Nurgül YILDIRIM

Nurgül YILDIRIM

Mail: yazarlar24@teknikelektrik.com

Kelebek Etkisi

Kelebek Etkisi

Kelebek etkisi en çok merak edilen ve araştırılan konulardan biridir. Bu ilginç tanım birbiri ardına etkiye maruz olan bir dizi reaksiyon olarak söylenebilir. Herhangi bir noktadan önemi olmayan çok küçük bir etkinin çok daha büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurması olarak bilinir. Her ne kadar fantastik bir olay olarak görünse dahi gerçeklik payı olduğunu söylemek mümkündür. Bazıları için ise böyle bir durumun yaşanması mümkün değildir.

Başka bir deyişle önemsiz gibi gözüken bazı olayların, karmaşık sistemler üzerinde doğrusal olmayan etkileri vardır. Örneğin, Hindistan’da bir kelebek kanat çırptığında, hava basıncındaki bu küçük değişiklik sonunda Iowa’da bir kasırgaya neden olabilir. Başka bir örnek verecek olursak herhangi bir etki veya sebep üzerinden Amazon ormanlarındaki bir kelebeğin kanat çırpması, ABD’de fırtına koparabilecek bir sonuç doğurabilir. Yani birbirini etkilemesi ve tetiklemesi ile beraber kelebeğin kanat çırpması üzerinden bir domino taşı gibi devrilen bağlantılar sonunda fırtına ortaya çıkabilecek bir kaos yaratabilir.

Kelebek Etkisi efektini kendi başınıza da görebilirsiniz. Çok basit bir yolu var; bilardo oynamak! İlk atışta (mola ile) ne kadar tutarlı olursanız olun, beyaz topa vurduğunuz hız ve açıdaki en küçük farklılık, bilardo paketi her seferinde çılgınca farklı yönlerde dağılmasına neden olur. Bu da Kelebek Etkisine verilen en yaygın örneklerden birisidir.

Kelebek etkisi fikri ile bir çok kişinin ilk tanışması 2004 yapımı Ashton Kutcher ve Amy Smart’ın oynadığı aynı adı taşıyan film ile olmuştur. Bahsi geçen filmde Kutcher’ın karakteri, zamanda geriye çocukluğuna gitmenin bir yolunu bulur. Bu yolculuğa çıktığı her seferinde, küçük şeyleri farklı şekilde yapar. Ancak bu küçük değişiklikler, ileri yaşamı üzerinde büyük etkilere neden olur. Film aslında çok daha eski bir konsepte bir anlamda yeni bir yaklaşım getirmiştir.

Kelebek Etkisini Neden Yanlış Anladık? 
“Kelebek etkisi” terimi 1960’larda Mit’de meteoroloji profesörü olan ve hava durumu modellerini inceleyen Edward Lorenz tarafından ortaya atıldı. O zamanlarda hava durumu istatistikçileri, benzer koşullardaki geçmiş kayıtlara bakarak gelecekteki hava durumunu tahmin edebilmenin mümkün olduğunu düşünüyorlardı. Ancak Lorenz’in bu konuda şüpheleri vardı. Normalde çeşitli hava simülasyonlarını test etmek için bir bilgisayar programı çalıştırıyordu. 

Bir gün programda bir değişkeni .506127’den .506’ya yuvarlamanın simülasyonundaki iki aylık hava tahminlerini önemli ölçüde değiştirdiğini keşfetti. Sonuçta anladığı şey uzun vadeli hava tahminlerin neredeyse imkansız olduğuydu. Çünkü insanlar büyük ölçüde doğanın inanılmaz karmaşıklığını ölçme yeteneğine sahip değillerdi.

Evet gerçekten, başlangıçtaki küçük değişiklikler büyük sonuçlara neden olur. Ancak bu sonuçları izlemek mümkün değildir. Kelebek etkisini yanlış anladığımız yer burasıdır. Lorenz, çalışmalarını 1963 tarihli “Deterministic Nonperiodic Flow ” başlıklı makalesinde kamuoyuna tanıttığı. Ancak bunu “başlangıç koşullarına duyarlı bağımlılık” olarak adlandırdı. Kelebek etkisi ifadesini ise daha sonraki konuşmalarında kullandı.

Kelebek Etkisi ve Kaos Teorisi
Başlarda Lorenz’in çalışması yeterince ilgi çekmedi. Ancak ilerleyen zamanda diğer bilim insanları onun keşfinin önemini anladılar. Bu da nihayetinde, kaos teorisi  olarak bilinen bir matematik dalının doğmasına neden oldu. Aslında hava durumu sadece bir örnektir. Her gün kelebek etkisinin örneklerini görebilirsiniz. Bunun en iyi bir başka örneği de iklim değişikliğidir. İklim değişikliğinin günümüzde bazı türler üzerinde etkileri gözlemlenmeye başlanmıştır. Ancak uzun vadede dolaylı etkileri geri dönüşü olmayan sorunlara yol açacaktır. Küçük bir değişikliğin nasıl hızla birçok istenmeyen sonuca yol açabileceğini düşünmeye başladığımızda, endişe hissetmemiz doğaldır. Öyleyse, ileriye dönük zarar verme korkusu olmadan hayatımızda pek çok şeyi nasıl yapabiliriz? 

Dolaylı etkilerin daha iyi anlaşılması, bu etkileri azaltmaya çalışmanın muhtemelen en önemli adımlarından biridir. Daha basit bir şekilde, doğayı orijinal durumuna yakın tutmak gerçekten en önemli şeydir. Ekosistemler çok karmaşıktır ve tek bir türün kaybının algılanan bir etkisi olmayabilir, ancak tüm sistem üzerinde kademeli etkileri olabilir.

Ardından, kelebek etkisinin bireysel yaşamlarımıza nasıl etki edebileceğini düşünebiliriz. Gezegende yaklaşık 8 milyar insan varken, sadece bir kişi Dünya’nın gidişatında değişiklikler yapabilir mi? Cevabımız evet, satın aldığımız eşyalar, etkileşimde bulunduğumuz insanlar, söylediğimiz şeyler, her birinin toplumda basamaklı etkileri olabilir.

İşte tam da bu nedenle yapılması gereken bir kişiden ne fark eder ki düşüncesini ortadan kaldırmak ve eylemlerimizin etkisinin farkına varmaktır.

Sevgi ve mutlulukla kalın…
Kaynak: What Is the Butterfly Effect and How Do We Misunderstand It?
 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar