Kuran’da melekler hakkında, Yahudilik ve Hıristiyanlığa göre, fazla bilgi bulunmamaktadır. Kuran’da üç büyük meleğin ismi geçmektedir, Cebrail, Mikail ve İsrafil, evet yanlış duymadınız, Azrail ismi asla geçmemektedir. Azrail ismiyle değil, Melekül-mevt (ölüm meleği) şeklinde geçmektedir. (Azrail ismi bize İsrailiyattan geçmiştir). Bunun dışında Kuran’da insanların günahlarını ve sevaplarını yazan (kiramen katibin), kıyamet günü sorgulayan(münker nekir) meleklerden de bahsetmektedir.
İslam kültüründe olmayan fakat tüm eski uygarlıklarda bahsi geçen, mitolojilerde anlatılan, İsrailiyat ve İncil’de bahsedilen bir konu vardır;
“Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler. İlahi varlıkların, insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi olduğu günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller(devler) vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi.” (Tevrat, Tanah, Yaratılış 6, 1-4)
Düşen Melekler konusunundan bahsedersek Masonların neden bu konuya önem verdiklerini daha iyi anlayabiliriz. İsrailiyat yazmalarına göre ise durum şundan ibarettir. Allah Adem’i yaratınca meleklerden bir tanesi (İslamiyet’e göre cinlerin ulularından biri, İblis) ademe secde etmiyor ve bulunduğu makamdan indiriliyor. Tevrat ve diğer kaynaklarda bu konudan şöyle bahseder. Şeytan, Adem ve eşini kandırıp cennetten kovulmalarını sağlıyor. Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başlıyorlar. İnsanlara yardım etmeleri için Allah, “Grigori” olarak adlandırılan melekleri görevlendiriyor. Bunlar zamanla insanlara hayran oluyorlar, onlar gibi yaşamak istiyorlar ve insanlarla ilişki kurup yeni tür insanların ortaya çıkmasını sağlıyorlar. Bunlara Nefilim(Nephilim) deniyor. Bunlar normal insanlara göre daha iri oldukları için dev olarak adlandırılıyorlar. Sümer, Asur, Babil, Mısır yazmalarında Nephilimlerden çokça bahsedilir, hatta bununla ilgili en geniş bilgiler Gılgamış destanında da yer almaktadır. Tabi ki melekler insanlara savaşmayı, büyü yapmayı, zinayı da öğretiyorlar, dolayısı ile insanlar arasında kötülük artıyor. Nuh’a kadar bir çok peygamber insanları uyarsa da insanlar azıtıyor, Grigorilere tapmaya başlıyorlar, nephilimlere tapmaya başlıyorlar vs. Bunun üzerine Allah, Nuh tufanını gerçekleştirerek insanoğlunu adeta yeniden dünyaya yerleştiriyor. Yeniden sıfırlama işlemi gerçekleştiriliyor. Bu yüzden Nuh Peygambere ikinci Adem atamız da diyebiliriz. . Peki şeytan kimdir? Halk genelinde şeytan tek bir varlık gibi algılansa da dinimizde şeytan deyimi İblisin yolunu takip ederek kötülük yapan tüm ifritlere verilen genel addır. O zaman şöyle diyelim, Adem’e secde etmeyen varlığın ismi İblis’tir. Hıristiyanlara göre bu varlığın adı Lucifer’dir. Lucifer’in kelime anlamı “ışık veren” manasındadır. Kabalaya göre Venüs’e bağlı olan Lucifer’in diğer adı “Baal” dır. Tarihte bazı milletlerin Baal’e taptıkları yani şeytana taptıkları bilinmektedir.
Şimdilerde gündemde olan ‘’Işık evleri” konusuna birde bu gözden bakalım. Ayrıca bir kesimin Türkiye’de sıklıkla kullandığı ‘ışıklar içinde yat’ tabirini artık farklı yorumlamalımıyız? Saffat suresine bir göz atalım:
“İlyas da elçilerdendi . Kavmine demişti ki: (Allah’ın azabından)
Korunmaz mısınız? Yaratanların
en güzeli, sizin Rabbiniz ve daha
önceki atalarınızın Rabbi Allah`ı bırakıp da Baal’e mi
yalvarıyorsunuz? (Saffat Suresi 123- 126 )
Bugün masonların da Baal’e(Lucifer’e) taptığı kabul edilmektedir. Belki insanlar binlerce yıldır. Düşen meleklerin ve tüm ifrit grubunun lideri olan Baal, İblis, Lucifer yada gerçek ismi neyse ona tapmaya devam ettiler ve ediyorlar. İsrailoğullarının Hz.Musa’nın kendilerini ilk yalnız bıraktıkları anda eski ilahlarına dönmeleri hep bu inancın sebebiyledir. Şeytana tapma büyü ve kabala ilmi haçlı seferleri sırasında bir vesile ile Tapınak Şovalyelerine geçti.
İşte günümüzde insanoğlunun içinde bulunduğu kaos ve sıkıntı bu sebebledir. Bizler şeytana tapanların mesela Türkiye’de Yezidiler gibi çok az bir topluluğun olduğunu biliyorduk. Ama değiller çok ciddi kalabalıklara ulaştılar ve her yerden saldırıyorlar.
İllüminati bunların merkez çatıları. Buradan dünyayı habis bir ur gibi sarmaktalar. İşte Eski Mısır’ın İblis Tanrılarından Osiris’in cinsel organını simgeleyen dikilitaşlar (bizde de Sultanahmet’de bir tane mevcuttur) dünyanın heryerine dağılmıştır. Eyfel kulesine bu gözle bir daha bakın. Mimarlarının ikiside masondur durumu arzetmektedirler.
Eskiden ithal arabaların dikiz aynalarında yazardı “objects in mirror are closer then thay appear“ türkçesi “cisimler ayna da göründüğünden daha yakındır. Yeter ki bakalım görmeme şansımız yok“
Memleketin siyasi çalkantılı günlerinde başka açıdan dünyaya bakalım dedim.
Hayırlı işler dileği ile Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Facebook Yorum
Yorum Yazın