İlk 500’ler Bize Neyi Hatırlatmalı, Ya da Sektörümüz Ekonominin Neresinde?

Bilindiği üzere İstanbul Sanayi Odası (İSO) ‘nın her yılın temmuzun sonlarında açıkladığı ilk 500 şirket sıralaması açıklandığını takip eden günlerde yankı uyandırır ve tartışılır. Biz Teknik Elektrik Postası olarak bir ilk yaptık ve 30 Haziran sayımızda ilk 500 Ticari Şirketi yayınladık. Yani Sanayi Odası’nın değil de Ticaret Odası’nın Türkiye’nin ilk 500 şirketi ile alakalı. Bir ilki derken de kendi sektörümüzle ilgili bir ilki kastediyorum. Yoksa başka sektör dergilerinde tıpkı Sanayi Odası’nın listesi gibi Türkiye’nin en büyük 500 şirketi her zaman yayınlanmakta. Ama biz sadece Sanayi Odası’nın rakamlarını liste olarak yayınladığımız için birkaç yıldır Ticari Şirketleri yayınlamamız bir ilk oldu. Bu ayda ilk 500 şirketi Sanayi Odası’nın rakamlarına göre yayınlayacağız ve ileriki sayfalarımızda göreceksiniz. Gerçi arada bizimde göremediğimiz rakam farklılıkları, sıralama farklılıkları var ama! Önemli değil! Genel bir fikir veriyor ya bizim için. Bizim amacımız özelde elektrik, genelde enerji olarak Türkiye Ekonomisi’nin neresindeyiz, ne yapmışız gibi sorulara açıklık getirmek.

Gerek ticari gerek sınai ilk 500 sıralamasına baktığımızda göreceğiz ki elektrik veya ona bağlı üretimler yapan firmalar, veya ticari kuruluşlar ciddi olarak yer almakta. Bu neyi ifade ediyor? Biz yıllardır elektrik sektörünün fakir ve her bakımdan yetersiz bir sektör olduğunu söylemiyor muyuz. O halde bu fakirlik ve yetersizlikte olan bir sektörde bu kadar firma nasıl ilk 500’e giriyor. Öncelikle ilk 500 Sınai veya Ticari kuruluşa giren firmaları iyi analiz etmemiz gerekir. Ya ileri teknoloji ile enerji ve cihaz üreten firmalardır. Ya da bakır ticaretine dayalı, hammaddesi bakır olan kablo üretimi olan firmalardır. Yani bizim dergimizin yaygın olarak hitap ettiği alçak gerilim elektrik malzemeleri üretimi ve satışı yapanlardan bu listeden çok etkilenecek bir sıralama söz konusu değil. Bol enerjici ve kablocusu olan bir liste. Bizim hitap ettiğimiz kesimden yani üretici veya satıcı olarak 3 yıldır sadece bu listeye giren tek firma maalesef yine VİKO. Şalt ve sayaç üretimini ayrı olarak VİKOTECH isimli firma ve marka altında bulundurduğu halde sadece Bakalit – Anahtar – Grup Priz üretimi ile son 3 yıldır olduğu gibi bu senede ilk 500’e girmiştir.
Ben kabloyu geliştirilmiş bir ürün olarak saymıyorum. Çok ciro yapmasının sebebi içinde temelini oluşturan bakır (ki bir yer altı cevheri) dir.

O zaman başta Hes Kablo, Prysmian Kablo, Nexans, Demirer, Pamukkale, Öznur, Altın, Tümka, Vatan kablo gibi üreticilerimizi tebrik etmekle beraber; bu değerli sanayicilerimizin yeni teknolojik ürünler değil artık temel ihtiyaç maddeleri sayılan kablodan ciro yapan firmalar değil VİKO gibi kendisi yeni bir ürün geliştirip, markalaşarak hem de bakalit gibi bir sınıfta ilk 500’e girebilmeyi ben büyük başarı sayıyorum.

İhracatçılar sıralamamızda da yıllardır ilk 500 içerisinde olan Makel’in geldiği noktayı da çok önemli buluyorum. Önümüzdeki aylarda da bu konunun üzerinde duracağız dergi olarak.
Yani anlatmak istediğimiz ürün geliştirerek, markalaşarak yapılan ciroları çok daha önemsememiz gerekir.

Bunun içinde sadece VİKO ve MAKEL değil bunların hemen ensesinde nefesini hissettiren firmaların gelmeleri gerekir. Başta GÜNSAN, EL-Bİ, MUTLUSAN, PELSAN ve ismini burada sayamadığımız bir çoklarını ilk 500 olmasa bile ikinci 500’de mutlaka olmasını temenni ediyorum. Hatta, VİKO’nun ve MAKEL’in 2nci firmaları olan VİKOTECH ve MAKSAY’da bir kaç yıl için ilk veya ikinci 500’lerde yerlerini almalılar diye düşünüyorum. İşte o zaman ben sektör olarak gerçek manada ürün bazında ilk 500’de temsil edildiğimize inanacağım.
Bu arada SIEMENS - SCHNEIDER -ABB gibi firmalarıda uluslararası ve çok komplex firmalar olduğundan dikkate almamış oldum. Yoksa onlarda yaptıkları yatırım, ve hizmetlerle sektörümüzde takdire şayandırlar.