Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 10 Mayıs 2012 günü açıklanan dış ticaret verilerine göre; 2012 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre İhracat miktar endeksi imalat sanayinde %16,7 artmışken, aynı ayda, ithalat miktar endeksi imalat sanayinde %7,3 azalmış.
2012 Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracat miktar endeksleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre, imalat sanayinde %15,3 artmışken, ithalat miktar endeksleri geçen yılın aynı dönemine göre, imalat sanayinde %4,3 azalış göstermiş.
Miktar bazında hareketlere baktığımızda; daha az miktarda almış, daha çok miktarda satmışız. Diğer bir deyişle ithalatımızı miktar olarak azaltarak yerli üretime ağırlık verirken, İhracatta tam gaz gitmeye devam etmişiz. Dolayısıyla dış ticaret dengesinin Türkiye lehine bir gelişme yaşamasına neden olacak verilere ulaşmışız.
Geçici dış ticaret verilerinden hesaplanan 2003=100 temel yıllı dış ticaret endekslerine göre; 2012 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, İhracat birim değer endeksi imalat sanayinde %3,4 azalmışken, ithalat birim değer endeksi imalat sanayinde %2 azaldı.
2012 Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, ihracat birim değer endeksi %1,6 azaldı, ithalat birim değer endeksi ise %1,5 oranında arttı.
İlgili dönemde ihracat birim değer endeksleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre imalat sanayinde %1,6 azaldı.
İthalat birim değer endeksleri geçen yılın aynı dönemine göre, imalat sanayinde %1,2 azaldı.
Birim değer azalışına rağmen ihracat tutarının artması miktardaki ciddi artıştan kaynaklanıyor. İthalatın birim değerindeki dönemsel azalma maliyetleri aşağı çekerek ihracat birim değer azalışının zarar vermesini azaltıcı etki yapmıştır. Bu durumda Türkiye rekabetçi avantajını koruyabilmiştir. Veriler Türkiye’nin karşısına her zaman çıkarılan cari açık sorununun bu gidişle azalacağını göstermektedir. Dış ticaret yapılan ülkeler kompozisyonuna bakıldığında AB ülkelerinin önemini yitirmeye başlaması Türkiye’nin alternatif pazarlara yönelik AB bölgesindeki sorunları içeri almadığını göstermektedir. İşin acı tarafı S&P tarafından, sanki bu olmuyormuş gibi, ekonomimiz kötüye gidiyormuş gibi görünümün sudan sebeplerle durağana çekilmesi.
Türkiye karşısına konulan engelleri teker teker aşmaya devam edecektir. Yeter ki şirketlerimiz ödevlerini iyi çalışsın, bilançolarını ve risklerini iyi yönetsin.
2012 Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracat miktar endeksleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre, imalat sanayinde %15,3 artmışken, ithalat miktar endeksleri geçen yılın aynı dönemine göre, imalat sanayinde %4,3 azalış göstermiş.
Miktar bazında hareketlere baktığımızda; daha az miktarda almış, daha çok miktarda satmışız. Diğer bir deyişle ithalatımızı miktar olarak azaltarak yerli üretime ağırlık verirken, İhracatta tam gaz gitmeye devam etmişiz. Dolayısıyla dış ticaret dengesinin Türkiye lehine bir gelişme yaşamasına neden olacak verilere ulaşmışız.
Geçici dış ticaret verilerinden hesaplanan 2003=100 temel yıllı dış ticaret endekslerine göre; 2012 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, İhracat birim değer endeksi imalat sanayinde %3,4 azalmışken, ithalat birim değer endeksi imalat sanayinde %2 azaldı.
2012 Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, ihracat birim değer endeksi %1,6 azaldı, ithalat birim değer endeksi ise %1,5 oranında arttı.
İlgili dönemde ihracat birim değer endeksleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre imalat sanayinde %1,6 azaldı.
İthalat birim değer endeksleri geçen yılın aynı dönemine göre, imalat sanayinde %1,2 azaldı.
Birim değer azalışına rağmen ihracat tutarının artması miktardaki ciddi artıştan kaynaklanıyor. İthalatın birim değerindeki dönemsel azalma maliyetleri aşağı çekerek ihracat birim değer azalışının zarar vermesini azaltıcı etki yapmıştır. Bu durumda Türkiye rekabetçi avantajını koruyabilmiştir. Veriler Türkiye’nin karşısına her zaman çıkarılan cari açık sorununun bu gidişle azalacağını göstermektedir. Dış ticaret yapılan ülkeler kompozisyonuna bakıldığında AB ülkelerinin önemini yitirmeye başlaması Türkiye’nin alternatif pazarlara yönelik AB bölgesindeki sorunları içeri almadığını göstermektedir. İşin acı tarafı S&P tarafından, sanki bu olmuyormuş gibi, ekonomimiz kötüye gidiyormuş gibi görünümün sudan sebeplerle durağana çekilmesi.
Türkiye karşısına konulan engelleri teker teker aşmaya devam edecektir. Yeter ki şirketlerimiz ödevlerini iyi çalışsın, bilançolarını ve risklerini iyi yönetsin.
Facebook Yorum
Yorum Yazın