Bunu hiç düşündünüz mü? Olaylar karşısındaki tepkilerimiz ve algılarımız birbirinden farklıdır. Bizleri birbirimizden ayıran huy ve karakterlerimiz dışında ayrıca farkında olduğumuz ya da farkında olmadan kullandığımız temsil sistemlerimiz vardır. Temsil sistemlerine değinmeden önce aşağıdaki testi uygulamanızı ve sonrasında yazının tamamını okumanızı isteyeceğim sizden. Soruları cevaplarken aklınıza ilk gelen şıkkı işaretlemeniz, daha gerçekçi sonuç elde etmemizi sağlayacaktir.
1. Size birisi adres tarifi yaparken hangi yolla yapmasını tercih edersiniz?
a. Gideceğim yolu bir kağıda çizmesini isterim
b. Anlatması yeterli
c. Gerekli bilgileri aldıktan sonra yön duyguma ve sezgilerime güvenirim.
2. Bir karar verirken önce;
a. Olası sonuçları zihnimde canlandırırım
b. Zihnimde seçimlerim arasında tartışma yaparım
c. İçimden gelen dürtüye göre karar veririm.
3. Hangisi sizin en çok güvendiğiniz yeteneginizdir?
a. Bir kez gördüğüm yüzü kolay kolay unutmam
b. Bir şarkıyı birkaç dinleyişten sonra söyleyebilirim.
c. İlk kez tattığım bir yiyeceğin içinde ki malzemeleri ve baharatları kolaylıkla sıralayabilirim.
4. Yeni bir araba alırken, benim için;
a. Önce görüntüsü önemlidir.
b. Önce ne hız yaptığı ve motorun sesi önemlidir.
c. Önce içinin ve kullanımının rahatlığı önemlidir.
5.Tatiliniz için aşağıdaki otellerden hangisini tercih edersiniz?
a. Harika manzaralı. Yeni dekore edilmiş odalar , büyük ekran TV. Her yönüyle estetik bir atmosfer. Rengarenk bir doğa içinde tatile hazır olun..
b. Sabahları kuş cıvıltıları ve dalgaların sesi ile uyanacağınız bir otel. Otelin hemen arkasındaki dağdan akan şelalenin sesinin eşliğinde kumsalda yürürken yunusların çağrısına merhaba diyebilirsiniz. Akşamları canlı müzik yapan orkestra eşliğinde yemeklerinizi yiyebilirsiniz.
c. Kendinizi evinizde olduğunuzdan daha rahat hissedebileceğiniz her türlü donanıma sahip bir otel. Günün istediğiniz saatinde dinlenmek için hazır bekleyen jakuzi sizi kucaklamaya hazır. Yemekleri çok lezzetli. Bu tatilde kendinizi daha zinde ve dinlenmiş hissedeceksiniz.
Görsel, İşitsel ve Dokunsal olarak 3’e ayrılan temsil sistemimiz, bilginin algılanıp zihin tarafından kodlanması ve yeniden hatırlanabilmesinde önemli bir rol oynar. Bu sistemin işleyişi ve kapasitesi, kalıtsal özelliklerin yanı sıra, sonradan öğrenmenin ve çevresel faktörlerin de etkisiyle kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Geçmişte bize büyük korku veya heyecan yaşadığımız bir olayı düşündüğümüzde, ilk olarak, ya bir görüntü canlanır gözümüzün önünde, ya olayla ilgili bir ses veya o an yaşadığımız yoğun duyguyu hissederiz yeniden. İşte bu yaşadığımız olayın zihnimizdeki ilk belirlenişi temsil sistelerimizden görsel, işitsel veya dokunsal olup olmadığımızla ilgili bize ipucu verir.
Kendimizin, eşimizin ve çevremizdeki insanların hatta çocuğumuzun hangi temsil sistemini ağırlıklı olarak kullandığını bilmek ve anlamak, hem kendimizi tanımak, hem de karşımızdaki kişiyle , ailemizle daha uyumlu bir iletişim yakalamamızı sağlar. Empati yeteneğimizi geliştirir.
Hani bazen çocuğumuza çok kızarız ve söyleniriz ya “ne sözden anlıyor ne de dur demekten. Hiçbir sözümü dinlemiyor” . Görsel temsil sistemini kullanan bir çocuğunuz varsa eğer, ne deseniz fayda etmez, ona aynı zamanda vermek istediğiniz mesajı beden dilinizle de göstermelisiniz. Koltuğunuzda TV izlerken, çocuğunuz bir onaylamadığınız bir davranışta bulunduğunda, oturduğunuz yerden “yapma, etme” demeniz hiç fayda sağlamayacaktır. Yerinizden kalkıp onun görüş alanına girip, yüz ifadenizle mesajınızı iletebilirsiniz ancak.
Görsel insanlar , çevrelerindeki görsel uyarıcılar üzerinde odaklanır, öğrenebilmek için görüntülere ihtiyaç duyarlar. Görmüş oldukları yüzleri kolay kolay unutmazlar. Kendilerinin ve başkalarının dış görünüşüne, beden dillerine dikkat ederler. Öne doğru eğilerek otururlar. Görsel hafızaları güçlü olduğundan sözel ifade edilen bilgileri (telefon, adres, isim) unuturlar. Mimikleri gözlemler ve konuşurken göz teması kurmaya dikkat ederler. Daha çok yazarak öğrenirler ve düşünürlerken yukarı doğru bakarlar.
Eğer işitsel temsil sistemini kullanan bir patronunuz varsa, ayrıntılı olarak hazırlamış olduğunuz rapor ona bir şey ifade etmeyecektir. Tabloya bakmak bile onu yoracaktır. O tablonun detayını sözlü olarak sizden anlatmanızı isteyecektir.
İşitseller iyi birer dinleyicidirler. Dinleyerek veya sesli okuyarak öğrenirler. Seslere karşı duyarlıdırlar. Tane tane ve detaylı konuşmayı severler. Konuşurken göz temasını ihmal edebilirler. Görüntülerden ziyade sayıları ve soyut verileri akıllarında tutabilirler. Otururlarken genellikle bacak bacak üstüne atarak otururlar ve kulaklarını vererek dinlerler. Düşünürken yanlarına yani kulak hizalarına bakarlar. Dokunsal temsil sistemini kullanan bir eşiniz varsa, evlilik yıldönümünde işyerine göndereceğiniz çiçek onu hayal kırıklığına uğratacaktır. O daha çok hislerle ve duygularla hareket ettiğinden ona sımsıkı sarılmanızı, onu daha çok memnun edecektir.
Dokunsallar görmekten veya duymaktan ziyade, bizzat uygulayarak, işin ucundan tutarak öğrenmeyi tercih ederler. Dokunsal insanlar için hisler ve duygular önemlidir. Konuşma hızları ağırdır. Size uzaktan merhaba demektense, samimi bir tokalaşmayı tercih ederler. Koku ve tat duyuları gelişmiştir. Rahat ve yayılarak otururlar. Düşünürlerken aşağı doğru bakarlar.
Tüm bu anlatılanlar basitleşitirilmiş genellemelerdir. Belirtileri ise sadece bu yazılanlarla sınırlı değildir. Ben sadece burada en belirgin ve yaygıun görülenleri sizlere aktarmaya çalıştım.
Gelelim yapmış olduğunuz testin değerlendirilmesine: (a) lar çoğunluktaysa görsel, (b) ler çoğunluktaysa işitsel, (c) ler çoğunluktaysa dokunsal olduğunuzu gösterir. Eğer eşit iki şık varsa iki temsil sistemini de eşit olarak kullandığınız konusunda fikir verir.
Ayrıca şunu da unutmayalım ki, herhangi bir temsil sistemini ağırlıklı olarak kullanmak iyi veya kötü olacağı anlamına gelmez. Sadece hangisini daha az kullanıyorsak onu geliştirebiliriz. Örneğin işitsel değilsek, daha çok radyo dinleyerek veya canlı müzik dinletilerine giderek bu yönümüzü geliştirebiliriz. Çünkü aslında ideal olanı bu üç temsil sistemini de eşit olarak kullanabilmektir.
Sizler de yakın iletişimde bulunduğunuz kişilerin hangi temsil sistemlerini tespit edebilirsiniz. Duysal kaynaklı sözcükler karşınıdaki kişinin temsil sistemi hakkında size önemli ipuçları verir. Görsel insanların kullandıkları sözcükler görsel ağırlıkta, işitsel insanların işitsel ağırlıkta ve dokunsal insanların ise dokunsal ağırlıkta olur. Örneğin;
Görsel: Gözüme hoş göründü veya İlk bakışta aşık oldum derken,
İşitsel: Bana hitap ediyor veya anında frekansı tutturduk
Dokunsal: Ruhumu okşadı veya Anında yüreğim tutuştu demeyi tercih edebilir...
Dolayısıyla karşınızdaki kişinin temsil sistemini gözeterek kendisiyle uyumlu bir iletişim kurmaya çalışabilirsiniz. Halk arasında, Onun anlayacağı dilden konuş deriz ya. Bu, onun dünyasına girebilmenin, uyumlu ve etkili bir iletişim kurabilmenin altın anahtarlarından biridir.
Bu vesile ile sevdiklerinizle beraber mübarek kurban Bayramınızı kutlarım.
Sevgiler.
1. Size birisi adres tarifi yaparken hangi yolla yapmasını tercih edersiniz?
a. Gideceğim yolu bir kağıda çizmesini isterim
b. Anlatması yeterli
c. Gerekli bilgileri aldıktan sonra yön duyguma ve sezgilerime güvenirim.
2. Bir karar verirken önce;
a. Olası sonuçları zihnimde canlandırırım
b. Zihnimde seçimlerim arasında tartışma yaparım
c. İçimden gelen dürtüye göre karar veririm.
3. Hangisi sizin en çok güvendiğiniz yeteneginizdir?
a. Bir kez gördüğüm yüzü kolay kolay unutmam
b. Bir şarkıyı birkaç dinleyişten sonra söyleyebilirim.
c. İlk kez tattığım bir yiyeceğin içinde ki malzemeleri ve baharatları kolaylıkla sıralayabilirim.
4. Yeni bir araba alırken, benim için;
a. Önce görüntüsü önemlidir.
b. Önce ne hız yaptığı ve motorun sesi önemlidir.
c. Önce içinin ve kullanımının rahatlığı önemlidir.
5.Tatiliniz için aşağıdaki otellerden hangisini tercih edersiniz?
a. Harika manzaralı. Yeni dekore edilmiş odalar , büyük ekran TV. Her yönüyle estetik bir atmosfer. Rengarenk bir doğa içinde tatile hazır olun..
b. Sabahları kuş cıvıltıları ve dalgaların sesi ile uyanacağınız bir otel. Otelin hemen arkasındaki dağdan akan şelalenin sesinin eşliğinde kumsalda yürürken yunusların çağrısına merhaba diyebilirsiniz. Akşamları canlı müzik yapan orkestra eşliğinde yemeklerinizi yiyebilirsiniz.
c. Kendinizi evinizde olduğunuzdan daha rahat hissedebileceğiniz her türlü donanıma sahip bir otel. Günün istediğiniz saatinde dinlenmek için hazır bekleyen jakuzi sizi kucaklamaya hazır. Yemekleri çok lezzetli. Bu tatilde kendinizi daha zinde ve dinlenmiş hissedeceksiniz.
Görsel, İşitsel ve Dokunsal olarak 3’e ayrılan temsil sistemimiz, bilginin algılanıp zihin tarafından kodlanması ve yeniden hatırlanabilmesinde önemli bir rol oynar. Bu sistemin işleyişi ve kapasitesi, kalıtsal özelliklerin yanı sıra, sonradan öğrenmenin ve çevresel faktörlerin de etkisiyle kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Geçmişte bize büyük korku veya heyecan yaşadığımız bir olayı düşündüğümüzde, ilk olarak, ya bir görüntü canlanır gözümüzün önünde, ya olayla ilgili bir ses veya o an yaşadığımız yoğun duyguyu hissederiz yeniden. İşte bu yaşadığımız olayın zihnimizdeki ilk belirlenişi temsil sistelerimizden görsel, işitsel veya dokunsal olup olmadığımızla ilgili bize ipucu verir.
Kendimizin, eşimizin ve çevremizdeki insanların hatta çocuğumuzun hangi temsil sistemini ağırlıklı olarak kullandığını bilmek ve anlamak, hem kendimizi tanımak, hem de karşımızdaki kişiyle , ailemizle daha uyumlu bir iletişim yakalamamızı sağlar. Empati yeteneğimizi geliştirir.
Hani bazen çocuğumuza çok kızarız ve söyleniriz ya “ne sözden anlıyor ne de dur demekten. Hiçbir sözümü dinlemiyor” . Görsel temsil sistemini kullanan bir çocuğunuz varsa eğer, ne deseniz fayda etmez, ona aynı zamanda vermek istediğiniz mesajı beden dilinizle de göstermelisiniz. Koltuğunuzda TV izlerken, çocuğunuz bir onaylamadığınız bir davranışta bulunduğunda, oturduğunuz yerden “yapma, etme” demeniz hiç fayda sağlamayacaktır. Yerinizden kalkıp onun görüş alanına girip, yüz ifadenizle mesajınızı iletebilirsiniz ancak.
Görsel insanlar , çevrelerindeki görsel uyarıcılar üzerinde odaklanır, öğrenebilmek için görüntülere ihtiyaç duyarlar. Görmüş oldukları yüzleri kolay kolay unutmazlar. Kendilerinin ve başkalarının dış görünüşüne, beden dillerine dikkat ederler. Öne doğru eğilerek otururlar. Görsel hafızaları güçlü olduğundan sözel ifade edilen bilgileri (telefon, adres, isim) unuturlar. Mimikleri gözlemler ve konuşurken göz teması kurmaya dikkat ederler. Daha çok yazarak öğrenirler ve düşünürlerken yukarı doğru bakarlar.
Eğer işitsel temsil sistemini kullanan bir patronunuz varsa, ayrıntılı olarak hazırlamış olduğunuz rapor ona bir şey ifade etmeyecektir. Tabloya bakmak bile onu yoracaktır. O tablonun detayını sözlü olarak sizden anlatmanızı isteyecektir.
İşitseller iyi birer dinleyicidirler. Dinleyerek veya sesli okuyarak öğrenirler. Seslere karşı duyarlıdırlar. Tane tane ve detaylı konuşmayı severler. Konuşurken göz temasını ihmal edebilirler. Görüntülerden ziyade sayıları ve soyut verileri akıllarında tutabilirler. Otururlarken genellikle bacak bacak üstüne atarak otururlar ve kulaklarını vererek dinlerler. Düşünürken yanlarına yani kulak hizalarına bakarlar. Dokunsal temsil sistemini kullanan bir eşiniz varsa, evlilik yıldönümünde işyerine göndereceğiniz çiçek onu hayal kırıklığına uğratacaktır. O daha çok hislerle ve duygularla hareket ettiğinden ona sımsıkı sarılmanızı, onu daha çok memnun edecektir.
Dokunsallar görmekten veya duymaktan ziyade, bizzat uygulayarak, işin ucundan tutarak öğrenmeyi tercih ederler. Dokunsal insanlar için hisler ve duygular önemlidir. Konuşma hızları ağırdır. Size uzaktan merhaba demektense, samimi bir tokalaşmayı tercih ederler. Koku ve tat duyuları gelişmiştir. Rahat ve yayılarak otururlar. Düşünürlerken aşağı doğru bakarlar.
Tüm bu anlatılanlar basitleşitirilmiş genellemelerdir. Belirtileri ise sadece bu yazılanlarla sınırlı değildir. Ben sadece burada en belirgin ve yaygıun görülenleri sizlere aktarmaya çalıştım.
Gelelim yapmış olduğunuz testin değerlendirilmesine: (a) lar çoğunluktaysa görsel, (b) ler çoğunluktaysa işitsel, (c) ler çoğunluktaysa dokunsal olduğunuzu gösterir. Eğer eşit iki şık varsa iki temsil sistemini de eşit olarak kullandığınız konusunda fikir verir.
Ayrıca şunu da unutmayalım ki, herhangi bir temsil sistemini ağırlıklı olarak kullanmak iyi veya kötü olacağı anlamına gelmez. Sadece hangisini daha az kullanıyorsak onu geliştirebiliriz. Örneğin işitsel değilsek, daha çok radyo dinleyerek veya canlı müzik dinletilerine giderek bu yönümüzü geliştirebiliriz. Çünkü aslında ideal olanı bu üç temsil sistemini de eşit olarak kullanabilmektir.
Sizler de yakın iletişimde bulunduğunuz kişilerin hangi temsil sistemlerini tespit edebilirsiniz. Duysal kaynaklı sözcükler karşınıdaki kişinin temsil sistemi hakkında size önemli ipuçları verir. Görsel insanların kullandıkları sözcükler görsel ağırlıkta, işitsel insanların işitsel ağırlıkta ve dokunsal insanların ise dokunsal ağırlıkta olur. Örneğin;
Görsel: Gözüme hoş göründü veya İlk bakışta aşık oldum derken,
İşitsel: Bana hitap ediyor veya anında frekansı tutturduk
Dokunsal: Ruhumu okşadı veya Anında yüreğim tutuştu demeyi tercih edebilir...
Dolayısıyla karşınızdaki kişinin temsil sistemini gözeterek kendisiyle uyumlu bir iletişim kurmaya çalışabilirsiniz. Halk arasında, Onun anlayacağı dilden konuş deriz ya. Bu, onun dünyasına girebilmenin, uyumlu ve etkili bir iletişim kurabilmenin altın anahtarlarından biridir.
Bu vesile ile sevdiklerinizle beraber mübarek kurban Bayramınızı kutlarım.
Sevgiler.
Facebook Yorum
Yorum Yazın