Kıymetli okurlarımız, yazıyı okuduklarında seçim sonucunu biliyor olacaklar.
Tüm ülke Ä°stanbul seçimine kitlenmiÅŸ durumda. Aslında bazı dış ülkeler de bu seçim sonucunu ilgiyle takip ediyor.
Hatta komÅŸu, 31 Mart seçim sonuçlarından çok mutlu olmuÅŸ ve Sayın Ä°mamoÄŸlu ile illiyet bağı kuran sevinç manÅŸetleri atmıştı.
Sayın Ä°mamoÄŸlu’nun dini inancı, etnik kökeni kimseyi ilgilendirmez. Hele de AK Parti gibi bir kitle partisini hiç ilgilendirmez. Zira, Ermeni vekil ve danışmanlarının yanında çeÅŸitli inanç ve mezhep gruplarından çok sayıda partili olduÄŸu ortada.
Bu biliniyorken, Yunanistan medyasına Ekrem Bey’in tepkisiz kalmasının haklı olarak eleÅŸtirilmesinden, CHP tarafından ajitasyon ve kutuplaÅŸtırıcı argümanlar üretilmesi doÄŸru deÄŸildi.
Seçimlere on gün kaldı. Fakat Sayın Binali Yıldırım’ın tüm ısrarına raÄŸmen biz projelerden çok, algı yönetimine dayalı soyut kavramlar ve sloganlar üzerinden bir tartışmayı sürdürmekteyiz.
Karşılıklı maddi vaatlerde ise kantarın topuzunun kaçtığını düÅŸünmüyor deÄŸilim. Bu konuda da siyasete bir kalite getirmenin zamanı geldi artık.
Son yıllarda yaÅŸadığımız her seçimin oldukça sert geçmesinin temel nedenleri var. Gerçekte yaÅŸadığımızın iki siyasi rakibin hizmet yarışı olmadığını biliyoruz.
Fakat halk adına sevinilecek olan ÅŸey, taraflardan birinin aynı zamanda gerçekten ülkeye hizmet etmek istediÄŸi ve bunu da son yirmi yılda ispatlamış olmasıdır.
2000’lerin baÅŸlarına kadar devlette hakim olan CHP zihniyetine raÄŸmen, peyderpey yapılmış iÅŸler var elbette. Bu noktada Turgut Özal’ı rahmet ve saygıyla anmadan geçemeyiz.
Moda tabirle kutuplaÅŸmanın artması ki bana göre artmamış, sadece daha alttan alan kesiminin yılların birikimi ve güçlü liderinin de mücadelesiyle görünür hale gelmiÅŸtir.
Bu kutuplaÅŸma nedeni Ä°slâmi kesim ile laikçi kesim arasında yaÅŸam tarzı farklığı gibi görülse de gerçekte, gerçekte siyasete sirayet ve siyasi muhafazakarlık olarak okuyabiliriz.
AK Parti iktidarları sayesinde, CHP zihniyetinin muhafaza etmek istediÄŸi statüko büyük oranda aşınmış, önemli eÅŸikler aşılmış ve aslında ortaya yepyeni bir zemin çıkmıştır.
Bu zeminden faydalanan aktörlerden bir kısmı, kiÅŸisel hırs ve kinlerinin esiri olduklarından, gelinen noktayı görmemeyi tercih etse de süreç devam ediyor.
Bunca yıldan CHP’nin çıkardığı ders ise takiyye yaparak Ä°slami kesimin oyunu alabileceÄŸi oldu. Dini argümanları kullanıp, daha saÄŸa yakın profilleri aday göstermeyi tercih etti.
Kısmen etkili olduÄŸunu da söyleyebiliriz. Bazı küskünler, aileleri kadar sıkıntıları birebir yaÅŸamamış genç kuÅŸaklar ve mütedeyyin kararsızlardan oy aldıkları ortada.
Küskünlerin, kırgın ya da kızgınların AK Parti ile ilgili birçok eleÅŸtirilerinde haklı olduklarını düÅŸünmekle beraber, bu konularda olumlu adımlar atacak olan yegâne partinin yine AK Parti olduÄŸu kanısındayım.
AK Parti’nin yanlışları bile karşıtlarının doÄŸrularından daha olumludur. Zira temeldeki farklılık, bunda oldukça belirleyicidir.
AK Parti’yi demokrasi çerçevesinde aldığı bir kararın eksikliÄŸi nedeniyle eleÅŸtirirken, karşıt cephenin temelde demokrasiye karşı olması arasındaki ciddi farkı görmek gerekmez mi?
Uzun iktidar döneminin elbette dezavantajları da olacaktı. Türkiye aynı zamanda çok farklı cemaatleri ve ideolojik grupları da barındıran bir ülke. Herkesi mutlu etmenin keÅŸke bir formülü olabilseydi.
Seçime gelince gerek donanımı gerekse bir Ä°stanbul beyefendisi duruÅŸuyla tercihim, Binali Bey’den yanadır.
Hayırlı sonuçlar temennisiyle…
Facebook Yorum
Yorum Yazın