Kur’an’a Göre Müşrik miyiz?

Her zaman deriz ya, Kur’an bizim ölçütümüzdür diye! Evet, madem Kur’an bizim için bir ölçüt ve mikyas ise haydi bir deneme yapalım. Bu ölçütü kullanıp bizim din diye zannettiğimiz algımızı sorgulayalım. Atalarımızdan gelen din bilgimizi bu ölçüte vuralım. Vuralım ki yanlışsak düzeltelim. Doğruysak ta Rabbimize şükrü senalar edelim. Bunu yaparken korkmayalım. Çünkü bizim için bir fırsat olacaktır. Öldükten sonra bu fırsat verilmeyecek ve yanlışsak ta bize düzeltme imkânı verilmeyecektir.

 

Kur’an’ın sadece ölülere okunduğu bir ortamdan çıkarıp hayatımızı tasarımlayan bir mekanizmaya dönüştürmenin denemesini yapalım… Bu kısacık bir araştırma olup Kur’an ile hemhal olmanın vesilesi olmasını dileyerek kendimizi ufak bir testten geçirelim. Konumuz şirk olsun. Kur’an, şirk koşanların özelliklerini birçok ayette sayarken, bizlerin de bu özellikleri taşıyıp taşımadığımızı kontrol edelim istedik.  Haydi bismillah…   

 

MÜŞRİKLER; Ortak koşup Allah’ın berisinden veli edindikleri zatlara veya yazdıkları kitaplarına uyarlar! Oysa sadece Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) tabi olmalıdırlar… (Araf: 2-3)

 

MÜŞRİKLER; Allah ile kendi aralarında aracı, vesile olduğuna inandıkları için Allah’a yaklaştırsınlar diye onlara kulluk ederler! Oysa halis (şirk siz) din sadece Allah’a hasredilerek ve bir tek kendisine kulluk edilerek elde yapılır… (Zümer: 3)

 

MÜŞRİKLER; Başkalarına da kulluk edip, Allah’ı gereği gibi tanımazlar! Oysa ibadet bilinci ile her şeyin yaratıcısına dönüp ve şükretmelidirler (Zümer: 66-67)

 

MÜŞRİKLER; Delile dayanmazlar! Oysa Allah’ın dininden konuştukları vakit zan içermeyen (ancak vahiy gibi) bir delile dayanmak zorundalar… (Yunus: 36, Al-i İmran: 151, Fatır: 40)

 

MÜŞRİKLER; Atalarının yolunu körü körüne taklit ederler! Oysa atalarının söylediklerini Kur’an’ın ölçütüne göre süzmelerini ve ondan sonra almaları gerekmektedir… (Saffat: 69-71, Bakara: 170, Ahzab: 64-68, Yusuf: 40)


MÜŞRİKLER; Ne yapacaklarını bilmeyen şaşkın kimseler gibi olup altı doldurulamayan manasız sözler söyler ve isimler takarlar! Oysa dinden konuşulduğunda ayağı yere basan ve delilli sözler söylenmesi ve Allah’ın isimlendirmediği hiçbir şeyi dikkate almamaları gerekir… (Hac: 31, Rad: 33)

 

MÜŞRİKLER; Âlimlerini ve din adamlarını Rabler (kanun koyucu) olarak benimserler! Oysa tek rab ve tek ilah olup dini kurallarının tamamını yüce Allah belirler, kuralını işletmeleri gerek…  (Tevbe: 31)

 

MÜŞRİKLER; İlah edindikleri (evliya veya ruhların) insanları çarpacağına inanırlar! Oysa kim Allah’a dayanır ve ona tutunursa bütün dünya bir araya gelse ona zarar veremeyecek olmasını bilirler… (Hud: 54)

 

MÜŞRİKLER; Kendilerine fayda vermeyecek ölmüş kimselere dua eder, himmet ister ve kulluk ederler! Oysaki duaları işiten ve kabul edicinin sadece Allah olduğunu, kulluğun ona yapılması gerektiğini hatırlatmak gerek… (Nisa: 36, Yusuf: 40, Maide: 76, Ahkaf: 5, Cin: 18, 20, Yunus: 106 vb.)

 

MÜŞRİKLER; Allah’ın şirk konusunda (yatırlardan isteme gibi…) delil indirmediği ve bunları yapıp ta Allah’a ortak koşanların kalplerinde korku olacak! Oysa korkulacak olan tek merci ve uğrunda canlar feda edilebilecek tek makamın Allah olduğunun bilinmesi gerek…  (Al-i İmran: 151)

MÜŞRİKLER; Tek Allah’a ve kitabına çağrıldıkları zaman o’na güvenmezler. Ama yanına başka adamlar veya kitaplarla ortak koşulunca güvenirler! Oysa bir mümin Allah’ın indirdiklerinin yanında veya paralelinde başka kitaba gerek olmadan dinde kaynak olacak tek Kur’an’a güvenmeleri gerek… (Mü’min: 12)

 

MÜŞRİKLER; Allah’tan başkalarına da teslim olurlar! Oysa teslim Allah’a olunması gerekir ki kendisine Müslüman denilsin… (En’am: 163, Al-i İmran: 64, 79)

 

MÜŞRİKLER; Allah’tan başkasının da gaybı bile bileceğini iddia ederler! Oysa peygamber bile gaybı bilmediğini ve Allah’tan başka hiç kimse de bilemeyeceğinin bilinmesi gerekir…  (Enam: 50-51 Kehf: 26, Cin: 26)

 

MÜŞRİKLER; Allah’a karşı kurtarıcı, şefaatçiler edinirler! Oysa bizzat peygamberin bile torpil, şefaat etmeyeceğine dair cenabı Allah’ın söylediğini okumak ve tefekkür etmek lazım ki kaldı ki başka hiçbir insanın şefaat edemeyeceğini bilip böyle bir beklentiye girilmemesi gerek…   (En’am: 50-51, 94 Bakara: 254, 48 İbrahim:31 Lukman: 33)


MÜŞRİKLER; Dinde kanunlar koyan ortaklar edinirler! Oysa dinde kanun koyucu olan bir tek Allah olduğunun bilinmesi gerekir. (Şura: 21 Enam:114)

 

MÜŞRİKLER; Dinlerini fırka fırka yaparlar ve her bir fırka kendi görüşleri ile öğünürler! Oysa Allah’ın indirdiği kitap tek ve Müslüman olarak tek bir ümmet olmak gerektiğinin bilinmesi gerektiğini bilmemiz, gruplara, cemaatlere veya mezheplere bölünmemeye ve bunlarla övünülmemesinin bilinmesi gerekir…  (Rum: 31-32, Mü’minun: 53)

 

MÜŞRİKLER; Dini ayakta tutmazlar ve onda ihtilaf ederler! Oysa din denilen şey; dünyada izlenilen davranışların ahirette karşılığının olacağının ve hesabının sorulacağını bilinmesiyle birlikte bütün peygamberlere vahyedilenin aynı din olduğunun böylelikle bu dinin ayakta kaim tutulması ve bunda ihtilaf edilmemesinin bilinmesi gerek… (Şura: 13)

 

MÜŞRİKLER; Şeytan onlara nüfuz eder, onlar da şeytanı veli edinirler! Oysa şeytanı sadece ontolojik bir varlık olarak görmeyip Allah’ın yolundan saptırtacak tüm cin ve insan şeytanlardan korunmasını bilecek ve onların sultasından kendini kurtarmasını bilmesi gerek…  (Nahl: 100)

 

MÜŞRİKLER; Allah’a tümüyle yönelmezler! Oysa bir mümin ömrünün sonuna kadar sadece Allah’a yönelir, ondan meded ister ve sadece ona ibadet edeceğini bilmesi gerek… (En’am: 79, 161, Fussilet: 6, Yunus: 105)


MÜŞRİKLER; Allah’ın berisinden kutsadıkları nesne veya aracılarını o’na denk tutarak severler! Oysa hiç bir şey Allah’a denk tutulamaz ve onun gibi kutsanıp sevilmemesi gerektiğini bilmesi gerek…(Bakara: 165)


MÜŞRİKLER; Allah’la beraber ortak koştuklarına da paylar ayırırlar. Allah’a ayırdıklarını ortaklarına verirler; ama ortaklar için ayırdıklarını Allah’a tahsis etmezler! Oysa ortak koştukları kimselerin gözüne girmek için yaptıkları bu işlemin tam tersini yapmaları gerektiğini bilmeleri gerekir… (En’am: 136)

 

MÜŞRİKLER; Allah’ın ayetlerinden yüz çevirirler, ayetlere uymazlar! Oysa ayetler bize okunduğunda ayetin her dediğine pür dikkat kesilip Allah’ın Kur’an’da bize dediği her hükmü baş tacı edip Hâkim olarak Allah’ı görmemiz gerek… (Kasas: 87-88, Mü’min: 69)

 

Evet, sevgili okur; şirk Allah’ın katında affedilemeyecek günahlardan olup ebedi olarak cehenneme girme sebebidir. Şirk haricinde geri kalan günahların affedile bilinme olasılığı varken şirkin maalesef yoktur. Onun için bize gönderilen bu Kur’an’dan hesaba çekileceğimiz hatırlatarak din algımızdaki şirkleri temizlemek için ölçüt olarak aldığımız kitabı okumak, anlamak, bilmek ve yaşamak gerekir. Yukarıda yaptığımız gibi bir çalışmayı daha değişik konularda da yapıla bilineceğini, yapılması gerektiğini tembihleyerek, Kur’an’ı bir hayat kaynağı görmek ve yaşamak için inançlarımızı sağlamlaştırma adına başka çalışmalarında yapılması lazım. Her nefis kendinden sorumludur. Ve herkesin sorumlu olacağı kitap bu Kur’an’dır. O halde sorular sizden, cevapları ise Kur’an’ı kerimden olsun. 

Hayırlı sınavlar olsun…