Hata Aramak Sizi Başarısız Kılabilir

Ä°ÅŸ dünyasında iki temel karakter vardır: Birincisi önlerine gelen her konuda bardağın boÅŸ tarafını görüp, bir iÅŸin neden olmayacağına konsantre  olanlar... Yani zorlukları, engelleri, tehlikeleri, olumsuzlukları görenler... Ä°kincisi de, kafaları derhal boÅŸlukların nasıl dolduracağıyla engellerin nasıl aşılacağına çalışmaya baÅŸlayanlar... 


Bana göre iÅŸ hayatında her iki tipe de gerek var. Önemli olan hangi tipi, ne tür iÅŸe yerleÅŸtireceÄŸinizi bilmek. Yani kurumların denetim, frenleme, ince eleyip sık dokuma gibi misyonlarını yüklenen bölümlerinde ve görevlerinde birinci tipi kullanmakta yarar vardır. Bunlar sonuca deÄŸil, daha çok süreçlere odaklanarak kurumun bir tür iç sesi, gerçeklik kontrolü, geçmiÅŸle ve tecrübeyle baÄŸlantısı, tarihin tekerrürünü önleyicisi olarak konumlanırlar.  


Mutluluk ve olumlu bakış açısının performansa etkileri üzerine çalışmalar yapan Amerikalı araÅŸtırmacı, danışman Shawn Achor’ın "Mutluluk Avantajı" adlı kitabı, bu iki tipin iÅŸ ve özel yaÅŸamdaki kaderlerini bir falcı gibi çizmenin yolunu gösteriyor. Harvard’ın baÅŸarılı öÄŸrencileri üzerinde yaptığı araÅŸtırma sonucu bu okulda ’mutluluk’ üzerine bir dersi müfredata koyduran Achor, pozitif yaklaşımın insan hayatı ve iÅŸ dünyasındaki etkilerini üzerine kafa yoruyor. AraÅŸtırmaları ortaya koyuyor ki olumlu yaklaşıma sahip çalışanların performansı, olumsuzların en az yüzde 30 üzerinde seyrediyor. Bu tip insanların enerji seviyeleri, satış sonuçları yükselirken iÅŸten ayrılma oranlarıyla saÄŸlık harcamaları düÅŸüyor. Olumlu davranışa ve bakış açısına sahip doktorların, doÄŸru teÅŸhis koyma oranları bile yüzde 50 yükseliyor. Dolayısıyla Achor, ‘’olumlu yaklaşım, baÅŸarının en kesin ön habercisidir" diyecek kadar ileri götürüyor yaklaşımını. 

Bu tezi doÄŸrulayan verilere baktığımızda gerçekten çarpıcı sonuçlar görüyoruz: Sosyal yatırımları güçlü olanların olmayanlardan daha fazla kazandığını saptamış. Burada neden - sonuç iliÅŸkisi oldukça düz bir mantığa dayanıyor: Ortamdan keyif alan çalışanlar daha baÄŸlı oluyor, iÅŸ tatmini hissediyorlar, verimlilikleri artıyor. Åžirket içi iletiÅŸimin ve bir araya gelecek sosyal ortamların fazla olduÄŸu ÅŸirketlerin performansları da yükseliyor. Zaten dünyanın en baÅŸarılı ÅŸirketlerinden Google’ın çalışan mutluluÄŸu ve sosyal iletiÅŸim için yaptığı yatırımlar aptalca kararların sonucu olamaz herhalde, deÄŸil mi? Ä°nsanların olumlu bakış açısının gücünü, iÅŸ hayatlarına katmaları adına yedi öneriye kulak vermek gerekiyor: 


1. Ä°nanmaya baÅŸlayın: Günlük kısa meditasyonlar, düzenli egzersiz, sabırsızlıkla bekleyeceÄŸiniz aktiviteleri planlamak ya da alışveriÅŸ yerine keyifli aktiviteler için para harcamak gibi küçük adımlar olumlu duyguları artırıyor.


2. Gözden geçirin: Ä°ÅŸimizi, ’mutluluÄŸun tersi’ olarak görürüz. Oysaki araÅŸtırmalar, iÅŸlerini zorunluluktan çok hayat biçimi olarak görenlerin daha mutlu ve baÅŸarılı olduÄŸunu gösteriyor. Yani iÅŸi, ’kariyer’ ya da ’evrenden bize bir çaÄŸrı’ olarak görmek, olumlu duyguları körüklüyor. Formalitelerden sıkılan bir saÄŸlık çalışanıysanız örneÄŸin, doldurmanız gereken formları bir zorunluluk deÄŸil, hastanın bir sonraki durağında kullanılacak bir sürecin yatarımı olarak görmek, durumu kolaylaÅŸtırabilir. 


3. Olumluluk egzersizi: AraÅŸtırmalar bir aktivitenin, bittikten sonra bile insanların düÅŸüncelerini etkilediÄŸini gösteriyor. Uzun süre Tetris oynayanların oyun bittikten sonra bile etraflarında ÅŸekiller ve renkler görmeye devam ettiÄŸini biliyoruz. Her gün, o gün için ve genel olarak müteÅŸekkir olduÄŸunuz üç ÅŸeyi yazmaya baÅŸladığınızda kısa zamanda zihninizin olumlu ÅŸeyleri taradığını göreceksiniz. 


4. BaÅŸarı için baÅŸarısızlık: Stresin olumsuz bir ÅŸey olduÄŸunu öÄŸrenen insanların stres karşısında çok daha fazla yıprandığını fark eden Achor, hataları, baÅŸarısızlıkları stres yaratıcı faktörler deÄŸil, geliÅŸmek ve öÄŸrenmek için fırsatlar olarak görmeyi öneriyor. 


5. Küçük hedefler: Hedef genel müdürlükse bu yoldaki küçük ve elde edilebilir taÅŸlara konsantre olmanız öneriliyor. Zira bunlar hem baÅŸarma duygunuzu körükler hem de kendinize güveninizi artırır. 


6. 20 saniye kuralı: "Ä°nsanlar bir ÅŸeyi deÄŸiÅŸtirmek istediklerinde irade gücüne ihtiyaçları olduÄŸu gibi yanlış bir inanışa kapılırlar" diyen Achor, olumlu davranışı 20 kez deneyimlemenin daha güçlü bir etkisi olduÄŸunu düÅŸünüyor. Sabahları egzersiz yapmak istiyorsanız en az 20 gün boyunca, spor kıyafetlerinizle yatın ve koÅŸu ayakkabılarınız ayak ucunuzda dursun... 


7. Sosyal destek alın: Çalışanlar mutluluÄŸu iki ÅŸekilde engeller: A. Bir hedefe ulaÅŸana kadar kendilerine rahatlama ve eÄŸlenme izni vermeyerek. B. Yalnız baÅŸlarına ve ölümüne çalışırlarsa baÅŸarılı olacaklarını zannederek. Oysa Achor’a göre etraftaki insanlarla iliÅŸkide olmak hem mutluluÄŸun hem de baÅŸarının temel ÅŸartları. Bu yüzden her gün ekibinizin katkılarıyla ilgili olumlu bir geribildirimde bulunmak, stresli ve yoÄŸun zamanlarda  çok önemlidir.