KİM KİMİ KUŞATIYOR – KİM VESAYET ALTINDA BİZ DE ANLAYAMADIK?

Haftalardır, hatta aylardır benzer tartışmalar içersindeyiz. Bir kuşatma ve yandaş yargı meselesidir tutturulmuş gidiyor. Bir taraf basın ve yargı mensubu hükümeti ve bir kısım medyayı yandaş olmakla suçluyor. Diğer taraftan hükümet ve diğer basın; Kartel diye adlandırdığı medyayı ve bir kısım üst yargıyı, hükümeti çalıştırmamakla suçluyor. Acaba kim haklı. Kim kimi vesayet veya baskı altına almaya çalışıyor. Bunlar basında, medyada sıkça konuşuluyor. İki tarafta hararetli açıklamalarda bulunuyor. Bilhassa Sayın Başbakan çok açık örneklerle geçen TUSKON da yaptığı konuşmada anlattı. Ben sadece belki daha rahat konuyu açıklamak adına ve katkı niyetiyle yakın tarihimizden iki örnek vermek istiyorum.

Şimdi son zamanlarda gerek muhalefet gerekse üst yargı iktidarı kendine yandaş bir yargı oluşturmak çabası içerisinde olduğunu belirtiyorlar. Hatta Ana Muhalefet Partimiz’in lideri Sayın Deniz Baykal daha da ileri giderek iktidarın yandaş savcı aradığını iddia etti. Bu iddialar çok vahim iddialar; benim burada anlamadığım konu, yargı ve mensupları eskiden başka bir vesayette idilerdi de şimdi bu vesayet el mi değiştirilmek isteniyor. Yoksa yargı bu güne kadar taraftı da normale mi dönüyor.

Mesela 8 Ocak 1998 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından açıklanan Refah Partisini kapatma kararı tarafsızca alınmış bir karar mıdır? Yoksa yandaş ya da vesayet altında mı alınmıştır? Yine 2001’de kapatılan Fazilet Partisi’nin kapatılma kararını acaba alırken tarafsızca, hakça-hukukça mı alınmıştı? Yoksa vesayet ve yanlılık içindemi bu karar alınmıştı?

Ya da Ak Parti’yi kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcımız Sayın Abdurrahman Yalçınkaya acaba bağımsız hukuk gereğimi bu müracaatı yapmıştır? Yoksa bir yerlerin baskısı ile mi?

Eğer muhalefet ve bir kısım medya Ergenekon davasının zorlama sonucu ve yönlendirme ile yapıldığını söylüyorsa bu Türkiye’de yargının kısmen de olsa vesayet veya baskı altında olduğunu işaret eder. O zaman halkın kurduğu partileri (MNP – MSP – RP - FP) de baskı altında mı kapatılmıştı? Onları kapatan yargı kimin yandaşı idi? Ben bu soruları sorarark yazımı bitiriyorum.