Hüvel Baki

SON ÖDEMESİNİDE 30.12’DE MEVLAYA YAPTI   

KAVASOĞLU’NU KAYBETTİK 

İnsanlar vardır. Ölür giderler ama hatırlanmak bile istenmezler. Bundan daha kötüsü insanlar vardır; şerleri ile hatırlanırlar. Ama öyle de insanlar vardır ki arkalarından rahmetle – minnetle anılırlar. İşte sevgili Yunus ağabeyde bu son yazdığım sınıfa girer. Her çalıştığı firma ve insanda bir hakkı, bir hukuku, bir hayrı vardır. İzmir’in Çiğli’nin ve ona ulaşan bir çok fakir, fukara ve hastasında ya çorbası ya da o çorbada tuzu vardır. Yunus Kavasoğlu ağabey sıradan bir toptancı değildi. Kapısına gelen hiçbir pazarlamacıyı hor-hakir görmez, herkesin gönlünü bir şekilde hoş ederdi. Kibirli asla olmamıştı. Tevazu simgesi idi. Onun çeyreği olamayan toptancıların yanına veya telefonlarına 10 tane sekreterden geçip çıkamazken ona kolayca ulaşabilirdiniz. Onun sekreterleri de mütevazi idi. Çünkü onun sekreterleri kızları idi. Satın almasına dağmadı, satışa ise çoğunlukla ya kardeşi ya yeğenlerinden biri bakardı. Tam bir aile ve firma reisi idi. O yüzden Yunus Kavasoğlu’nun değil Kavasoğlu’nu kaybettik diye başlık attım. Tabii ki Kavasoğlu A.Ş. yine devam edecek. Kızları, dağmatları, kardeşleri, yeğenleri bayrağı ileriye götürücekler. Yine kapılarında bir çok imalatçı ve toptancı eksik olmayacak. Ama Kavasoğlu A.Ş. ve İzmir toptancılığı hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak. Çünkü o sadece kendi firmasının değil, İzmir elektrik toptancılığınında simge idi. Diğer toptancılar satış stratejileini (tabii ki aynı kulvarda ticaret yapanlar için söylüyorum) onun ticari atraksiyonlarına göre ayarlarlardı. Vadeleri ve iskontoları yaklaşık 21 sene o belirledi. Hatta malını daha çok satmak isteyen imalatçılat bile ona göre alım ve satım yaparlardı. Hep uzun vade sevmişti merhum Yunus ağabey. Ben bir bağlantı yapıp, bir üründe atraksiyon yapacağımda; acaba Yunus ağabeye bu vade ve iskonto uyar mı? diye sorardım kendime, ondan sonra harekete geçerdim.  

Merhum; yıllardır burada yazmaya çalıştığımızı bizzat uyguladı. Yani ticaretin birinci kuralını bizzat uygulardı. Nasıl alırsa öyle satardı. Ya da nasıl satarsa öyle alırdı. Tutamayacağı hiçbir söz vermez. Sözü vermişse de onu mutlaka tutardı. Merhumun cenazesine de gelen yüzlerce sektör mensubu ve Çiğli halkı onu bu özelliğinden dolayı çok sevmişti. Bazen kızardı, bağırırdı hatta kırardı. Ama hep haklılığından idi. Haksızlığa ve riyakarlığa karşı oluşundandı.  

Yunus ağabey vadeyi çok severdi. Özellikle 31.12. diye başlayan çekleri almayı ve kullanmayı. Şimdi Cem Yılmaz’a malzeme çıksın istemem ama. Hani Cem Yılmaz kızıyorya son şakasını yaptı diyenlere haklı olarak. Kardeşim diyor ne şakası…Adam öldü diyor öldü!.. Ne şakası!..Hani izleyenler hatırlar. Şimdi buna benzetmemek kaydı ile diyorum ki Merhum Yunus ağabey son ödemesini de 31.12.2009’da yaptı. Hep ayın, hatta yılın sonuna ödeme vermeyi seven, elektrik sektörünün duayenlerinden hepimizin ağabeyi sevgili Yunus Kavasoğlu Cenab-ı Alah’a olan can borcunu 30.12.2009’da, piyasaya da son nasihatini 31.12.2009’da Çiğli mezarlığında yaptı. Verdiği sözü tuttu!!! Ödemesini bir gün bile geçiktirmedi.  

Tüm cemaat helallik verdikten sonra, tabuta sarılmış giderken yanımda tabuta uzanmaya çalışan Özgür Elektrik Tolga Öztokat’a gayri ihtiyari ağzımdan meşhur şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı’nın meşhur son kıtası döküldü dudaklarımdan…  

Neylesin ölüm herkesin başında…
Uyudun uyanmadın olacak…
Kimbilir nerede, nasıl, kaç yaşında…
Bir namazlık saltanatın olacak…
Taht misali o musalla taşında…

Merhumun son yolculuğunda yok! Yoktu!... Herkes orada idi. Hayırda, yardımda bulunduklarından, müşterilerine, toptancı refiklerine ve “ya bize çok uzun vadeli çek veriyor” diyenlerin hepsi orada idi. Herkes helallik verdi. Zaten yaşarken de razı idiler. Hepsi yıllarca ona mal satmaya can atmışlardı. Haaa!! Bir-iki nankör hariç… Neden nankör diyorum. Yıllarca malımı yay, malımı sat diyen bir iki firma yoktu. Halbuki Ticaret de vefa esas unsurlardan olmalıdır. Tabii ki bir topluluktan bir-iki çürük elma çıkacak. Allah herkesin gönlüne göre versin.  

Eğer bizim hüsnü şahadetimiz sorulursa huzur-u mahşerde de tekrarlarız. Hakkımız helal olsun. Sende helal et Yunus ağabey.