Galatasaray ligin ikinci yarısına kendi sahasında Sivassporu 3-1 yenerek başladı. İlk yarıyı 30 puanla üçüncü sırada bitiren Galatasaray, rakipleri Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin onbir ve on puan arkasında kalmıştı. Bu kadar puan farkının oluşu ve diğer iki takımın Galatasaray üzerinde olması şampiyonluk şansını oldukça düşük kılıyor. Galatasaray ikinci yarıda fixtür avantajı olmasına rağmen hemen hemen tüm maçlarını kazanması lazım ki şampiyon olabilsin. Bu imkansız bişey değil tabii. Fenerbahçe 2010-2011 sezonunda ikinci yarı 17 galibiyet alarak bunu başarmıştı. Galatasaray‘ın tüm derbileri kendi sahasında oynayacak olması ve ilk yarıda kaybettikleri takımlara bakarsak Galatasaray ikinci yarı en fazla puan toplayan takım olabilir. Bu şampiyonluğa yeter mi bilinmez tabiki.
Galatasaray kısa süren arada iki yeni oyuncu transfer etti. Bunlardan birincisi Kasımpaşadan alınan ön libero Donk ve Norveçten alınan sağbek Linens. Kasımpaşada başarılı maçlar çıkaran Donk’un Galatasaray’da da iyi maçlar çıkaracağını umut ediyorum. Linens hakkında fazla fikrim yok. Onuda ilerleyen zamanlarda takıma motive olup olamayacağını göreceğiz.
Galatasaray araya birçok futbolcusunun sakatlığı ile girmişti. Bunlardan en ciddisi Burak Yılmaz daha sonra Selçuk ve Sneijder. Sivasspor maçında bu üç futbolcuda sahada idi. Galatasaray ilk yarısında daha etkili oynadığı maçta 3-1 galip gelebilmesini bildi. Maçın en iyi oyuncusu olarak Sinan Gümüş gözüktü. Çok etkili bir oyun oynayan Sinan ilk penaltıyı yaptırdı ve ikinci gölü atarak Podolskiyi hiç aratmadı. Bu ilk yarıda forvette sıkıntı çeken Galatasaray adına bir avantaj. Eğer Sinan bu formunu sürdürebilirse takıma çok katkısı olur. Sivas maçında Donk’da iyi bir oyun çıkardı. Diğer futbolcuların performansları vasattı. Zaman içersinde diğer oyuncuların performanslarının artması gerekiyor. Bu noktada Galatasaray’ın sakat oyuncularının fazla oluşu en büyük talihsizlik olarak gözüküyor. Hamit’in bu hafta antremanlara başlaması takım adına iyi bir gelişme.
Sivas maçında en dikkat çekici noktalardan birisi de Burak Yılmaz’ın kaçırdığı pozisyonlardan sonra taraftarlarının bazıları tarafından tepki almasıydı. Burak’ ın iyi oynayamadığı bir gerçek ancak uzun bir sakatlık dönemi geçirdi ve henüz kendine gelemedi. Taraftarın takım için bukadar önemli olan oyuncusuna kötü günde sahip çıkması gerekir. Tepki göstermek yuhalamak hiçbir fayda etmeyeceği gibi tam tersi olarak futbolcunun demoralize olmasına neden oluyor. Maalesef bazı Galatasaray taraftarı tribünlerde bunu yapıyor. Daha önce Selçuk İnan’a ve Arda Turan’a da aynı şeyler yapılmıştı. Bir futbolcu her zaman üst düzey maç oynayamaz. Kötü günlerinde bu tip yıldız oyunculara sahip çıkılması gerekir. Onları kaybetmek değil kazanmak zorundayız. Arda’nın Galatasaray’dan ayrılmasına Antalya Havaalanın da yuhalanması çok önemli bir etken olmuştu. Şuan Arda nerde? Dünya’nın en büyük klublerinden birisinde futbol oynuyor. Burak’ta Selçuk’ta Galatasaray‘da büyük başarılara imza atmış yıldız oyuncular. Galatasaray en azından bu sene ligde ve kupada bu oyuncularla devam edecek. O yüzden taraftarın biraz daha sabırlı ve anlayışlı olması gerekir. Bazı taraftarlarında Burak’ı alkışlaması olumlu bir davranış oldu.
Mustafa Denizli takıma vermek istediklerini yavaş yavaş verebiliyor. Aranın kısa olması takım adına dezavantaj oldu. Hem sakat futbolcuların iyileşmesi hemde takımı çalıştırması açısından zamana çok ihtiyaç vardı. Herşeye rağmen Galatasaray ilk yarıda berabere kaldığı Sivası yenerek iyi bir başlangıç yaptı. Tabii takımın daha çok çalışması ve kendilerinden beklenen performansı göstermesi lazım. İlerleyen günlerde nelerin olabileceğini göreceğiz.
Gelecek ay görüşmek dileğiyle.
Facebook Yorum
Yorum Yazın