Bu ay “insan olmak” konusunda yazmak istiyorum. Bilimsel adıyla HÜMANIZM.
Hümanizmin tanımı “Genel olarak akıllı insan varlığını tek ve en yüksek değer kaynağı olarak gören, bireyin yaratıcı ve ahlâki gelişiminin, rasyonel ve anlamlı bir biçimde, doğaüstü alana hiç başvurmadan, doğal yoldan gerçekleştirilebileceğini belirten ve bu çerçeve içinde, insanın doğallığını, özgürlüğünü ve etkinliğini ön plana çıkartan felsefi akım.”
Çok karışık geldi değil mi?
Ben size özetleyeyim; Hümanizm insan olmak yani insana yakışır şekilde muhabbet, insancıllık/insancılık; insanı, renk, ırk, din ve mevkiini dikkate almadan sevmek, onun hayrını düşünmek…
Hayatım boyu insan olarak doğmanın buna layık olmakla teşekkürü olur diye düşündüm. Olaylara tek taraflı bakmamaya özen gösterdim.
Her insana değer vermeye ve her insanın şartları gereği onaylamadığımız davranışlara girdiğini varsaydım.
Öte yandan herhangi bir aklî sorunu olmayan her bireyin karşısındakini sebepsizce veya düşüncesizce yıpratmaya hakkı yok diye de düşündüm. Benim tarzım bu, bence fazla tezahürata gerek yok gibi ben merkezcil düşünce “insan” olmaktan uzak davranışlar dedim.
Geçen ay okulumuzda kep atma töreni oldu.
Törende herkes iyi dileklerini dile getirdi. Duygu dolu konuşmalar yapıldı. Sıra Fen Lisesi okul birincisinin yaptığı mezuniyet konuşmasına geldiğinde İSTEK Okullarının “insan yetiştirmek” konusunda ne kadar başarılı olduğu gözler önündeydi.
Tüm yöneticilere, öğretmenlerine, okul memurlarına teşekkür eden bu pırlanta gibi kızımız kapıdaki güvenlik görevlilerini ve temizlik elemanlarını da unutmamıştı. Ertesi gün, güvenlik kulübesinde halâ bu konu konuşuluyordu.
Çok alkışladık o öğrenciyi Nazan Hanım, çok duygulandık derlerken hepsinin gözlerindeki o insanî duyguyu fark etmemek imkânsızdı. Kurumlardan başlayan insana değer verme kavramı çalışanlara ve özellikle okullarda öğrencilere kadar işte böyle ulaştığına bir kez daha şahit oldum. Bir sonraki gün okul birincisi kızımızla karşılaştığımda ona bunları anlattım. Anlattım ki; yaşı ilerleyip anne olduğunda da, çalıştı yerde yüksek mevkilere geldiğinde de bu harika özelliğini yitirmesin.
Hümanizm dendiğinde akla gelen ilk kişinin Yunus Emre olduğunu herkes bilir.
Türlü dilde söyleyen
Yere göğe sığmayan
Sığmış bu can içinde
Çok aradım özledim
Yeri göğü aradım
Çok aradım bulamadım
Buldum insan içinde
İnsani duygularınızı kaybetmeyin. İnsanları o anıyla değil geçmişi/yaşamak zorunda kaldıkları ve şu anki ortamı ile değerlendirin.
Ön yargılı olmayın. Doğayı, hayvanı ve tüm evreni sevme gücüne sahip bir tür olduğumuzu unutmayın. Atalarımızın içine giren hırs/kibir ve öfkeden arınmak için aklınızı kullanın…
Bu ay yazdığım konu sayfalarca sürebilir. Oysa verilen mesaj çok net: İNSAN oluşuna lâyık ol.
Aşk’ınız daim, kötülükler ve telaşlar sizden uzak olsun da işleriniz rast gelsin...
Facebook Yorum
Yorum Yazın