Nazan ALPTEKİN

Nazan ALPTEKİN

Mail: nznalptekin@gmail.com

KIRLANGIÇ HİKAYESİ

Günlerden bir gün Kırlangıcın biri bir adama âşık olmuş. Ve adamın penceresinin önüne konup adama söyle demiş;

Ben seni çok seviyorum lütfen pencereyi açıp beni içeri alda birlikte yaşayalım.

Adam:

Olmaz alamam... Sen bir kuşsun hiç bir kuş adama âşık olur mu? demiş.

Kırlangıç tekrar;

Lütfen pencereyi açıp beni içeri al birlikte yaşarız. Hem ben sana dost ve arkadaş olurum canında sıkılmaz birlikte yaşar gideriz demiş.

Adam yine;


Olmaz alamam... Git başımdan, diye cevap vermiş.

Üçüncü ve son defa kuş adamın penceresinin önüne konup adama tekrar şöyle demiş;

Lütfen beni içeri al. Artık soğuklarda başladı, dışarıda kalamam. Biliyorsun ben sıcak havalarda yasayabilirim sadece beni içeri almazsan başka sıcak ülkelere gitmek zorunda kalırım. Lütfen beni içeri alda burada kalayım. Birlikte yemek yer omuzuna konar seni neşelendirir sana yarenlik ederim. Hem sen de benim gibi yalnızsın, der... 

Adam ona;

Git derhal başımdan! Ben yalnız kalırım demiş ve kuşu kovmuş...

Kırlangıç da bu cevap üzerine üzüntülü bir şekilde uçmuş ve uzaklara gitmiş.

Adam kırlangıç uzaklara gittikten sonra düşünmüş ve kendi kendine 


“Ben ne aptal, ne kadar akılsız bir adamım, niye kırlangıçla birlikte kalmayı kabul etmedim? Ne güzel birlikte kalırdık demiş ve çok pişman olmuş, pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş. Kendi kendine nasıl olsa sıcaklar başlayınca kırlangıcım yine gelir bende onu içeri alır birlikte mutlu bir hayat sürerim, demiş. Ve penceresini sonuna kadar açıp beklemeye başlamış. Yazın gelmesiyle kırlangıçlar gelmeye başlamış. Ama onun kırlangıcı gelmemiş. Yazın sonuna kadar hiç penceresini kapatmadan pencerenin başında beklemiş ama boşuna... Kırlangıç yokmuş. Gelen kırlangıçlara sormuş ama onun kırlangıcını gören olmamış. Sonunda bir bilge kişiye halini danışmak ve ondan bilgi almak için gitmiş.

Bilge kişiye olayı anlattıktan sonra bilge kişi ona söyle demiş;

Kırlangıçların ömrü 6 aydır.


Çok güzel bir hikâye, değil mi? Ama bu hikâyeyi sizlere aktarırken amacım kıssadan hisse vermek değil. 

Şu günlerde gökyüzünde görsel şölen gibi uçan kırlangıçları görmüşsünüzdür. Akşamüzeri olduğunda seyretmeye doyamayız. Sanat eseri gibi muhteşem yuva yaparlar ve uçarlar… Bunun dışında haklarında başka ne bilirsiniz? İşte geçen akşamüzeri biz de eşimle seyrederken bu soru geldi aklımıza. Ufak bir araştırma yaptık. Hemen sizlerle de paylaşmak istedim. Ola ki bir gün onları görürseniz siz de yanınızdakilere bu bilgiyi anlatırsınız belki.


Kırlangıçlar çok uçarlar. Ayakları zayıf olduklarından dolayı fazla yürüyüp zıplayamazlar. Havada kalma süresi ortalama 8 saattir. 8 saat hiç durmadan uçabilirler. Yere fazla inmediklerinden dolayı da havadaki sinek ve böceklerle beslenirler. Ot ile beslenmezler, yavruları için de havada yakaladıkları sinek ve böcekleri yem olarak götürürler. Yerde sadece su ve çamur ihtiyaçlarını karşılayıp tekrar havalanırlar. 6 ayda bir senede iki defa yumurtaları olur. Yaşadıkları 6 ay boyunca ilk geldiklerinde sağlam bir yuva yaparlar. Yaptıkları yuvalarda yumurtlarlar ve kuluçkadan sonra yavrularını büyütüp göçe hazırlanırlar. Kırlangıçların dişisi öldüğünde erkek kırlangıç diğer hayvanlar gibi değil, bir müddet hayata küser. Başka bir dişi kendisine hemen bulmaz. 


Sıcakların olduğu tüm ülkelerde yaşarlar. Göçebe hayatı yaşayan kırlangıçlar, Türkiye’ye bahar aylarından itibaren göç ederler ve sıcaklar bitene kadar 6 ay gibi bir süre yaşadıktan sonra başka sıcak ülkelere giderler. Türkiye’ye geri geldiklerinde önceki seneden kalma yuvalarında kırık döküğü varsa tamir ederler, eğer sağlamsa 6 ay boyunca o yuvalarda yeniden yaşarlar. Ve hikâyede söylendiği gibi 6 ay değil, 10 ile 12 yıl gibi bir süre hayatta kalırlar. 


Göç mevsimi hüzün mevsimi sonbaharın başlangıcı gibi gözükse de bence öbür sefer gelecekleri dönemin başlangıcı. Ve sizlere tavsiyem onları her gördüğünüzde uçmalarından zevk alarak seyredin. Aşk’ınız daim, kötülükler ve telaşlar sizden uzak olsun da işleriniz rast gelsin...


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar