Bunca yıl yaşadıktan sonra, belki de yaradana yakın olduğumu hissettiğimden, dün uçakta anladım sanırım artık hayatın sırrını. Çok istediğin şeyler asla olmaz! Hiçbir şeyi çok istiyorum demeyeceksin. Hiçbir şeyi çok sevmeyeceksin. Hiçbir şeye çok güvenmeyecek, çok inanmayacak, çok ümitlenmeyeceksin. Ot gibi yaşayıp, oluruna bırakacaksın. Anladım ki yaradan seviyor şaşırtmayı. Çok istediğini verirse şaşırmayacaksın oysa beklentisizken önüne gelen en ufak şeye sevindirik oluvereceksin.
İşini biliyor Rabbim…
Sakin olacaksın, yavaş hareket edip abartıya kaçmayacaksın, kahkahalarla gülüp avazın çıkana kadar ağlamayacaksın, susmayacak ama çok da konuşmayacaksın, fazla mutlu gözükmeyeceksin, bunalım da takılmayacaksın… çağıl çağıl sevmeyecek, seni sevene de fazla itibar etmeyeceksin… Bütün bunları yapabilirsen sen olmuşsundur zaten ama ne derce yaşamışsın onu bilemem.
Kul kurar, kader gülermiş… anlatmak istediğim belki de bu. Lafı uzatmaya gerek yok. Melül melül bak, yorum yapma, beklentiye girme, dikkat çekme, düzene uy, kimsenin yoluna çıkma… yaşama be yaşama!
Hüzün Geldi
Türküler bitti
Halaylar durdu
Horonlar durdu
Al damar, mor damar, şah damar sustu
Bahçeler put kesildi birer birer
Meyveler salkım saçak taş.
Bir bulut uçardı
Başı boş bedava
Yandı kül oldu.
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu.
Ağaç büyür arkasında koşamam
Kervan yürür peşi sıra düşemem
Yıldız akar uçsam da yetişemem.
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu.
B.R.Eyüboğlu
Facebook Yorum
Yorum Yazın