İSTİKRAR (9d. sayı)

Futbol takımının keyif vermeyen oyunu, ligin başından beri çok puan kaybetmesi, hoca tercihi, oyuncu tercihleri, giden hoca ve oyuncular… Hep bunlar konuşuldu. Sürekli eleştirdik. Bütün basın sadece bunu yaptı.

Haksız olduklarını düşünmüyorum. Söylenenlerin birçoğu doğruda. Eleştirmekte hakkımız tabi. Ancak bu durum bazı konularda yönetim kurulunun ve başkanın hakkı yeniyor gibi geliyor bana. Evet Zico’ nun gönderilmesini tartışalım. Evet Aurelio’ nun elde tutulamamasını tartışalım( Hiç tartışmadım ve gerekte görmüyorum). Evet Maldonado, Josico, Emre transferlerini tartışalım. Ama başkanın ve yönetim kurulunun emeklerine haksızlık etmeyelim. Yapılanlar ortada, bunları tekrar tekrar izah etmeye lüzum görmüyorum. Yapılmakta olan ve programda bulunan planların hiçbir tanesi yabana atılacak cinste şeyler değil.

Spor salonu, Avrupa’ da birçok spor kulübünün sahip olmak istediği, FIBA’ nın ve FIVB’ nin manevi anlamda büyük desteğini almış bir proje. Ki bu iş proje aşamasını çoktan aşmış ve ülkemizde yapılacak olan 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası için çok önemli bir yer tutan, o zamana yetiştirilmesi için uğraşılan bir kompleks olacaktır.

Stadın yanında bulunan Kenan Evren Lisesi’ nin yerine planlanan alış-veriş merkezi ve otoparkın yapılabilmesi için beklenen izinin gereklilikleri hala devam etmekte. Bu projenin gerçekleşmesi için Kayışdağı’ nda 4 tane okul yaptırılmakta.

Ankara Gölbaşı’ nda yapımı hala devam etmekte olan Fenerbahçe Kompleksi, hem kulübün aktif sporcuları hem de ziyaretçiler açısından oldukça önemli bir yer tutmakta. Gayrimenkul yatırımları hala devam ediyor. Bu saydıklarımız sadece çok göz önünde olan projelerden sadece bir kaçı. Henüz faaliyete geçmemiş daha nicesi bulunmakta.

İşte haksızlık etmeyelim derken bunlardan bahsediyordum. Ülke ve kulüp menfaatleri için bu kadar işi planlayan, bunca yatırımın altında imzaları bulunan, her daim her branşta Türkiye’ nin ve Fenerbahçe’ nin adını en iyi noktalara getirmek için uğraşan bir yönetim kurulundan bahsediyoruz.

Üzülmemin sebebi budur işte. İyi niyetinden zerre şüphe etmediğim, terlerin her damlasında Fenerbahçe Aşkı bulunan bu insanlar bizlerden sadece kendilerine destek beklemekte. Ben bu desteği hak ettiklerini düşünüyorum…

Ancak; bu desteği beklerken, tüm dünya da olduğu gibi bizim ülkemizde de en ön safta bulunan Futbol da elimizde bulunan bayrağı daha ileri götürmemize sebep olacak, kulüp yapısı, mali güç gibi sebepler haricinde sportif başarının da olması gerekiyor. Bunun mutlaka farkında olduklarını düşünüyorum…

Birde sayın başkanımız Aziz YILDIRIM ( Aynı soyadı paylaşmaktan GURUR duyuyorum ) için söylemem gereken bir söz var; Eleştiriyi kaldırmayı, o eleştirilerden kendine pay çıkarmayı ve buradan alınabilecek sonuçlarla da iyi ve güzeli yakalayabileceğini kendine itiraf etmelidir. Fikirlerinin doğru ve yanlış olduğunu tartışmıyorum ama başkanın da artık Fenerbahçe’ ye onun kadar sevdalı insanlarında olabileceğini ve bu insanlarında onun kadar olmasa bile Fenerbahçe’ ye faydalı olabileceğini anlaması lazım… Bizim için elbette ilk öncelik başkanın fikirleridir. Ancak başkanın bu fikirleri, birçok fikirler arasından derlemesinde ve neticesinde de uygulamasında fayda olabileceğini düşünenlerdenim.

Netice olarak Fenerbahçe Sevdalıları bu kulübe sayın Aziz YILDIRIM ve Yönetim Kurulu’ nun ne büyük faydalar sağladığını görmekte ve bilmektedir. Herkes hata yapabilir. Ancak erdemli kişi HATASINI KABUL EDEN BUNDAN VAZGEÇENDİR!!!

Yazımın başlığı istikrardı. Bu kelime yazımda hiç geçmedi ama her harfin içinde istikrar vardı aslında. Biz istikrardan yana olduğumuz için bunları söylüyoruz. Yoksa tribünde aleyhte bağırmak hem yönetimin hem de topçuların moralini bozmak çok kolay…

Dergi elinize ulaştığı vakitte Arsenal deplasmanı ve Kadıköy’ de ki 6alatasaray maçları neticelenmiş olacak. İnşallah bu maçlardan alnımızın akıyla çıkar, hem Şampiyonlar Ligi’ nde hem de lig de hak ettiğimiz ve bize yakışan yerlerde oluruz.

Allah yardımcınız olsun arkadaşlar…