Dr. Yasin Duran

Dr. Yasin Duran

Mail: yduran@teknikelektrik.com

MAFYA EDASI İLE AĞLAYAN İSTANBUL KULÜPLERİ

Türkiye süper ligi 2020-21 sezonu son kulvara girmişken yine İstanbul’un 3’lü mafyası her türlü aymazlıkla ligin gidişatını kendi lehlerine çevirmek için tüm gayretini sarf ediyor. Bu utanmaz, arlanmaz, ahlak dışı yöntemlere başvuran İstanbul mafya edalı takımları ağlayarak, sızlayarak, yalan dolanla haksız penaltı, ofsayt vs. düdüklerle Anadolu takımlarının emeklerini gasp ederek yine şampiyon olmanın peşindeler. Ve bunu elbette birisi elde edecek. Geçmişte olduğu gibi bugün de TFF, MHK ve hakem denen yetersiz, aynı zamanda art niyetli şahıslar ligimizin daha doğrusu Türk futbolunun mahvedecekler, yeni bir rezalete daha imza atacaklar. Bu 3 mafya bozuntusu edalı kulüp her kayıpta lehlerine verilen onlarca kararı görmeyip aleyhlerine verilmiş küçücük hataları dağ gibi göstererek ağlamaya, sızlamaya başlıyorlar. Her ağlayıp sızladıklarında ertesi haftalarda lehlerine elenen, bilerek hatalar yapılmakta böylece yarış içinde kalmaktalar. Ancak bu sene işin boyutu iyice değişti. Önceki yıllarda bir yâda iki İstanbul mafya edalı takımı yarış içinde kaldığından rezillik birazcık az oluyordu ancak bu yıl 3 büyük mafya organizasyonunda yarış içinde hakem denilen yetersiziler tarafından tutulduğundan önümüzdeki haftalarda daha ne rezillikler olacak göreceğiz… 

Türk futbolunun ilerlemesinin önündeki en büyük engel bu 3 mafya edalı kulübü ve bunların yukarılarda kalmasına çanak tutan federasyon yönetimleridir. Çünkü bütün organizasyon bu 3 mafya edalı kulübünün ve taraftarlarının memnuniyetini sağlamak adına yapılıyor, hakemler ve TFF tarafından alenen kollanıyorlar, artık perde arkasında aralarında ne tür ters ilişkiler oluyor biz göremiyoruz. Misal 14 yabancı ile oynanan ligimizde devre arasında bu kulüplere kıyak sağlamak için 16 yabancı hakkı tanınması açıklanamaz, yok efendim neymiş Corona salgını varmış oyuncu yetersizliği olmasın mış, mış, mış, hikâye anlatmayın ulan. Madem oyuncu sayısını artırmak isteniyor yerli genç oyuncu sayısı artırılsın, alt yapıdan daha fazla oyuncu katsınlar takımlarına. Bu yönetici bozuntuları 10-15-20 oyuncu transfer edip kulüplerin borcunu ödenmeyecek duruma getirdiler, ulan neden kendi şirketlerinizde böyle zarar etmiyorsunuz da kulüplerde hep zarar hep zarar. Sonra da efendim para toplama kampanyası ile asgari ücretli taraftarlardan para dileniyor hatta şampiyon olacağız süsü ile düpedüz taraftarları dolandırıyorsunuz. Bu kadar transfere rağmen, hakemlerin kayırmasına rağmen başarı gelmeyince ağlamalar, sızlamalar ve teknik direktörü görevden almaya kalkmalar… Ulan o teknik direktörü ben mi getirdim, siz getirdiniz, sorumlusu da sizsiniz. İstifa etmesi gerekende sizsiniz. Yeni teknik direktör, yeni futbolcular, yeni rezilliklerle bu işi götürüyorsunuz.  Önümüzdeki haftalarda bu İstanbul mafya edalı kulüplerinin baskısı ile zaten yersiz olan hakemlerden, o kadar rezil hatalar, takım kayırmalar izleyeceğiz ki futboldan utanacağız, demedi demeyin. 

Neyse bu kadar rezilliklerden bahsettikten sonra biraz da Trabzonspor’umuzdan bahsedelim.  Sezona çok kötü başlayan, futbolcu kalitesi çok düşük olan takımımız Abdullah hocanın gelmesi ile takım hüviyetine bürünmüş, dirençli bir takım oldu. Devre arasında Berat, Bakasetas ve Yunus Mallı’nın gelmesi ile iyi bir takım olduk ve ligde 4. Sıraya kadar yükseldik. Bundan sonrada acaba daha yukarısı olabilir mi diye umutlandık. Fener, Alanyaspor,  Erzurumspor maçlarında maalesef rakiplerin daha iyi oyunu karşısında 8 puan kaybedince şampiyonluk hayalleri suya düştü. Bunun üzerine yerel medya hocaya ve takıma veryansın etmeye başladı. Haklılar mı? Hayır, kesinlikle haksızlar, kısıtlı bütçe ve buna bağlı olarak kısıtlı kadro ile ve hakemlerin bile isteye yaptığı hatalara rağmen takım buradaysa öncelikle Abdullah hocayı ardından oyuncuları alkışlamak gerekir. Ya anlamadınız mı bu TFF, MHK ve hakemler Trabzonspor’u şampiyon yapmazlar, anlara rağmen şampiyon olabilir miyiz? Buna da hayır çünkü onlar kadar Trabzon yerel medyası ve maalesef Trabzon taraftarı da takıma zarar vermekte üstün çaba harcıyorlar, bu kafa değişmedikten sonra sen İstanbul’u destekleyen TFF, MHK ve hakemlerle başa çıkamazsın. Gelelim takımın eksiklerine Sağ ve sol beklerin hücuma katkısı sıfır, muhakkak takviye yapılması gerekiyor. Abdülkadir ve Trondsen döndükten sonra takıma katkıları olabilecek yetenekli oyuncular ancak bunlar gelecek sezona katkı sağlarlar. İyi bir santrfor da gerekiyor. Malatyaspor’lu Tetteh, Chebakhe hem bütçeyi zorlamaz hem de çok katkı sağlarlar. Bu yıl ise artık önce 3. Sıraya yükselmek, olabilirse de 2. Sırayı hedeflemek gerekiyor. Yerel medya ve taraftar izin verirse takım bunu başarabilir. Son düzlükte Abdullah hoca gelecek sezonun takımını ve oyununu oturtmaya çalışacak, inşallah başarıda seneye dik oynayan, baskın hücum futbolu oynayan takım izleriz.
 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar