İnanca Saygı, Düşünceye Özgürlük

Ülkemizin yüzde 70’lik bir kesimi (ki bu omurgayı temsil eder) aşağı yukarı aynı blokdur. Farklı partilere oy verselerde genel itibarı ile aynı düşünür. Ancak geri kalan yüzde 30 bir çok konuda bu yüzde 70’lik kesimden farklı düşünür. Bu da çok tabiidir. Zira Dünya’nın hiç bir ülkesi tüm kesimleri ile homojen bir yapı taşımaz. Bakın isterseniz tüm Dünya da ki gelişmiş ya da gelişmemiş ülkelere, durum dediğim gibidir. Hatta biraz iddialı olacak ama ülkemiz bu konuda diğer ülkelere nazaran aidiyet duygusu çok daha yüksek bir orana sahiptir. Çoğu aynı düşünür. Bunu zor zamanlarda ki gösterdiği reaksiyonlardan reflexlerden de tahmin edebiliyoruz. 

Pekiyi ne yapacağız? Bu yüzde 30, yüzde 70’den farklı düşünüyor diye 30’u bu ülkeden çıkarıp atacakmıyız? Var mı böyle bir hakkımız? Asla yok tabii ki, biz farklılıklarımızla bir milletiz, bir vatanız dolayısı ile bir devletiz. Zaten Dünya da böyle bir hayat, vatan, millet ve devlet de yoktur. Peygamberler dahi geldikleri toplumlarda yüzde 100 veya ona yakın bir çoğunluğu kendileri gibi yani Allah Teala’nın istediği gibi düşündürtememişlerdir. Bu Kuran’ı Kerim de şöyle geçer Maide 48 “Eğer Allah dileseydi hepinizi tek bir ümmet yapardı; ama size verdiğiyle sizi denemek için (tek bir ümmet yapmadı). O halde hayırlara koşuşun; hepinizin dönüşü ancak Allah’adır. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerden size O haber verecektir.” ayrıca bu konu Nahl 93 ve Şura 8 de de tekrar tekrar geçer. Yani Allah dahi kullarına bir zorlama yapmamış ve tek tip olmayı mecbur tutmamıştır bu Dünya da, Ahiret de ancak bir müeyyideden bahseder Kuran’ı Kerim de. Kuran sadece suç işleyenlere (dikkat edin din seçenlere, fikrini söyleyenlere değil) cezai müeyyidelerden bahseder bu dünya da. Kimseye de inanç zorlamaz. ‘’ Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lânfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun). ‘’ yani Bakara 256 da ki ifadesi ile ‘’ Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah’a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir. ‘’ bu çerçeve de çok rahatlıkla diyebiliriz ki, kimseyi herhangi bir fikre inanca dine ideolojiye zorlayamayız. Ancak ki anlatır tebliğ eder fakat icbar edemeyiz. O halde nasıl olacak da tüm toplum bizimle aynı düşünecek yaşayacak? Mümkün mü böyle bir şey? Üstadın ifadesi ile “cennet ucuz değil cehennem dahi lüzumsuz değil.” herkes ilmince aklınca nasibince yaşayacak ve karşılığını görecek. Yüzde 50’yi, yüzde 70’i siz aynı çizgide buluşturan lider veya parti bulursanız öpüp başınıza koyun. İsterseniz bakın tüm peygamberlerin hayatına ve yaşadıkları toplumların şehirlerin yüzde kaçını ikna edebilmişlerdir? İnanın şok oluruz sonuçlarına baksak!