakkında derinlemesine bir araştırma yapılmadan tescil prosedürünün hemen başlatılmak istenmesi ya da markanın ürün, müşteri ve pazarlama planı açısından hedeflerinin belirlenmemiş olması markalaşma amacıyla işe koyulan firmaların çeşitli olumsuzluklarla karşılaşmalarına neden olmaktadır. Bunun sonucunda da markalaşma ruhundan uzak kalmak kaçınılmaz bir son olarak görülmektedir.
Kurumların marka oluştururken tanıtım ve reklam boyutunun dışında işin hukuki boyutunu da göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Yani hukuki ve ekonomik boyutun bir arada değerlendirilmesi, firmaların istediği sonuca ulaşmalarında fazlasıyla etkili olacaktır. Markalaşma sürecinin tanıtılması anlamında zaman kayıplarının önüne geçebilmek adına bir yol haritası belirlemek firmalara büyük kolaylık sağlayacağı gibi sosyal sorumluluk bilinciyle yürütülecek çalışmaların etkinliğini sağlayacak sağlam bir ekibe sahip olmak da işleri kolaylaştıracaktır. Aynı şekilde kurum yönetici ve firma sahiplerinin marka oluşturma sürecinin bizzat içinde bulunmaları gerekmektedir.
Ülkemizin geleceğin ekonomisinde söz sahibi olması gücünü arttırabilmesi ancak girişimci ve sanayicilerimizin güçlü yapılar kurması ile mümkün olacaktır. Bu yapıların temel taşlarından birisi de markaların ruhunu bulmaktan geçmektedir. Marka haklarının korunabilmesi adına marka tescil işleminin yaptırılması bir zorunluluktur. Tescil işlemleri için ise markanın kullanılacağı ürün ve hizmetlerin belirlenmesi demek olan koruma kapsamı konusunda çok dikkatli olmak gerekmektedir. Marka koruma kapsamının belirlenmesi istikrarlı ekonomilerde çok da zor olmamaktadır. Fakat ülkemizin gelişen ve büyüyen pazarlarında çeşitli ürün ve hizmetlerle yer almak isteyen firmaların, iyi bir ekip kurarak pazarlama planlarını yapması doğru olacaktır.
Sadece art niyetli kişilerin kullanmasına engel olabilmek amacıyla firmaların hiçbir zaman girmeyecekleri alanlar için de marka tescili yaptırdıkları görülmektedir. Fakat gereksiz oluşturulan ve faaliyet gösterilmeyecek markanın kullanılmayacağı koruma alanlarının ileride sorun teşkil edebileceğinin bilincinde olunması firmaların geleceği açısından önem arz etmektedir.
Güzel günler dileklerimle,
Facebook Yorum
Yorum Yazın