HER ŞEYE RAĞMEN ELEKTRİK SEKTÖRÜ

Son aylarda yazdığımız tüm baş yazılarda Elektrik Sektörünün içinde bulunduğu çıkmazı anlatmaktayız. Bayilik sisteminin çöktüğünü, aracı toptancılığın bittiğini savunmaktayız. Kar oranlarının dibe vurduğu pazarlama firmalarının birinin batıp yenisinin kurulduğu bir sektördeyiz. Toptancıların amip gibi bölündüğü çok kısa süre çalıştıktan sonra işi öğrendim sanıp yeni dükkan açıp yüz milyarla, trilyonlarla iş çevirmeye çalışan bir sektör… Ama her şeye rağmen bizim sektörümüz elektrik sektörü. Ne kadar eksiği, yanlışı da olsa bizim sektörümüz Elektrik Sektörü. Hem bu sektörde çok önemli işlerde yapılmaktadır. Bakın 10 civarı işletmemiz-üreticimiz İstanbul Sanayi Odası (İSO)’nın en çok ciro yapan ilk 500 sıralamasına girmiştir. Bir çok Dünya firması sektörümüzde yer almaktadır. Bir çoğu da girmek için beklemektedir. Öyle ise bu sektör boş bir sektör değildir. Hayatımızdan elektriğin bir an için yok olduğunu düşünürsek hayatın ne kadar eksik kaldığını göreceğiz. Elektrik bu kadar önemli ise Elektrik sektörü de o kadar önemlidir. Biz bu sektörde ki yanlış yapılanmayı giderirsek , tıpkı global sermayenin silsilesinde yer alanlarına parayı zorla kazandırdığı gibi bizde hedefimize yazdırırsak o zaman işler biraz daha kolay olacaktır. Eskilerin kanaat diye tabir ettiği şimdilerde ise sermayeye göre iş yapmak diye tarif edilen halk arasında “Ayağını yorganına göre uzatmak” diye bilinen sisteme geçtiğimizde olay çözülmüş olacaktır. Bunun içinde geçtiğimiz aylarda yazdığımız bayilikleri yaygınlaştırmak, şehirlerde, ilçelerde hatta semtlerde satış noktaları oluşturmak zorundayız. Malı birkaç büyük satıcıdan değil, yaygın satış noktalarında bayilikler vererek satmalıyız. Tabi bunlar hep üreticiler için geçerlidir. Bu sistemi kuracak olan üreticilerimizdir. Daha önceden de yazdım. Sektörümüz de lokomotif olan kesin sanayicidir-üreticidir. Balık baştan kokmaz ise gerisi de kokmayacaktır. Sanayicilerimiz sistemi tekrar kurmak zorundadırlar. Herkes ekmeği kadar köfteye talip olmak zorundadır. Sermayemiz kadar iş yapmaya zorunluyuz. Ormanlık arazide, kırsalda yaşayanlar bilirler. Tilkiler yaşadıkları ormanda veya kırsalda kendilerine belirli bir sınır çizerler ve orada avlanır, yatar ve kalkarlar. Her bir tilki kendine 8 km2’lik bir bölge çizer ve o bölgeye ne başka bir tilki sokar nede kendisi başka bir tilkinin bölgesine girer. Yani tilkiler bile kendi bölgelerini sınırlarını aşmamaktadırlar. Yani aylardır aradığımız ne yapmalı sorusunun cevabı bu tilki örneğinde gizlidir.