Aslında bu ayki yazımı 25 Ekim de oynanacak derby maçı (Galatasaray – Fenerbahçe) ile alakalı yazacaktım. Ancak başyazarımız Sn. Mustafa Albayrakın 24 Ekim gecesi Kong Kong’a gidecek olması ve beni de oraya davet etmesinden dolayı maçı izleyemeden yurtdışına çıkıyoruz yani. Bende bu fırsatı kaçırır mıyım? Gerçi biliyorum başıma gelecekleri! Mustafa bey orayı çek, burayı yaz. Arkadaşlarla yemeğe gideceğiz. Çek resimlerimizi. Şurayı yazmayı unutma falan… Ama olsun! Ben seviyorum dış gezileri. Ne yapalım alt-üst ilişkisi, çekeceğiz artık. •Şimdi gelelim Ekim ayına ve onun değerlendirmesine! Hani dergimiz hep bir önceki sayının değerlendirmesini yapıyorya? Bende dergime uydum, bende geçen ayı değerlendiriyorum!••Evet Ekim ayının futboldaki en önemli gelişmesi; Türk Futbol Tarihinin tek imparatoru Fatih Terim hocamızın Milli Takımın başından ayrılışı oldu. Kendisi çok kapsamlı bir basın toplantısı yapacaktı ancak ben onu beklemeden bu yazımı yazıyorum. Zira baskı beklemez. Yurt dışına çıkacağımız için bir an önce bu yazıyı yetiştirmem gerekiyor.••Şimdi Fatih Terim ismi; kendi ile birlikte çok büyük bir ağırlığı taşıyan bir markadır. Kendisi ile birlikte olumlu veya olumsuz bir çok spekülasyonu beraberinde getiriyor. Olumlu olanları konuşmamıza gerek yok. Ben olumsuz olanlarla alakalı Fatih Terim’i Galatasaray’a geldiği 1973 yılından beri çok yakından izleyen biri olarak (yani çocukluğumdan beri) çok kısa maddeler halinde.••1) Fatih Terim aslında başarılı değildir. Tamamen tesadüflerle kariyer edinmiştir. ?••Bunu çok saygın bir başkanımızın talihsiz bir şekilde 2004 yılında yaptığı bu açıklama maalesef basında çok yanlış anlaşılmıştır. Sayın Başkanımızın hangi manada söylediği anlaşılmadan Fatih Terim’in ve onun temsil ettiği Galatasaray ve Milli Takım’ın kariyerindeki başarılar tesadüf diye nitelendirilmiştir. (Galatasaray – Milli Takım, bu ayrılmaz ikilinin kaderleri de hep aynıdır. Eğer Galatasaray iyi ise Milli Takımda iyidir. Bakınız 2000 – 2002 – 2008 deki başarılara)••Tekrarlanmayan başarılar tesadüftür. Ancak Fatih Terim’in backraundu başarılarla doludur. Buna futbolculuğu da dahildir. Fatih Terim futbolcu iken hep “Büyük Kaptandır” 12 yıl boyunca giydiği Galatasaray’da hep direkt oynamış ve Milli Takım’ın değişmez liberosudur. Çağdışı Franz Becbenbauer’in Türk versiyonudur. İmparator lakabı da onunla paralel futbolcu iken yakıştırılmıştır. Çağının en fazla milli olan futbolcusudur. (51 kez ile o zamanlar yılda 2 Milli Maçı zor görüyorduk. Şimdi ile kıyaslanmaz) Onun rekorunu şimdiki yardımcısı Sayın Oğuz Çetin ancak 1995 – 1996’da kırabilmiştir. Bu rekoru da ona Fatih Hoca kırdırtmıştır. İlk defa Akdeniz Olimpiyatlarında Ümit Milli Takımımızı şampiyon yapmıştır tarihinde.••Yine tarihinde ilk defa Türkiye’yi 1996 yılında İngiltere de yapılan Avrupa Futbol Şampiyonasına götürmüştür.••1996 – 2000 yılları arasında başına geldiği Galatasaray ‘ı 4 yıl üst üste şampiyon yapmıştır. Son senesinde ise Avrupa Şampiyonu yaparak bu başarıyı taçlandırmıştır. (Bu esnada aldığı Türkiye, TSYD, Cumhur-başkanlığı kupalarını saymıyorum. Bunları alırken rakiplerini eze eze almıştır. Rakiplerin bu kadar saldırgan olmalarının sebebi budur••2000 yazına İtalya’nın köklü kulübü Fiorentina’ya gitmiştir. Oranın unutulmazları arasına girmiştir. O yıl Milan’la İtalya Kupası oynamıştır. Kulübün sahibi ile anlaşmazlığa düşmüş, işine kimseyi karıştırmamış ve parasını bile kulübe bağışlamıştır. Kovulmamış ve istifa etmiştir. Rui Costa’yı da alarak Dünya’nın en büyük 2nci kulübü Milan’a giderek Türkiye’nin başını göğe erdirmiştir.
11 Eylül saldırıları bahane edilerek Terim Taliban pankartları açılmış ve Forza İtalya diyerek iş başına gelen İtalyan faşistleri tarafından işine son verilmiştir.••2005 yılında tekrar geldiği Milli Takımda 2008 yılının Çılgın Türkleri ile Avrupa 3ncüsü olmuştur. Evet vicdan ve izanınız varsa bunların tesadüf veya şans olduğunu söyleyebilir misiniz?••Hem derler ya şans daima güçlünün yanındadır.••2) Fatih Terim paracıdır iddiası: Bu iddiayı atanlar Allah’tan korkmayıp kuldan utanmayanlardır. Gerek futbolculuğu döneminde, gerekse teknik adamlığı döneminde hep boş mukaveleye imza atmıştır. Milan’dan kovulunca aldığı 110.000 $ aylığı Milan’a bağışlamış 70.000 $ aylıkla Galatasaray da işe başlamıştır. Milan da bu jestine karşılık Ümit Davalayı bonservisi ile birlikte Galatasaray’a hediye etmiştir. Milli takımdan şimdi ayrılırken de 830.000 tl(8,3 trilyon) u elinin tersi ile itip çok rahat işinin başında kalmak veya tazminat almak varken istifa etmiştir.••3) Fatih Terim Kibirli midir? Bu da yalandır. Onun mizacı gereği delikanlı, Adanalı tavırları kibir olarak yorumlanmıştır. Kendisi gayet mütevazı bir Anadolu çocuğudur. Altı delik ayakkabı ile top oynadığı günleri unutmamış ve hep hayır – hasenatta bulunmuş büyük bir yardım severdir. Ama çok başarılı olduğu için para gelip onu bulmuştur. Reklam verenler ve sponsorlar onu hep paraya boğmuşlardır.••Aldığı ücreti çok bulan çakallar bakalım yerine gelen hocaya verilen parayı görünce bakalım ne diyeceklerdir?••Şimdi bu çerçevede, bu maddeleri değerlendirirsek; Türk Futbol Tarihinin; en kariyerli, en başarılı, en karizmatik futbol adamı Fatih Terim’e biraz fazla haksızlık olmadı mı? ••2 yıl süre verip 2012 Avrupa Şampiyonası beklenemez mi idi?••Kendisi istifa etti biz ne yapalım diyenler olabilir. Ama buna birazda biz zorlamadık mı? Bakalım Yılmaz Vural Hocanın dediği gibi Fatih Terim’den sonra kaosmu olacak hiç temenni etmemekle beraber….
Facebook Yorum
Yorum Yazın