Kadın ve erkek bir bütünün (nefsin) çiftleştirerek yaratılmış iki parçasıdır. Bu bakımdan insanlık hak ve değerleri açısından birbirlerine eşittirler. Yüce Yaratıcılarına karşı kul olmanın bütün sorumluluklarını (sevap ve günahları) ayni yükümlülükle paylaşırlar. İnsanlar doğuştan Cenâb-ı Allah'a değer olarak aynı mesafededir. Ancak yaptığı işler neticesinde değeri artar veya eksilir. Allah katında kadın veya erkek olsun en değerli insan, hangi cinsten olursa olsun ancak takva sıfatlarına sahip olandır. Ne kadın erkeğin hakimiyeti için yaratılmış ve ne de erkek kadının hakimiyeti için var edilmiştir. Onlar, sosyal hayatta birbirlerini tamamlamak için görevlendirilmişlerdir. Her iki cinsinde, yaratılıştan kaynaklanan farklılıkları ve üstünlükleri vardır. Bu farklılıklar, hukuk açısından birinin diğerine hükmetmesi demek değildir.
KADININ YARATILIŞI
“ Allah size kendi nefislerinizden (canlarınızdan) eşler yarattı. Eşlerinizden size oğullar ve torunlar oluşturdu...” Nahl suresi 16/72
“Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden, ikisinden de birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinize karşı gelmekten sakının...”
Nisa suresi 4/1
“Ey İnsanlar! Biz sizi, bir erkek ile bir dişiden yarattık... , Hiç şüphesiz Allah katında en değerliniz TAKVAca en ileri olanınızdır.” Hucurat suresi 49/13
Şu halde erek veya kadın; hangisi takva sıfatlarına daha çok sahipse, Allah katında o daha değerli ve üstün olur.
“Allah'ın sizi birbirinizden farklı kıldığı şeylere özlem çekmeyin. Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay olduğu gibi, kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay vardır. Allah'tan onun lütuf ve ihsanını isteyin...” Nisa suresi 4/32
Allah katında sorumluluklar da eşittirler.
“Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak barışa yönelik iş yaparsa, onu tertemiz bir hayat ile yaşatırız...” Nahl suresi 16/97
ERKEK VE KADIN EŞİTLİĞİ, KUR’AN KERİMİN HUKUKUNDA DA EŞİTMİDİRLER?
İslami Hukukta adalet, bir kimsenin mahkeme önünde eşit olmasını gerektirir. Yani bu kimselerin reşit olmuş, akıllı ve esir durumları haricinde milliyetine, rengine, yaşına, cinsiyetine, maddi ve manevi durumuna da bakılmaz. Eşit şekilde muamele görürler.
Kur'an'a göre bütün ilahî öğretiler son tahlilde İnsanlar arası ilişkilerde adaleti tesis etmeye yöneliktir. Adil olmayan bir ilişki ve tutum, tanım gereği Allah'ın rızasına ve İslam'a uygun değildir. Çünkü Allah her şeyden evvel, bir şeye hüküm verildiği zaman adaletle hükmedil
mesini ister. (Nahl; 90) Anlaşmazlığa düşen iki topluluk arasında (Hucurat; 9), insanlar arasında vuku bulacak anlaşmazlıkların giderilmesinde (Nisa; 58), her türlü borç, vade, alışveriş, ticaret ve şahitlikte (Bakara; 282), kadınlara karşı takınılacak tutumun belirlenmesinde (Nisa; 129) adalet, hukukun koruması ve hayata geçirilmesi için vazgeçilemez bir ilkedir.
Yasa koyucu yüce Allah’ın hukukunda kadın erkek eşit konumundalar. Zinanın had cezası (Nur:2-9) cana kıymanın had cezası (Maide:45) hırsızlık yapmanın had cezası (Maide;38) erkek ve kadına eşit olarak verilmişken, boşanma konusunda da eşit olmalarını gerektirir. Yaptığımız araştırmada boşanma konusunda erkek ve kadının eşit olmadığını gördük. Boşanma hakkının sadece erkekte olduğunu söyleyen bir çok düşünüre karşın, yinede ikna olamadık. Çünkü Allah adildir ve hukukunda da adil olmalıdır. Bu prensipten yola çıkarak bize indirilmiş olup korunmuş kitap olan Kur’anı Kerimden araştırdık. Gerçekten hayret verici güzelliklere şahit olduk. Bu durumu anlayabilmek için kadının erkeğini boşayabileceğini yine Kur’anı Kerimde gördük.
KADININ BOŞANMA HAKKININ OLDUĞUNA DAİR DELİLLER.
1.delil;
“Eğer bir kadın kocasının, kendisine kötü davranmasından yahut yüz çevirmesinden endişe ederse, uzlaşarak aralarını düzeltmelerinde ikisine de bir günah yoktur. Uzlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler ise kıskançlığa ve bencil tutkulara hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik eder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kadınlar arasında adaleti yerine getiremezsiniz. Öyle ise (birine) büsbütün gönül verip ötekini (kocası hem var, hem yok) askıda kalmış kadın gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.”
“Eğer ayrılırlarsa, Allah bol lütuf ve nimetiyle onların her birini zengin kılar (başkalarına muhtaç bırakmaz). Allah, lütfu geniş olandır. O, hüküm ve hikmet sahibidir.”
Nisa suresi 4/128,129,130
Bu ayetlerde kadınların endişelerinden ve erkeklerin adaleti sağlayamayacaklarından dolayı ayrılabileceklerini müşahede ediyoruz. Allah (c.c.) kadınların boşanabileceklerine dair en net ve en sarih biçimde bu ayetle öğüt vermiştir.
2.delil;
“O boşama iki defadır. Öyleyse marufa (Kur’an ölçüsü) göre tutmak ya da iyilikle salıvermek vardır. Tarafların Allah’ın belirlediği ölçüleri koruyamama endişeleri dışında kadınlara verdiklerinizden bir şeyi geri almanız, sizin için helâl olmaz. Eğer onlar Allah’ın belirlediği ölçüleri gözetmeyecekler diye endişe ederseniz, o zaman kadının (boşanmak için) bedel vermesinde ikisine de günah yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın bunları aşmayın. Allah’ın koyduğu sınırları kim aşarsa, onlar zalimlerin ta kendileridir.” Bakara suresi 2/229
Bu ayete bir misal verelim, mesela; çok yüklü mehir almış kadınların kocaları, kendilerini boşayacağı zaman yüklerle verilmiş mehirlerini geri almaları o kocalara helal olmaz. Bu yüzden maddi kayba uğrayacak koca eşini boşamayıp, sürekli onu taciz ediyor ve kışkırtıyor ki kadın kendisi iradesi ile kaçsın veya evi terk etmek zorunda kalsın. Kadın da işin iç yüzünü anlayınca buna dayanamayıp aldığı mehirin bir bölümünü ve tamamını fidye vererek ayrılmayı teklif edebilir. Anlaşma sağlandığı takdirde böyle bir boşanmada kadın, kocasının zulmünden fidye vererek ayrılmasında bir günah olmayacağını anlatan bu ayetle, kadının kocasını boşama hakkı olduğunu gösteren ciddi bir delildir.
3.delil;
Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiği zaman, onları, imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer siz de onların inanmış kadınlar olduklarını öğrenirseniz onları kâfirlere geri göndermeyin. Bunlar onlara helâl değildir. Onlar da bunlara helâl olmazlar. Onların (kocalarının) sarf ettiklerini (mehirleri) geri verin. Mehirlerini kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, sarf ettiğinizi isteyin. Onlar da sarf ettiklerini istesinler. Allah'ın hükmü budur. Aranızda O hükmeder. Allah bilendir, hikmet sahibidir.60/10
Bu ayette de “kadınlar hicret ettiği zaman” ifadesinden kadının, kocasının yanından çıkmak, maddi ve manevi olarak ayrılmak, terk etmek ve boşanmak maksadı ile evi terk etmek olduğunu görüyoruz. Bu eylemin Arapçadan karşılığı talaktır, yani kadın kocasından intilak/firak ettiği durumudur. Artık o kadınlar “mutallakat oldular.” Bu talak eyleminin Allah (c.c) tarafından onay verildiğini ve kabul edildiğini ayetin devamından öğreniyoruz. “Onların (kocalarının) sarf ettiklerini (mehirleri) geri verin.”
İşte bu ayetlerden kadının da boşanma hakkı olduğunu ve bu hakkın erkeklere denk bir şekilde verildiğini görebiliyoruz.
BOŞANMADA ERKEK VE KADININ EŞİTLİĞİNİ ANLATAN HÜKÜM AYETİ;
“O boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç kur’ beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helâl olmaz. Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almaya daha çok hak sahibidirler. Kadınlar, marufa göre erkeklere denk haklara sahiptir. Yalnız erkeklerin bir derece farkı vardır. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Allah yücedir, Hükmünde isabet edendir)” Bakara Suresi 2/228
Mevcut tefsirler kalın punto ile seçilen iki cümleyi sosyal, kültürel, mali ve kuvvet cihetinden ele almış ve erkek kadından güçlüdür, zengindir, maişeti o sağlar diyerek yorumlamışlar. Oysaki ayet boşanmadan bahseder. Ve boşanma ile ilgili hakların erkeğe de kadına da aynı hakların verdiğini, eşitlik ilkesini 1450 yıl önce insanlığa hediye edildiğini, yüce Allahtan verildiğine müşahede ediyoruz.
Kur’anı Kerimde anlatılan boşama çeşitleri ile alakalı erkeklere verilen ne varsa, erkekler hangi hak ve hukuka sahipse kadınlar da o haklara, misli ile yani her durumuna denk gelecek şekilde hakları ve hukukları olduğunu, apaçık bir şekilde anlatıyor. Bunları aşağıda maddeler halinde anlatmaya çalışalım…
BOŞANMA KONUSUNDA KADINLARIN ERKEKLER GİBİ DENK OLAN HAKLARI.
1-(Karısına yaklaşmamaya) İla yemini ile karısına küsen bir kocaya dört ay zaman tanınıyor. Geri dönmediği zaman boşanılıyor. (Bakara suresi 2/226) Erkeğine yaklaşmamaya yemin eden kadın ise, o da kocadan boşanılır.
2- Zihar yaparak karısına dönmeyen bir kimse nasıl boşanıyorsa, (Mücadele suresi 58/2-3) Kadın da erkeği babası gibi görüp zihar yapar ve dönmezse boşanır.
3- Bir erkek hanımını boşanma niyetiyle, evinden kovarak zulüm ile boşanmış oluyorsa, (Talak suresi 65/1) Kadın da erkeğini boşanma niyeti ile evinden kovarsa, kendisine zulmederek boşanmış olur.
4- Bir kadın evden boşanma niyeti ile kaçıp, kendine zulmederek boşanmış oluyorsa, (Talak suresi 65/1) Bir koca da boşanma niyeti ile evden kaçıp, kendine zulmederek boşanmış olur.
5- Bir kadın açık bir fuhuş yapması sonucu nasıl boşlanılabiliniyorsa, (Talak suresi 65/1) Bir koca da açık bir fuhuş yapması sonucu boşlanılabilinir.
6- Bir kadının kocası vefat ettiğinde nasıl boşanmış olunuyorsa, (Bakara suresi 2/234) Bir kocanın da kadını vefat ederse boşanmış olur.
7- Mümin bir kadın hicret maksadı ile kocasının evini terk ettiği anda nasıl boşanmış oluyorsa, (Mümtahine suresi 60/10) Bir mümin koca da hicret kastı ile evini terk edip hanımından ayrılıyorsa (hanımı onu beklemeye razı değilse) boşanırlar.
8- Bir koca nasıl hanımıyla iddet sürecini beraber bekleyerek boşanıyorsa, (Talak suresi 65/1) Bir kadın da boşanmak isterse kocasıyla iddet sürecini bekleyerek boşanmalıdır.
ERKELERİN KADINA GÖRE DERECE FARKI
Nasıl ki talakın nevileri varsa! Bulabildiğimiz her bir konu için erkeklerin, kadına göre bir derece farkları vardır.
1- Erkekler kadınlar gibi iddet sürecini beklemez.
2- Erkekler son talaklarından sonra hanımlarına tekrar dönmeleri için, kadınlar gibi bir başkası ile evlenmesi zorunluluğu yoktur.
3- Boşanma talebi kadınlardan gelse dahi nafaka erkeğe aittir.
4- Erkekler boşanmak için fidye vermez, çünkü mehir (infak) baştan verilmiştir.
Sevgili okur; Allah’ın adalet tecellisi Kur’anı Kerimde mükemmel bir şekilde işlenmiştir. Kadınlarımız ve mağdurlarımız kendi haklarını Kur’an da değil, asırlardır hep başka yerlerde aramışlardır. Sorunlarına çare bulamadıkları içindir ki İslam dünyası terörize olmuştur. Gelin Allah’ın ipine yani Kur’an-a sımsıkı sarılalım. Barış, huzur, sükunet, adalet ve selameti bulabileceğimiz indirilmiş olan kitabın sahibine yani yüce yaratıcıya yönelelim. Umulur ki bize acır ve merhamet eder.
“Ey insanlar! Şüphesiz size Rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apaçık bir nur (kur’an) indirdik. Allah'a inanıp ona sarılanları o, kendi rahmetine ve bolluğuna kavuşturacak ve onları dosdoğru yola iletecektir.”
Nisa suresi 4/174-175
Facebook Yorum
Yorum Yazın