İran İslam Cumhuriyeti Seçimleri ya da İran da ne oldu?

İran da geçen ay seçimlerden sonra adeta küçük kıyamet koptu. Normal ve demokratik bir şekilde hazırlıkları yapılan seçimlerde ne olmuştu da böyle seçimden sonra fırtınalar kopmuştu? Halbuki her şey ne kadar normal ve bahar havasında sürüyordu. Seçimler bir Cumartesi günü yapıldı ve sonuçlar açıklandı. Zaten favory olan Mahmud Ahmedinejad ezici bir üstünlükle kazanmıştı. %64’ e olan oy oranına karşılık Mir Hüseyin Musavi %32 oy almıştı. Bunda itiraz edecek bir durum mu vardı? Bir seçim de bu sonuçlarda iken hile olma ihtimali olabilirmiydi? Hadi diyelim ki oldu. Diyelim ki İran da herkes avanak ve bu hileyi yuttu. Doğru ya orada devlet yok basın yok muhalefet yok velhasıl demokrasi yok. Bizim medyamıza göre bu böyle ya!!! Pekiyi bu hile yapılarak hakkı yenilen kişi ve parti kim? Acaba Mahmud Ahmedinejad Siyonizm ve Amerika karşıtı bir gerici yobaz da ;Mir Hüseyin Musavi laik demokrat hatta Kemalist bir Atatürk milliyetcisi mi? Yoooooooooooooook! Tam tersine…Mir Hüseyin Musavi de sonuna kadar Humeynici en az Ahmedinejad kadar radikal İslamcı, en az diğer İranlı liderler gibi anti emperyalist ve Siyonizm düşmanı, Kudüs hayranı bir politikacıdır. Ben hatırlıyorum Mir Hüseyin Musavi İmam Humeyni zamanında başbakanlık yapmıştı. Hatta sanırım 1987 yılı idi ben İstanbul Üniversitesinde öğrenci idim o yıllarda takip ederdim basından, kendisi Turgut Özal’ ın başbakanlığı döneminde Türkiye’yi ziyaret etmişti. Ankara ya geldiğinde de diplomatik teamüllerin aksine Anıtkabiri ziyaret etmemişti. Tam tersine İran da da çok saygı gören ve mesnevi sini Farsça yazmış olan Mevlana Celaleddin Rumi’nin kabrini ziyarete gitmişti. Yani Mir Hüseyin Musavi de sonuna kadar radikal bir İslamcı idi. Peki bizim laik yandaş mediamız neden bu kadar Musavi yanlısı olmuştu. Neden ona destek veriyordu? Acaba Musavi’nin reformcu olması ne demekti? İslam Cumhuriyetini yıkıp laik cumhuriyetmi getirecekti? Ona da yok diyeceğinizi biliyorum. O zaman bu sorunun cevabını bulmamız lazım. Siyonist media yı İran seçimlerinin sonucu neden bu kadar ilgilendirmişti? Gerek dünyadaki media gerekse onun ülkemizdeki uzantısı bir kısım medianın kuyruk acısı taa 1979’ a dayanır. 1979 da Amerikan emperyalizminin İran da ki kalesinin düşmesi yine Aerikan emperyalizminin dünyada olduğu kadar Türkiye deki uşağı media veya o zamanki adı ile basınını da bir mağlubiyet içerisinde olmasını sağlamıştı. Amerikan uşağı medialar her fırsatta İranı zayıf düşürmek ve İran’ı karıştırmak istemişlerdir. Irkçı emperyalizmin dünyadaki en büyük hedefi hep İran olmuştur. Bugün dünyanın her tarafında bir çok ülkede anti demokratik uygulamalar olabilmektedir. Ama Siyonist media yalnızca İran da olunca bu kadar yaygara koparmaktadır. Dünyanın bir çok ülkesinde başta Amerika olmak üzere idam cezası uygulanmaktadır. Ama sadece İran da ki idamlar bu derece çarpıtılarak gündeme getirilmektedir…………………..Amaç burada amerikan uşaklığını bırakan İran halkını tekrar Amerikanın kucağına oturmaktır. Başta IMF olmak üzere batıya yüzmilyarlarca dolar borcu olan uşak ülke gibi görmek istemektedirler. Bakanlar kurulunun bindikleri mercedeslerin benzinlerinin bile IMF veya batı tarafından ödendiği bir İran görmek istemektedirler. Her konuda batıya evet diyen, Kudüs’ ü İsraile peşkeş çeken bir İran görmek istemektedirler. Reform ve özgürlük adı altında İran gençliğinin uyuşturucu ve fuhuş bataklığında esir olmasını istemektedirler…………………… evet emperyalist ve Siyonist dünya ile onun ülkemizdeki uzantısı bir kısım media nın istediği İran işte böyle bir İran. Yani media nın amacı Mir Hüseyin Musavinin yenilen hakkını teslim etmek değildir. Onlar 1979’dan beri olan kuyruk acısının etkisindedirler hala. Bu çanak yalayıcılar 30 yıldır bunun acısı ile yanıp tutuşmaktadır. Ama bugün özgürlük ve bağımsızlık-ama gerçek mana da bir bağımsızlığın tadını almış bir İran’ı artık geriye götürmek çok zor gözüküyor. Bizim uşak media hevesini artık başka bir bahara saklar benim tahminim.